Rapor, 1948 Soykırım Sözleşmesi'nde belirtilen eylemlerin dördünün İsrail tarafından gerçekleştirildiğini ortaya koyarak uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırdı. Komisyon, İsrail'in bu eylemlerinin "Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle" yapıldığına dikkat çekti.
Soykırım Eylemlerinin Detayları
BM Komisyonu'nun raporu, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının belirli eylemlerle soykırım teşkil ettiğini savunuyor. Bu eylemler arasında, kitlesel katliamlar, Filistinlilere fiziksel ve psikolojik zarar verme, yaşam koşullarını kasten yaşanamaz hale getirme ve doğumları engelleme amacı taşıyan tedbirler uygulama gibi vahim suçlamalar yer alıyor.
Raporda, İsrailli üst düzey yetkililerin beyanları ve icraatları, bu eylemlerin kasıtlı bir soykırım kampanyasının parçası olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Tepkiler ve İsrail'in Tutumu
Komisyon Başkanı Navi Pillay, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı kararlarını ve uluslararası uyarıları görmezden geldiğini ve eylemlerini durdurma niyeti taşımadığını vurguladı.
BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese de Gazze'deki durumu "kıyamet" olarak nitelendirerek, İsrail'i modern tarihin en zalimane soykırımlarından birinin sorumlusu olarak gösterdi.
İsrail'in Cenevre Büyükelçisi ise komisyonun raporunu "skandal ve sahte" olarak değerlendirerek iddiaları reddetti.
Büyükelçi, diplomatik çözüm arayışlarına ilişkin soruya, "Şu anda operasyonumuza devam ediyoruz" yanıtını verdi. Bu yanıt, İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını sürdürme kararlılığını bir kez daha gösterdi.
Gazze'deki İnsani Kriz Derinleşiyor
7 Ekim 2023'ten bu yana süren İsrail saldırıları, Gazze'de büyük bir insani krize yol açtı. Saldırılarda en az 65 bin Filistinli hayatını kaybederken, bölgedeki abluka nedeniyle açlık ve kıtlık giderek yayılıyor.
Birleşmiş Milletler'in resmi olarak kıtlık ilan ettiği bölgede, Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporuna göre 514 binden fazla insan "felaket düzeyinde açlık" çekiyor. Gıda depolarının ve altyapının hedef alınması, yardım girişlerinin engellenmesi ve fırınların bombalanması gibi eylemler, açlığın daha da derinleşmesine neden oluyor.
Açlık nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 420'yi aşarken, bu kişilerin 140'ının çocuk olması durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.