AK Parti'nin Ekonomi İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Zeybekci, EKOL TV'de Armağan Çağlayan'ın sunduğu Sorgusuz Sualsiz programına konuk oldu.

''19 MART SÜRECİ EKONOMİYE ZARAR VERDİ''

Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından sonraki sürecin ekonomiye zarar verdiğini söyleyen Zeybekci, "19 Mart süreci tabii ki ekonomiye zarar verdi. Buna 'vermedi' demek söz konusu olamaz. Ekonomiye zarar vermek süreç ister. Bugün olan bir vakanın ekonomideki sonuçları 6 aylık, 1 yıllık, 2 yıllık süreçlerde ortaya çıkar. Ama finans piyasalarıyla ilgili, o sürecin Türkiye'ye zarar verdiğini tabii ki söyleyebiliriz ve verdi" dedi.

''MEMLEKETİN, ÜLKENİN HAYRINADIR''

"Terörsüz Türkiye" süreci ile ilgili de konuşan Zeybekci, şunları söyledi:

Bu ülkenin terörle devamlı olarak muhatap olması, kardeşin kardeşi düşman görmesi ne kadar çirkinse, bunun tersini yapmak da o kadar güzeldir. Memleketin, ülkenin hayrınadır. Bu süreci önemsiyor ve destekliyorum. Bir fırsat olarak görüyorum. Her kim tam tersini düşünürse bu ülkenin dostu değildir. Unutmayalım, başka bir vatanımız, başka bir bayrağımız yok. Terörle yürüyemiyoruz, bunu gördük. Kimine göre 4 trilyon kimine göre 5 trilyon dolar civarında, bu ülkenin terörle ilgili kayıplarını hesaplamaya çalışıyoruz. Bunlar olmasaydı ve bu kadar para Türkiye'ye harcanmış olsaydı bu nesiller farklı bir yerde olurdu. İnsanlar daha mutlu olurdu. O yüzden bu süreci ben olumlu buluyorum.

Sürecin şeffaf ilerlemediğine dair yapılan eleştirilere de yanıt veren Zeybekci, "Bu sürecin Sayın Devlet Bahçeli'nin el uzatmasıyla başlaması da son derece kıymetliydi. Her şey ortada gidiyor, halktan gizlenen, saklanan bir şey yok. Açık açık konuşuluyor her şey. Merhum Sırrı Önder'in de bu süreçte gönlü vardı. Olumlu anlamda tarafta. Öyle gizli saklı bir şey yok" dedi.

İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması
İBB'ye yönelik yolsuzluk soruşturması
İçeriği Görüntüle

''TÜSİAD BAŞKANI ARKADAŞIMIZ, DOSTUMUZ AYNI ZAMANDA''

TÜSİAD heyetine yaptığı ziyaret hakkında da konuşan Zeybekci, "Geçtiğimiz bir yıl boyunca, 2024'ün Ocak - Şubat aylarından beri, TÜSİAD ile çok yakın çalıştığımız bir süreç yaşadık. Adli süreçler ilk başladığı zaman ben TÜSİAD Başkanımızı aradım. TÜSİAD Başkanı arkadaşımız, dostumuz aynı zamanda. Arkadaşı olarak yanında olduğumu beyan ettim telefonda. Görüşeceğimizi de önceden beyan etmiştim. Gittiğimde 'Nasıl gelirsin sen buraya?' diyenleri de gördüm" dedi.

Zeybekci sözlerine şu şekilde devam etti:

AK Parti olarak, Ekonomi Bakanlığım döneminde, biz şunu gerçekleştirdik. Bizim sanayicimiz, iş adamımız, yatırımcımız tüm dünyayı rahat dolaşsın, müşterilerine rahat ulaşsın diye yeşil pasaport verdik. TÜSİAD Başkanının, yani Türkiye'de ekonominin birçok alanında yüzde 60-70'ini kaplayan bir örgütünün başkanının polis eşliğinde ifadeye götürülmesini ben kabul edemem.

Alım gücünün arttırılmadan refahın sağlanamayacağını vurgulayan Zeybekci şunları söyledi:

Bugün en düşük emekli maaşı 15 bin lira. Bu yeterli mi? Kesinlikle yeterli değil. Bununla insanlar çok zor imkanlarla yaşıyor. Bunu 15 bin lira değil de 100 bin lira yapsak ne olur? Para basarak, para dağıtarak insanların refahını yükseltseydik, onları daha fazla tüketebilir hale getirseydik bugün dünyada açlık olmazdı. Hemen hemen her ülkenin de Merkez Bankası vardır, basarlardı parayı ve bütün problemleri çözerlerdi. Siz vatandaşın alacağı yumurta sayısını et miktarını arttırmadığınız sürece, diğer tüketim maddelerinin miktarlarını atırmadığınız sürece dağıttığınız para otomatik olarak enflasyon olarak yansır. Şu an asgari ücret 22 bin lira değil de 52 bin lira olsaydı derhal kiralar 5 bin liradan 15 bin liraya çıkardı.

İMAMOĞLU'NUN TUTUKSUZ YARGILANMASI

Zeybekci, "İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması, Türkiye'nin yurt dışındaki itibarı ve ekonomisi açısından faydalı olur muydu?" sorusuna şu yanıtı verdi:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın en yakınındakilerin yurt dışına kaçtığını da biliyoruz. O konuda bir şey söyleyemem, tutuksuz yargılanması yargılanmaması ile ilgili. Çünkü talep edilen cezanın ne olduğunu bilemiyoruz. İddianame çıktığında bunu hep beraber göreceğiz. Bir vatandaş ve eski bir belediye başkanı olarak baktığımda çuvala sığmayan mızraklar var. Önce bunların anlatılması lazım.