Terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey isimlerinden Mustafa Karasu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan “Terörsüz Türkiye” Komisyonu’na yönelik eleştirileriyle dikkat çekti. Komisyonun çalışma süresinin sınırlı tutulmasına karşı çıkan Karasu, geçmişte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından dile getirilen “umut hakkı” çıkışını yeniden gündeme taşıdı. Karasu’nun bu çıkışı, siyasi arenada yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
Karasu’dan Komisyona Sert Eleştiri
Mustafa Karasu, örgüte yakın bir yayın kuruluşuna verdiği röportajda, TBMM’de başlatılan “Terörsüz Türkiye” Komisyonu’nun süresinin kısa tutulmasını eleştirerek, bu sürecin “ciddiyetsiz” olduğunu ima etti. “2-3 ayda ne çözülebilir?” diyen Karasu, Kürt sorunu, demokratikleşme ve barışçıl çözüm yolları gibi konuların bu kadar kısa sürede ele alınmasının mümkün olmadığını savundu. Karasu'nun bu açıklamaları, komisyonun etkisi ve kapsamı üzerine yeni tartışmaları beraberinde getirdi.
Bahçeli’nin Açıklamaları Hatırlatıldı
Karasu, açıklamalarında özellikle MHP lideri Devlet Bahçeli’nin daha önce Meclis kürsüsünden yaptığı çağrıya atıfta bulundu. Bahçeli’nin, “Örgüt silah bıraksın, umut hakkı devreye girsin” sözlerini hatırlatan Karasu, Bahçeli’nin bu sözlerinin arkasında durması gerektiğini belirtti. “O dönem açıkça umut hakkından bahsetti. Hatta Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşmasını teklif etti. Şimdi bu sözlerinin arkasında durma zamanı” diyerek dikkat çekici bir mesaj verdi.
Umut Hakkı Komisyonda da Gündeme Geldi
TBMM’de kurulan Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun ilk toplantısında da “umut hakkı” meselesi gündeme geldi. DEM Parti temsilcileri, Abdullah Öcalan için bu hakkın tanınması gerektiğini savunarak, “18 Mart 2014 tarihli yargı kararına göre umut hakkı uygulanmalı” açıklamasını yaptı. Bu çağrı, komisyon üyeleri arasında da farklı görüşlerin oluşmasına neden oldu.
Umut Hakkı Ne Anlama Geliyor?
Umut hakkı, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan mahkumların belirli bir sürenin ardından tahliye edilebilme ihtimaline sahip olmasını öngören hukuki bir düzenleme olarak biliniyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2013 yılında verdiği emsal karara dayanan bu hak, AİHS’in 3. maddesi kapsamında değerlendiriliyor. Türkiye’de ise bu hak, siyasi mahkumlar ve özellikle ağırlaştırılmış müebbet alan isimler için zaman zaman gündeme geliyor.
Siyasi Denge Yeniden Sarsılabilir mi?
Karasu’nun çıkışı ve Bahçeli’ye yönelik çağrısı, siyasi çevrelerde “Yeni bir çözüm süreci mi başlıyor?” sorularını akıllara getirdi. Bahçeli’nin geçmiş açıklamalarıyla bugünkü duruşu arasındaki denge tartışma konusu olurken, TBMM’de yürütülen “Terörsüz Türkiye” çalışmalarının nasıl şekilleneceği de merak konusu oldu. Umut hakkı ve demokratikleşme talepleriyle ilgili gelişmelerin önümüzdeki günlerde siyasi ajandayı daha da ısıtması bekleniyor.
