İsrail'in geçtiğimiz hafta Katar'a düzenlediği ve altı kişinin ölümüne yol açan saldırının ardından İİT ve Arap Birliği acil bir şekilde toplandı.
Zirvenin Açılış Konuşması ve Kararın Detayları
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad el-Sani, İsrail'in son saldırısını "açık, hain ve korkakça" olarak nitelendirdi.
Emirlik, İsrail'in başkente saldırdığı dönemde Gazze'deki savaşı sona erdirmek için yoğun arabuluculuk çabaları yürüttüğünü vurguladı.
Katar tarafından hazırlanan taslak karar metni, İsrail'in eylemlerini eleştiren 20 maddeden oluşuyor.
Bu maddelerden en dikkat çekicisi, Doha'ya yapılan saldırının tüm Arap ve İslam ülkelerine yönelik bir saldırı olarak kabul edilmesi.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'ne atıfta bulunularak, Arap ve İslam ülkelerinin Katar ile dayanışma içinde olacağı ve güvenliğini sağlamak için her türlü adımı atacağı belirtiliyor.
Kararda, İsrail'in saldırganlığının, Doha'nın bölgede önemli bir arabulucu rolü üstlenmesine rağmen gerçekleştiği vurgulanıyor.
Belge, bu saldırının barış çabalarını baltalayan tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirterek, uluslararası toplumu İsrail'i kınamaya ve daha fazla saldırıyı önlemeye davet ediyor.
Filistin'e Destek ve İnsani Kriz Vurgusu
Zirve kararında, İsrail'in Filistinlileri topraklarından etme girişimlerinin insanlığa karşı bir suç olduğu belirtilerek kınanıyor.
Metin, Gazze'deki yardım ve geçişleri engelleyerek eşi benzeri görülmemiş bir insani krize yol açan İsrail politikalarını da sert bir dille eleştiriyor.
Belgede, Katar'ın uluslararası hukuka olan bağlılığı ve egemenliğini savunma konusundaki kararlılığı övgüyle karşılanıyor.
Karar, İsrail'in Filistin topraklarını ilhak etme kararının "felaket sonuçlar" doğuracağı uyarısıyla son buluyor ve bu durumun Filistin halkının tarihi haklarına yönelik açık bir saldırı olarak nitelendiriliyor.
Muhtemel Sonuçlar ve Tartışmalı Yorumlar
Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed İshak Dar, zirvenin yalnızca "sert konuşmalardan" ibaret kalması durumunda hayal kırıklığı yaşanacağını dile getirdi.
Ancak, medya çalışmaları profesörü Muhammed El Masri, El Cezire'ye yaptığı açıklamada, İsrail'e karşı çok sert eylemler beklentisinin yüksek olduğunu ancak zirve sonucunda ekonomik yaptırımlar veya hava sahasının kapatılması gibi daha "yumuşak" önlemlerin alınmasının daha olası olduğunu belirtti.
El Masri'ye göre, zirveye katılan devlet sayısının fazlalığı, farklı gündemler nedeniyle tam bir fikir birliğine varılmasını zorlaştırıyor.