Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bolu'da Gerede Adalet Sarayı temel atma töreninin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin öldüğü, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangını davasına ilişkin soru sorulan Tunç, yangınla derinden sarsıldıklarını, konuyla ilgili adli süreçlerde Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca etkin soruşturma yapıldığını, yargılamanın devam ettiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Otel yöneticileri, otel çalışanları da var içerisinde. Otel sahipleri, Bolu Belediyesiyle ilgili kusurlu bulunanlar ve Bolu İl Özel İdaresiyle ilgili kusurlu bulunanlar, yine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kültür Bakanlığının ilgili soruşturma izni istenenlerle ilgili olarak ilgili bakanlıklar soruşturma izinleri verdi. Bu çerçevede yargılama devam ediyor. Başlangıçta 'Soruşturma izinleri verilmiyor, birileri yargıdan kaçırılıyor.' şeklinde birtakım dezenformasyonlar yapıldı ama hep beraber gördük ki böyle bir durum söz konusu değil ama onların özellikle yargıdan kaçırmak istediği, özellikle birilerinin kendi arkadaşlarını, Bolu Belediyesinin ilgili iddianamede belirten hususların, bunların doğru olmadığına yönelik daha hemen baştan böyle bir dezenformasyona girişmeleri de doğru değildi. Burada kim sorumluysa 78 canın hesabını vermeli. Bu konuda bağımsız ve tarafsız şekilde yargı görevini yapacak."
"Sahte Diploma" Soruşturmaları
Bakan Tunç, "sahte diploma" soruşturmalarına ilişkin soru üzerine, 13 Ağustos 2024'te yargı teşkilatına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bir kamu kurumundan yapılan ihbarla başlayan bir soruşturmanın söz konusu olduğunu söyledi.
Bunu yargının ortaya çıkardığına dikkat çeken Tunç, şöyle devam etti:
"Sanki burada yargının ortaya çıkarmadığı ama birilerinin hatırlattığı husus varmış gibi kamuoyunda dezenformasyon yapılıyor. Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Bu sahtecilik şebekesini, bu çetenin ortaya çıkarılmasıyla ilgili soruşturma makamı olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı etkin soruşturma başlatıyor, özellikle bu şebekenin, bu çetenin tüm unsurlarıyla, kişileriyle, detaylarıyla ortaya çıkarılması... Bu kapsamda gizli yürütülen bir soruşturma. Gizlilik kapsamında yürütülürken, kolluk görevlilerimiz süreç içerisinde yakalamalar, gözaltılar yaptı. O operasyonlarda gözaltına alınan 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı Bunlardan 199'u hakkında kamu davası açıldı. 37'si hakkında da tutuklama kararı verildi, 150'si hakkında da adli kontrol kararı var.
Bu şebekenin, bu çetenin ortaya çıkarılabilmesi için soruşturmada gizlilik önemliydi. Sonrasında iddianame ortaya çıktı. Yargılamalar başladığında da kamuoyu bunu öğrenmiş oldu. Burada etkin soruşturma ve şimdi de etkin kovuşturma söz konusu. Bu süreçte soruşturma gizli yürütülürken ortaya çıkan sahtecilik ve belirlenen sahte belgeler, işte mezuniyet belgesi, sürücü belgesi tüm bunlarla ilgili kuruluşlar süratle bilgilendirilerek bu belgelerin resmi işlemlerde kullanılmamasıyla ilgili tedbirler de alınıyor.
Dolayısıyla soruşturma gizli ama kamu zararı, mağduriyet oluşmaması adına da tüm tedbirler alınarak devletin tüm kurumları, savcılık makamı tarafından bilgilendirildi ve bu sahte belgelerle herhangi bir işlem yapılamadı. Yapılması önlenmiş oldu. Şu anda dava devam ediyor. Bu dava sürecinde özellikle bu sahteciliği yapanlar, Türk Ceza Kanunu'muzdaki karşılığı neyse bu cezaya çarptırılacaklardır."