Emniyet kararnamesinin kodları: Kriter ne oldu? Hangi grupların üstü çizildi?

Abone Ol

Emniyet kararnamesinin çıkarılamayısıyla ilgili yazının yayınlandığı günün gecesi kararnamenin çıkması tam bir “tesadüf” oldu. Kararname çıktı çıkmasına ama emniyet teşkilatı durulmadı. Şimdi herkes kararnamenin şifrelerini çözmeye çalışıyor.

Öncelikle belirtelim; Resmî Gazete’de yayımlanan kararnameyle, 22 kentin emniyet müdürü merkeze alındı. 37 ile yeni müdür atanırken merkez teşkilatında 10 daireye de başkan atandı. Gelenler ve gidenlerin her birine bakış farklı. Ama son kararnameleri analiz eden bir polis şefinin yorumu ilginç: 17/25 Aralık sonrası teşkilatta bir koalisyon oluşmuştu. Bunun temeli FETÖ ile tavizsiz ve sürekli mücadeleydi. Sosyal demokratı, ülkücüsü, alevisi tüm kadro buna odaklanmıştı. Birimlerinde şehit veren arkadaşlarımız oldu. Son dört yılda kademeli olarak bu mücadelede aktif görev alanlar pasifize edildi. Mesela Tunceli Emniyet Müdürü Hakan Duman. 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesi ve sonrasında büyük kahramanlık gösterdi. Bizim teşkilatın teamüllerine göre ödüllendirilip batıda bir kente atanması gerekiyordu. Ama merkeze alındı.

Teşkilatın DNA’sı ve gruplar

Şu an emniyet teşkilatında farklı gruplar var. Zaman zaman bu gruplar koalisyon yapıp karşı gruba operasyon yapıyor hatta bazen kendi içlerinde bile kavgalar yaşanıyor.

Menzilciler, Reyhaniler (Erzincan Grubu), Okuyucular, Yazıcılar, Ülkücüler, Sosyal demokratlar, Milli Görüşçüler, Aleviler ve irili ufaklı diğer tarikat ve cemaatlere mensup olanlar. Bunların kimisi bürokraside örgütlenme temelinde hareket ediyor büyük bir kısmı ise inancı ve düşüncesini mesleğe yansıtmamaya gayret ediyor.

Son kararnamede Süleyman Soylu ekibinin tortusu bile kalmadı denilebilir. Özellikle Atatürk milliyetçiliğini esas alan isimler de pasifize edildi. İşin ilginci pasifize edilenler arasında Menzil cemaatine bağlılığı istihbarat tarafından fiziki ve teknik takiple delillendirilen bir ismin olması dikkat çekti. Antalya Emniyet Müdürü iken yolsuzluk operasyonunda tutuklanan İlker Arslan’ın durumu ve bağlantıları kararnameyi etkiledi.

İstanbul sorunu çözülemeyince nadasa bırakıldı

Kararnameyle görüldüğü gibi bir önceki yazıda belirttiğimiz gibi İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız “koltuğunu” korudu. Ama “makam” eski gücü ve kudretinde değil artık. Önce İBB Yolsuzluk Operasyonu son olarak Can Holding (Show TV-Habertürk merkezli) operasyonlarında jandarmanın tercih edilmesi kendisine bakışın bir işareti. Kurumlararası eşgüdümü ve iletişimi sağlayamaması bu sonucu getirdi hiç şüphesiz. Bu kararnameye girmeyen Yıldız artık teşkilatta güçlü bir figür olma şansını kaybetmiş görünüyor.

Kararnamenin en dikkat çeken iki atamadı daha var. Biri Özel Harekât Başkanı Süleyman Karadeniz diğeri Bursa Emniyet Müdürü Akın Zaimoğlu. Karadeniz, Konya’da birimine ait çok kıymetli bir arazinin devri konusunda baskılara direnmiş ve bakanlık bürokrasisiyle nahoş tartışmalara girmişti. Başkanlıktan alındı ama Muğla gibi önemli ve hassas bir kente atandı. Bakalım Konya’daki o arazi ne olacak.

Zaimoğlu’na gelince; Kendisi daha önce İstihbarat Başkanlığı yaptı. Bursa öncesi kuvvetli bir İstanbul emniyet müdürü adayıydı. Şimdi hala en güçlü aday. Dolayısıyla teşkilatta seveni kadar sevmeyeni de var. Eski bir polis tabiri vardır; Kuvvetli bir isim tüm rakiplerinin birleşimiyle taşrada gezdirilir. Zaimoğlu bu durumda. Önce Bursa şimdi Antalya. Bakalım yaş haddinden emekli olmadan İstanbul’u görebilecek mi? Şu anki emniyet müdürü Selami Yıldız o koltuğa gelmeden kuvvetli adaydı. Önce Bursa sonra Adana sonrasında genel müdürlük derken koltuğa öyle gelebildi. Bakalım Zaimoğlu aynı finali yapabilecek mi?

Bu arada hızlandırılmış kararnamenin bakanlıkta gizlendiğini belirtelim. Merkeze alınan Diyarbakır Emniyet Müdürü Fatih Kaya’ya jest yapıldı. Emekliliğine kısa süre kalan Kaya Emniyet Genel Müdür Yardımcısı oldu. Emniyetteki gerilimin nedenlerinden olduğu iddia edilen Ali Baştürk koltuğunu korudu. Konuşulanlar özetle böyle. İşin finalinde ise İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın eski gücü olmadığı konusunda herkes hem fikir.