BM Genel Kurulu'nda Çifte Protesto: Delegeler Salonu Terk Etti
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, uluslararası tepkilerin odağındaki Gazze saldırıları ve insani yardımların engellenmesi konularıyla ilgili olarak BM Genel Kurulu'nda kürsüye çıktığı an, beklemediği bir protesto ile karşılaştı.
Gazze'de 65 binden fazla insanın öldürüldüğü saldırıların ardından, birçok ülke temsilcisi, İsrail'in eylemlerine duydukları tepkiyi göstermek için salonu terk etti.
BM binası girişinde de toplanan protestocuların, salona giren ülke temsilcilerine yönelik "Neden Netanyahu'yu dinlemeye gidiyorsunuz?" şeklindeki tepkisi, Genel Kurul'daki gergin atmosferi pekiştirdi.
Netanyahu'dan İran ve Hamas'a Sert Mesajlar: "Nükleer Kapasiteye İzin Vermemeliyiz"
Protestolara rağmen konuşmasına devam eden Netanyahu, İsrail'in operasyonlarını savunarak Husiler'e, Hamas'a ve Hizbullah'a büyük zarar verildiğini öne sürdü.
Konuşmasının ana eksenlerinden birini ise İran tehdidi oluşturdu. İran'ın İsrail'e yönelik varoluşsal tehdidini ortadan kaldırdıklarını iddia eden Netanyahu, uluslararası toplumu uyararak, "Açık zihinli ve dikkatli olmalı, İran'ın nükleer kapasitesini yeniden inşa etmesine izin vermemeliyiz. İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokları ortadan kaldırılmalıdır" dedi.
Gazze'deki savaşı mümkün olduğunca çabuk bitirmeleri gerektiğini belirten Netanyahu, Hamas'ın son kalıntılarının Gazze Şehri'nde saklandığını iddia etti.
Hamas'a doğrudan seslenerek, "Silahlarını bırak, tüm rehineleri hemen serbest bırak. Bunu yaparsan yaşayacaksın, yapmazsan İsrail seni yakalayacak" tehdidinde bulundu.
Soykırım İddiaları ve Filistin Devleti Tartışması: "Temelsiz ve Yahudi Karşıtlığı"
Geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler Komisyonu tarafından İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığına dair belgeler yayımlanmış olmasına rağmen, Netanyahu bu tespitlerin temelsiz olduğunu savundu.
Gazze'de öldürülen 65 binden fazla sivile rağmen bu iddiaları reddetmesi, tepkileri daha da artırdı.
İsrail Başbakanı, konuşmasında ayrıca Filistin Devleti'ni tanıyan ülkelerin ve Batılı liderlerin bu tutumunu "Yahudi karşıtlığı" olarak nitelendirdi ve uluslararası kamuoyunu suçladı.
İlginç bir iddia olarak, İsrail'i alenen kınayan birçok ülkenin, kapalı kapılar arkasından kendilerine teşekkür ettiğini de öne sürdü.
Yeni Hedef mi? Netanyahu'nun Haritasındaki Kırmızı İşaret: Irak Şaşkınlığı
Netanyahu'nun kürsüye çıkarken kullandığı görseller de uluslararası arenada yeni tartışmaların fitilini ateşledi.
"Düşman ülkeler" başlığıyla sunulan ve İsrail'in tehdit olarak gördüğü ülkelerin kırmızı renkle işaretlendiği haritada, İran, Suriye ve Yemen'in yanı sıra Irak'ın da yer alması dikkat çekti.
Daha önce İsrail'in resmi söylemlerinde bu listeye doğrudan dahil edilmeyen Irak'ın işaretlenmesi, "İsrail'in yeni hedefi Irak mı?" sorusunu gündeme getirdi.
Bu hamle, bölgedeki jeopolitik gerilimin tırmandığı bir dönemde, İsrail'in gelecekteki operasyonel hedefleri hakkında spekülasyonlara yol açtı.
