Cumhuriyet Halk Partisin'de (CHP) genel başkan değişiminin yaşandığı kurultaya yönelik iptal istemiyle açılan dava ertelendi.
Mahkeme, görevsizlik kararına itiraz sürecinin kesinleşmesinin beklenmesine ve duruşmanın 8 Eylül'e ertelenmesine karar verdi.
Erteleme" kararı sonrası, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den ilk açıklama geldi.
Özel’in sosyal medyadan yaptığı paylaşım şöyle:
"Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir" diyen Özel, "Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır" ifadelerini kullandı.
Partimize dönük hiçbir kumpas, 19 Mart Darbesi’nden bağımsız değildir.
Bugünkü duruşmanın da; sonuç odaklı değil, partimizi tartıştırmaya, iktidar yürüyüşümüzü kesmeye, mücadele azmimizi kırmaya yönelik süreç odaklı bir siyasi operasyon olduğu ortadadır.
Asla hedeften şaşmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz!
Yarın 20.30’da; demokrasi ve adaletin 100 KARASINDA ve darbenin 100. KARA gününde, direnişin kalbinde Saraçhane’deyiz!
Ekrem Başkanımıza, yol arkadaşlarımıza sonuna kadar sahip çıkacağız.
Gençleri, kadınları, emekçileri, emeklileri… Bu ülkeyi seven herkesi her şeyin başladığı yere, Saraçhane’ye davet ediyorum.”
İNCE'DEN '1 TEMMUZ' ÇAĞRISI
CHP'ye 4 buçuk yıl sonra yeniden dönen Muhatrrem İnce de sosyal medya hesabından paylaştığı videolu mesajdan şu mesajı verdi:
''Yarın 20.30’da; darbenin 100. kara gününde, demokrasi ve adalet için direnişin kalbi Saraçhane’de olacağım.
Tüm yurttaşlarımızı demokrasi ve adalet için Saraçhane’ye davet ediyorum.''
MANSUR YAVAŞ: “HER TÜRLÜ ZORLUĞU AŞACAK GÜCÜMÜZ VAR”
Mahkemenin erteleme kararına bir tepki de Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'tan geldi.
Konu hakkında yazılı bir açıklamada bulunan Yavaş, davanın en başından beri reddedilmesi gerektiğini kaydetti.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"Kurultayımıza dair açılan davada, mahkemenin görevsizlik kararına yapılan itiraz süreci beklenerek duruşma 8 Eylül’e ertelendi. Oysa biz, bu davanın en başından itibaren reddedilmesi gerektiğini savunuyoruz. Çünkü siyasi partilerin iç işleyişi, Anayasa’nın ve Siyasi Partiler Kanunu’nun açık hükümleriyle güvence altına alınmıştır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın denetimi ve nihai olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun yetkisi tartışmasızdır.
Bu süreci yargı eliyle tartışmalı hale getirme çabalarının ne hukuki ne de siyasi zeminde bir karşılığı olabilir. Adalet duygusunu zedeleyen bu davaların, yurttaşlarımızın gerçek sorunlarını perdelemesine asla izin verilemez. Bu ülkenin ağırlaşan ekonomik krizini de, adalet sistemindeki çürümeyi de çözecek yeni bir iktidara ihtiyaç olduğu şüphesizdir. Ancak bu derin sorunlar yalnızca partimizin değil, tüm muhalefetin ve halkın ortak meselesidir. Çünkü bu düzen yalnızca bizi değil; hakkı, hukuku, ekmeği savunan herkesi hedef alıyor. Bu nedenle; tüm muhalefetin bir ve beraber olmaktan başka şansı da çaresi de yoktur. Her türlü zorluğu da omuz omuza vererek aşacak gücümüz vardır."