Bir Çocuğun Çığlığı: "The Voice of Hind Rajab"
Festivalin en prestijli ödülü "Altın Aslan" için yarışan bu çarpıcı yapım, dünya prömiyerinde büyük yankı uyandırdı. Filmin yapım ekibi, basın toplantısında sadece soruları yanıtlamakla kalmadı, aynı zamanda tüm dünyanın gözü önünde insanlığa seslendi. Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania, oyuncular Saja Kilani, Motaz Malhees, Clara Khoury ve Amer Hlehel, ayakta alkışlanarak büyük bir destek gördü. Bu anlamlı ana, ünlü oyuncu Joaquin Phoenix'in de katılarak destek vermesi, filmin mesajının ne kadar evrensel olduğunu gösterdi.
"Yeter Artık!": Saja Kilani'nin Duygusal Konuşması
Basın toplantısında söz alan oyuncu Saja Kilani, tüm film ekibi adına yaptığı duygu yüklü konuşmayla herkesi derinden etkiledi. "Yetmedi mi?" diye haykırarak İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gösteren Kilani, sözlerine şöyle devam etti: "Toplu katliamlar, açlık, insanlıktan çıkarma, yıkım, süregelen işgal? Yeter artık." Kilani, Hind'in sesinin, sadece son iki yılda öldürülen on binlerce çocuktan biri olduğunu vurguladı ve ekledi: "Her sayının ardında, asla anlatılamayan bir hikâye var." Bu sözler, sinemanın bir hikâye anlatıcılığının ötesinde, bir vicdan sesi olabileceğini bir kez daha kanıtladı. Filmin diğer oyuncusu Motaz Malhees ise "Bu benim için bir film değil, yaşadığım bir hayat" diyerek Filistin halkının acılarını bizzat yaşadığını dile getirdi.
Gerçek Ses Kayıtlarıyla Kalbe Dokunan Bir Hikâye
Tunuslu yönetmen Kaouther Ben Hania'nın imzasını taşıyan film, izleyiciyi gerçek bir trajedinin tam kalbine götürüyor. Filmin en sarsıcı yanı, 5 yaşındaki Hind Receb ile Filistin Kızılayı gönüllüleri arasındaki orijinal ses kayıtlarını kullanması. 29 Ocak 2024'te ailesiyle birlikte güvenli bir yer ararken araçları vurulan Hind, beş akrabasını kaybettikten sonra üç saat boyunca telefonda yardım için yalvarmış, "Hepsi öldü, gelin alın beni... Çok korkuyorum, lütfen birini gönderin" demişti. Ancak İsrail güçlerinin saldırıları nedeniyle kurtarılamamıştı. Bu gerçek ve ham sesler, sinema perdesinde bir çocuğun çaresizliğini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor.
Sinemanın Gücü: Vicdanın Sesi Olmak
"The Voice of Hind Rajab", sadece bir film değil, aynı zamanda Filistin'de yaşanan insani dramın bir belgeseli niteliğinde. Altın Aslan için güçlü bir aday olarak gösterilen film, sinema eleştirmenleri tarafından da büyük övgüler alıyor. Bu yapım, sanatın en zor anlarda bile insanlığın ortak vicdanına seslenebileceğini, acıları ve kayıpları tüm dünyaya duyurabileceğini kanıtlıyor. Venedik Film Festivali, bu yıl sinemanın gücünü bir kez daha gözler önüne sererek, unuttuğumuz ya da görmezden geldiğimiz acılara ayna tutuyor.
