Beşiktaş dün son dakika golüyle adeta maden buldu ve kaosa sürüklenmenin eşiğinden döndü. Ama saha içinden ekranlara yansımayan olumlu sinyaller vardı. Buyrun başlayalım.
Hafta içinde Beşiktaş tribünleri geciken transferler nedeniyle, “Serdal Adalı Beşiktaş nerede?” Tezahüratları yapıldı. Bu durumda bilet fiyatları da etkili. Eyüp maçında bu kez tribünler uzatmalarda gelen golden hemen önce, “Soljkaer istifa!” tezahüratına başlamıştı. Maç berabere bitmiş olsa muhtemelen bu tezahürat dalga dalga tüm tribünlere yayılacaktı. Ancak yerini gol coşkusuna bıraktı. Fakat maç sonu tribünleri alkışlayan Soljkaer ıslıklandı. Seri galibiyetler olmazsa bu film kısa sürer.
Güzel anlar, ortak duygular
Futbolda teknik taktik bir yana duygular önemli etken. Beşiktaş uzun süre sonra takım ruhunu oluşturacak iki lider oyuncuya sahip. Biri Tammy Abraham diğeri Orkun Kökçü. Özellikle Abraham hem zevk alıyor hem eğleniyor hem de bu coşkuya takımı ortak etmeye çalışıyor. Rafa Silva’nın golünden sonraki sevinci, maç sonu üçlüsünde Ndidi’ye eğlenmeyi öğretişi hatta tribünlere uyarılarda bulunması çok önemli.
Gelelim Orkun Kökçü’ye; Belki performans olarak istediği seviyede değil ama takıma katkısı büyük. Maç içinde arkadaşlarıyla, hakemle, tribünlerle hep diyalog içinde. Sahaya su şişesi atan tribünleri sakinleştirdi. Maç sonu gidip görüştü.
Eyüp maçında Rafa Silva bile keyifliydi. Joao Mario’da bir kıpırdanma var. Dünkü maçın en önemli detayı bu futbolcuların maçı çevirme isteğiydi. Ole konusunda fikrim değişmedi hala, oyununda bir ışık görmüyorum. O yüzden yeni takım inşasında yönetime büyük iş düşüyor. Elde takımdaki arkadaşlığı, sevgiyi yükseltecek oyuncular var. Doğru dokunuşlarla kırılgan ve loser takım görüntüsünden kurtulmak mümkün. Yönetim umarım bu fırsatı kaçırmaz.
Loading...