Günümüzde sosyal ve dijital medya, özellikle genç neslin siyasi algısını şekillendiren temel araç haline geldi. Geleneksel medyanın gündem belirleme gücü azalırken, siyasetçiler için bu platformlar vazgeçilmez bir iletişim kanalı oldu. Türkiye'de iktidar partisi olan ve 14 Ağustos günü 24. Kuruluş yıldönümünü kutlayan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), bu mecralarda önemli bir varlık gösterse de hem avantajları hem de dezavantajları dikkat çekiyor.
AVANTAJLAR: GÜÇLÜ KURUMSAL VARLIK VE MOBİLİZASYON POTANSİYELİ
AK Parti, sosyal medyada kurumsal bir güç olarak öne çıkıyor. @Akparti Resmi Twitter (X) hesabı, sahip olduğu 3,5 milyondan fazla takipçiyle Türkiye'deki en büyük siyasi hesaplar arasında yer alıyor.
Parti, seçim dönemleriyle sınırlı olmak üzere dijital platformları etkin kullanarak tabanını mobilize edebiliyor. Mesela; 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın paylaşımları milyonlarca etkileşim aldı. Bu açıdan geride kalan süreçte seçim dönemlerinde gündem yaratma üstünlüğü AK Parti’de diyebiliriz.
Bir diğer avantaj, teşkilat yapısının dijital entegrasyonu. AK Parti'nin gençlik ve kadın kolları hesapları, hedef kitleye özel içerikler üreterek katılımı artırıyor.
Dijital mecra odaklı araştırmalar, Parti’nin sosyal medya stratejisinin, ideolojik söylemleri X üzerinden yaymada etkili olduğunu gösteriyor. Bu veriler de seçim süreçlerindeki yoğunlaşmaya dayalı veriler elbette.
Bunun yanında tamamen gönüllülerden oluşan ve muhalif blok tarafından, "AKtrolls" olarak nitelendirilen hesaplar, parti lehine algı yönetimi yaparak muhalefet eleştirilerini bastırabilirken bu kesimin partinin kurumsal kimliği altındaki dijital örgütlenmeden daha başarılı olduğunu söylemek mümkün.
Bu gönüllüler kitlesi, özellikle kriz dönemlerinde (örneğin, Gezi olayları veya 15 Temmuz sonrası) hızlı savunma mekanizması oluşturuyor.
Bunların yanında, dijital pazarlama analizlerinde, AK Parti'nin Facebook ve Instagram gibi platformlarda aile odaklı içerikler paylaşarak sadık seçmeni koruma stratejisi güttüğü tespitleri de dikkat çekiyor.
Son tahlilde, AK Parti’nin iktidar gücünün, sosyal medyayı resmî duyurular için kullanma üstünlüğü sağladığını da belirtelim. Mesela, ekonomi veya savunma sanayiindeki başarıları, enerji alanındaki hamleleri doğrudan paylaşma imkânı getiriyor iktidarda olmak.
AK Parti'nin bir başka gücü, veri odaklı yaklaşımlar...
Seçim stratejilerinde Google Ads ve hedefli reklamlar kullanarak genç seçmene ulaşabiliyor. Mesela 2019 yerel seçimlerinde bu yöntem üzerinden 1,5 milyon yeni seçmen kitlesi hedeflendi.
Aslına bakarsanız bu, muhalefete kıyasla daha organize bir dijital altyapı anlamına geliyor. Ancak bu avantajlı dijital altyapıdan son dönem maksimum faydanın sağlanamadığının da altını çizelim. Muhalefetin azgın algı operasyonları karşısında kurumsal reflekslerde gecikmeler yaşanırken yine dijital alandaki milyonlarca gönüllü bu operasyonlara karşı blokaj uyguluyor.
DEZAVANTAJLAR: İLETİŞİM EKSİKLİĞİ VE GENÇ NESİL KAYBI
Son dönemdeki bu akamet ya da rehavet sebebiyle AK Parti'nin kurumsal anlamdaki sosyal medya performansı eleştirilerin odağında.
AK parti’nin bu noktadaki en büyük dezavantajı, iletişim stratejisinin yetersizliği.
Parti, icraatlarını etkili anlatamıyor, muhalefetin manipülasyonlarına geç cevap veriyor hatta çok zaman cevap bile veremiyor.
Bir kıyaslama yaptığımızda konu başlığı değişmeksizin CHP'nin ve CHP’li siyasetçilerle bu parti destekçisi medya mensuplarının sosyal medya hesapları, AK Parti'ye, AK partili siyasetçilere ve bu partiye yakın medya mensuplarına göre daha yüksek etkileşim alıyor.
Mesela 21 milyon 600 bini aşkın takipçisi bulunan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın paylaşımları 5-10 bin beğeni alırken, muhalefet liderlerinin beğenileri 30-70 binlere ulaşıyor. Görüntüleme sayılarında da benzer farklar var.
Elbette kullanılan bot hesapları da dikkate alıyorum ama detaylı bir dijital analiz yapıldığında sadece bot hesap desteğiyle izah edilecek bir durum olmadığı, bot hesaplar kadar içerik kalitesinden de kaynaklandığını söylemek mümkün. AK Parti dijital içeriklerinde kuru bilgi paylaşımları öne çıkarken görsel zenginliğin eksik olduğu aşikâr.
Bunun yanında parti, genç nesli kaybediyor. Bakmayın son dönemlerdeki programlara katılım sayısına. Sosyal medya analizleri, Z kuşağı diye nitelendirilen yeni neslin muhalefet propagandalarına daha açık olduğunu ortaya koyuyor.
AK Parti Teşkilatlarının sosyal medya zayıflığı da bir diğer belki de en önemli sorunlardan biri. Milletvekilleri ve il başkanları, muhalefetin yalanlarını tekzip etmekte pasif kalıyor. X platformunda AK Partili hesaplar, algı operasyonlarına karşı savunmasız. Muhalefet, İsrail ticareti gibi konuları sosyal medyada domine ederken AK Parti’de bu algıya karşı organize bir aksiyon alınmıyor bile.
AK Parti’nin ana kademe gençlik ve kadın kollarına ait resmi hesaplar da pasif.
Gençlik kolları gündemi takip etmede geride kalırken, muhalif bloğun, CHP'nin manipülasyonlarının daha etkili yayıldığını kimse inkâr edemiyor.
Bütün bunların yanında, iç çekişmeler de sosyal medyaya yansıyor. Parti içi dedikodular ve eleştiriler, dışarıya güç kaybı olarak yansıyor.
Kitle iletişim ağının sosyal medya üzerinde yoğunlaştığı bir dönemde önümüzde duran bu tablo, 2028 seçimleri için büyük risk. Dijital mecralarda domine edilemezse, genç seçmen kaybı artar, bu anlamdaki kriz derinleşir.
AK Parti, sosyal medyada güçlü bir altyapıya sahip olsa da iletişim eksikliği ve genç nesil kopuşu dezavantajlarını büyütüyor.
Kurumsal güç ve mobilizasyon gibi avantajlarını korumak için acil reform şart.
Partide Profesyonel sosyal medya başkanlığı seçeneği ciddi ciddi düşünülmeli. Dijital içerikler görselleştirilmeli ve teşkilat aktifleştirilmeli.
Aksi takdirde, muhalefetin dijital üstünlüğü siyaseti şekillendirmeye devam edecek.
Parti, hizmetlerini anlatmakla kalmayıp, gençlerin dilini konuşmalı.
Unutmamak gerekir ki; bu sadece teknoloji değil, samimiyet meselesi.