Gazeteci Fatih Altaylı, “Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettiği” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı. 104 gündür cezaevinde bulunan Altaylı'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi, duruşma 26 Kasım Çarşamba gününe ertelendi.
Sosyal medyada yayınladığı bir programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle “tehdit” suçlamasıyla yargılanan Altaylı hakkında, "5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis" istemiyle dava açılmıştı.
İlk Duruşma Silivri’de Görüldü
Davanın ilk duruşması, Silivri’deki Marmara Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonunda yapıldı. Mahkeme, Altaylı’nın tutukluluğunun devamına hükmederek dosyayı 26 Kasım’a erteledi. Duruşmaya basın mensupları yoğun ilgi gösterirken, Altaylı’nın açıklamaları da dikkat çekti.
Altaylı’dan Dikkat Çeken Savunma: “Ben Tarihi Bir Örnek Verdiysem Bu Suç mu?”
Duruşmada söz alan Fatih Altaylı, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün burada bulunmamın nedeni, bu salonda bulunan ya da bu ülkenin en ücra köyünde yaşayan çocukları kendi kızım kadar önemsiyor olmamdır.”
Altaylı, gençlerin eşit şartlarda yaşama hakkı olduğunu savunarak, şunları söyledi:
“Ben bu ülkenin çocukları için kaygı duyuyorum. Kendi çocuğum gibi görüyorum onları. Hayata fırsat eşitliğiyle başlayabilmelerini savunmak, liyakat esaslı bir ülke hayal etmek suç olmamalı.”
“Cumhurbaşkanı Bence ‘Fatih Beni Tehdit Ediyor’ Demez”
Altaylı, konuşmasının bağlamından koparıldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Tarihi bir örnek verdim. O videonun tamamı izlendiğinde tehdit kastım olmadığı anlaşılır. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da bu konuşmadan rahatsız olacağını sanmam.”
“Ben halkın sandığa olan güveninden bahsettim. Sözlerim çarpıtıldı. Bu bir tehdit değil, tarihten alınmış bir dersin yorumudur.”
Ne Olmuştu?
Fatih Altaylı, sosyal medya kanallarından yayımladığı programda, “Cumhurbaşkanını tehdit ettiği” iddia edilen ifadeleri nedeniyle gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Altaylı hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun 106. maddesi kapsamında "kamu görevlisine tehdit" suçlaması yöneltilmişti.