Euractiv'in kaynaklara dayandırdığı haberine göre, seçenekler arasında AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın kısmen veya tamamen askıya alınması, İsrail hükümet bakanlarına, askeri yetkililere ve aşırılıkçı yerleşimcilere yaptırımlar, ticaret kısıtlamaları, silah ambargosu ve bilimsel iş birliğinin askıya alınması yer alıyor.
İLK KEZ RESMİ OLARAK KAYDA GEÇECEK
Euractiv, bu önlemlerin çoğunun geçmişte gayri resmi olarak görüşüldüğünü ancak bunların ilk kez resmi olarak yazılı olarak ortaya konulacağını bildirdi.
AB dışişleri bakanlarının önerileri 15 Temmuz'da gözden geçirmeleri planlandığı aktarıldı.
İsrail'e yaptırım uygulama yönündeki herhangi bir hareket, 27 AB üye devletinin oybirliğiyle desteğini gerektirecektir ki bu da yaygın olarak olası görülmemekte. Örneğin Macaristan, geçen yıl İsrailli yerleşimcilere yönelik AB yaptırımlarını engelleyerek Yahudi devletinin tutarlı bir destekçisi olmuştu.
Euractiv'e göre belge, geçen ay İsrail'in insan hakları taahhütlerinin "ihlal edildiğine dair işaretler" bulan Ortaklık Anlaşması'nın AB tarafından yapılan dahili incelemesinin ardından geldi.
İSRAİL’DEN TEPKİ
İsrail incelemeyi şiddetle reddetti. Dışişleri Bakanlığı, ülkenin "Batı'nın ortak düşmanlarına karşı savunma yaparak varoluşsal bir mücadeleye giriştiğini" savunurken, incelemenin "ciddiye alınmaması gerektiğini" söyledi.
Avrupa Konseyi haziran ayının sonlarında "kabul edilemez sayıda sivil kayıp ve açlık seviyeleri" konusunda alarm verirken Gazze'de derhal ateşkes çağrısı yaptı. Konsey ayrıca İsrail'i, insani yardımın içeri akmasına izin vermek için Gazze'ye uyguladığı ablukayı tamamen kaldırmaya çağırdı. İsrail bunu yaptığını iddia etse de çok sayıda medya kuruluşu sahada çok az gerçek değişiklik olduğunu bildirdi.
Şu anda İsrail'e uygulanan hiçbir AB yaptırımı yok. Ancak AB geçmişte, özellikle Batı Şeria'da Filistinli sakinlere karşı şiddete karıştığı iddia edilen "aşırılıkçı" yerleşimciler olarak tanımladığı bazı İsrailli bireylere ve örgütlere yaptırım uyguladı.