İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Finlandiya, AB ve NATO liderleri, Ukrayna'daki üç yıllık savaşın nasıl sonlandırılacağı konusunu ele almak üzere Washington'a geldi. Toplantıda, Ukrayna'nın güvenliğinin yalnızca Kiev için değil, tüm Avrupa kıtası için hayati önem taşıdığı vurgulandı.
Barış İçin Farklı Yaklaşımlar: Ateşkes Tartışması Gündemde
Görüşmelerde, Rusya ile barışa ulaşma ihtimalinin yüksek olduğu dile getirildi. Ancak, barışın hangi şartlarda sağlanacağı konusunda liderler arasında farklı görüşler ortaya çıktı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, basına yaptığı açıklamada, Trump'a Putin ile diyalog başlatarak "çıkmazı bozduğu" için teşekkür etti ve barışı sağlama çabalarını övdü. Rutte, "Eğer bunu doğru oynarsak, bu işi bitirebiliriz. Ve bitirmek zorundayız" diyerek sürecin hızlandırılması çağrısında bulundu.
Öte yandan, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, bir sonraki toplantının ateşkes olmadan yapılamayacağını belirterek, Rusya'ya müzakereler başlamadan önce çatışmaları durdurması yönünde baskı yapılması gerektiğini savundu. Merz, "Ateşkes olmadan bir sonraki toplantının yapılabileceğini hayal edemiyorum. O yüzden bunun üzerinde çalışalım" ifadelerini kullandı.
Ancak Trump, Merz'in bu yaklaşımına katılmadı. "İki liderin gidip konuşmasına izin vereceğiz, nasıl sonuçlanacağını göreceğiz" diyen Trump, ateşkesin bir anlaşmaya varmak için her zaman gerekli olmadığını ve geçmişteki diğer barış anlaşmalarında da müzakerelerden önce gelmediğini hatırlattı.
Avrupa Liderlerinden Ortak Mesaj: Güvenlik Garantileri
Zirvede yer alan Avrupalı liderler, Ukrayna'nın güvenliğinin tüm kıtanın güvenliği için kritik olduğunu vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Bu masadaki herkes barıştan yana" diyerek, Ukrayna'ya verilen desteğin Avrupa'nın ortak güvenliğiyle ilgili olduğunu belirtti.
Macron, Trump'a hitaben "Ukrayna ve Avrupa için barışı sağlamak adına siz bize güvenebilirsiniz, biz de size güvenebiliriz" diyerek, Atlantik ötesi iş birliğinin önemini vurguladı.
Bu zirve, Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme çabalarında yeni bir aşamanın başlangıcı olarak görülüyor. Farklı yaklaşımlara rağmen, liderlerin ortak amacı, bölgede kalıcı bir barışın sağlanması olarak öne çıkıyor. Zirvenin gelecekteki olası adımlar ve yol haritası için bir zemin hazırlaması bekleniyor.