Sümeyra Türk
Haber/Araştırma

Ankara, sadece Cumhuriyet’in başkenti değil, aynı zamanda tarihin en büyük çarpışmalarına sahne olmuş bir şehir. 1402’de Timur ile Yıldırım Bayezid’i karşı karşıya getiren Ankara Savaşı, bu toprakların en dramatik sayfalarından biri.

Ev hediyesi cinayet aleti oldu: Genç kadını öldüren eşten tüyler ürperten savunma
Ev hediyesi cinayet aleti oldu: Genç kadını öldüren eşten tüyler ürperten savunma
İçeriği Görüntüle

Ancak, bu destansı savaşın tam olarak nerede geçtiği sorusu, tarihçileri hâlâ ikiye bölüyor: Çubuk Ovası mı, yoksa Gölbaşı/Haymana mı? Ankara’nın kulislerinde bu soru, geçmişin sırlarını aralayan bir tartışma olarak yankılanıyor.

Çoğu tarihçi, Ankara Savaşı’nın Ankara’nın kuzeydoğusundaki Çubuk Ovası’nda gerçekleştiğini savunuyor. Osmanlı tarihçileri, Timur’un Fetihnâme’si ve modern araştırmalar bu tezi güçlendiriyor. 2022’de Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Çubuk Ovası’nda yürüttüğü arkeolojik kazılar, adeta tarihin perdesini araladı. Mızrak uçları, ok başları, at nalları ve toplu mezarlar bulundu; karbon analizleri, bu buluntuların 1400’lü yıllara ait olduğunu doğruladı. Çubuk’un köylüleri, ovada yankılanan savaş hikâyelerini nesilden nesile aktarmış. Sanki ova, hâlâ o kanlı çarpışmanın çığlıklarını fısıldıyor.

Ancak, Gölbaşı/Haymana iddiası da kulislerde konuşuluyor. Bazı tarihçiler, özellikle Halil Çetin, savaşın Haymana’ya bağlı Culuk köyü civarında geçtiğini öne sürüyor. Bu tez, Şâmî’nin “Culug” adını kullanmasına ve Osmanlı ordusunun susuzluk çektiği anlatısına dayanıyor. Haymana’nın kurak arazisi, bu hikâyeye uygun gibi görünüyor. Ne var ki, bu görüş ana akım tarih yazımında pek rağbet görmüyor. Gölbaşı ve Haymana’da Hitit’ten Bizans’a uzanan kalıntılar var, ama 1402’nin izleri? Henüz bulunamadı.

Ankara Savaşı’nın yeri, sadece bir coğrafi tartışma değil; bu toprakların hafızasını nasıl okuduğumuzun bir yansıması. Çubuk Ovası’nda ortaya çıkan ok uçları, zırh deliciler ve sikkeler, 1402’nin ateşini bugüne taşıyor. Haymana ise başka bir hikâye fısıldıyor. Belki de gerçek, bu iki anlatının kesişim noktasında yatıyor.

Ankara, tarih boyunca sırlarını saklamayı bildi. Haymana mı, Çubuk mu? Bu sorunun cevabını ararken, şehrin derinliklerinde yatan geçmişi dinlemek, sadece tarihi değil, kendimizi de anlamanın bir yolu. Kulislerde konuşulanlar bitmez, ama tarih, sessizce konuşmaya devam eder.