Milan Kundera Kütüphanesi çarşamba günü yaptığı açıklamada , Kundera'nın 94 yaşında Paris'te öldüğünü bildirdi.
Çek yazar Milan Kundera en çok Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği adlı kitabıyla tanınıyordu.
Kundera'nın en popüler kitabı 1984 tarihli Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, 1968'de Çekoslovakya'nın Sovyet işgalinden önceki ve sonraki aşıklar karmaşasını anlatıyor. Kitapta felsefe üzerine uzun uzun düşünmeye başlıyor ama sohbet havasında.
Kundera her zaman mizahla ilgilendi, özellikle de ölümcül derecede ciddi bir şey karşısında. 1983'te Paris Review ile yaptığı ender bir röportajda şöyle dedi: "Hayatım boyunca amacım, sorunun son derece ciddiyetini biçimin son derece hafifliğiyle birleştirmek oldu."
Milan Kundera, ikisini bir araya getirmenin hayatlarımız hakkında dürüst bir şeyi ortaya çıkardığına inanıyordu.
Sovyet işgalinden sonra Kundera kara listeye alındı ve yasaklandı. Daha sonra vatandaş olacağı Fransa'da sürgünde yaşadı.
SON VAROLUŞÇU
Eserlerini 1993 yılından beri Fransızca olarak kaleme alan Kundera, hayatını Paris'te sürdürmekteydi. Yaşayan son varoluşçu olarak ifade edilen Milan Kundera hayatını kaybedince "son varoluşçu" da ölmüş oldu.
Tüm akademik hayatını, Paris'in seçkin üniversitesi École des hautes études en sciences sociales'de geçirdi.
Kundera, 1929'da Brno, Çekoslovakya'da doğdu. İlk kitabı Şaka, totaliter komünizmi hicivli bir şekilde ele alıyordu. Çek hükümeti yayınını askıya aldı, Kundera'nın birkaç şeyi değiştirmesi konusunda ısrar etti ama Kundera reddetti. Sonunda 1967'de büyük beğeni toplayarak yayınlandı.
Küçük yaşta piyano çalmayı öğrendi. Tüm eserlerinde müziği belirleyici bir unsur olarak kullanır. 1945 yılında henüz bir lise öğrencisiyken, Rus şair Vladimir Mayakovski'nin bir şiirini tercüme etti. Muhtemelen kuzeninin etkisiyle ilk lirik şiirlerini de bu dönemde kaleme aldı. Bunlardan biri 1946'da Mlade Archy başlıklı dergide yayımlandı.
Bir yıl sonra bir kültür devriminin ortasında olan Çekoslovakya, Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi ve Kundera kara listeye alındı. Kitapları mağazalarda ve kütüphanelerde yasaklandı. Öğretmenlik mesleğinden kovuldu. Kendi ülkesinde kalmaya çalıştı ama sonunda 1975'te Fransa'ya gitti.
Kundera, şöhretten nefret eden ve ilgi odağı olmaktan kaçınan bir yazardı.
Çok fazla röportaj yapmadı ve yüceltilmekten hoşlanmadı. Ve evinden sürüldükten sonra bile muhalif olarak görülmekten hoşlanmadı.
1980 yılında Gabriel Garcia Marquez'in aldığı Commonwealth Ödülü'nü, 1981 yılında Tennessee Williams'la paylaştı. En bilinen romanı Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, 1988 yılında sinemaya uyarlandı. 1983 yılında Michigan Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Kundera 1985 yılında da Kudüs Ödülü'ne layık görüldü. Kundera'nın son kitabı Bir Buluşma, 2009 yılında yayınlandı ve 2010 yılında Türkçeye tercüme edildi.
PARTİ ÜYELİĞİ
Lise eğitimini 1948 yılında Brünn'de bitirdikten sonra, Charles Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde, edebiyat ve estetik üzerine eğitim gördü. İki dönem sonra film akademisine geçti ve yönetmenlik konusunda ilk makalelerini yazdı fakat daha sonra çalışmalarını politik baskı yüzünden durdurmak zorunda kaldı.
II. Dünya Savaşı'nın sonunda Komünist Parti'ye üye oldu. Ancak 1948'in şubat ayında partiden çıkarıldı. 1950 yılında da bir diğer Çek yazar Jan Trefulka Komünist Parti'ye karşı faaliyetlerde bulunmaktan, partiden uzaklaştırıldı. Trefulka o günlerde gerçekleşen olayları 1962 yılında yazdığı Onlardan Yükselen Mutluluk romanında anlattı. Kundera'ysa o günlerde başına gelenleri bir şaka olarak görmüş olacak ki, partiden çıkarılma sürecinde başına gelenleri anlattığı kitabının ismini Şaka koydu. 1956 yılında Komünist Parti'ye tekrar giren Milan Kundera, 1976 yılında Václav Havel gibi ünlü yazarlar ve sanatçılarla birlikte ikinci kez partiden ihraç edildi.
VAROLUŞÇULUK NEDİR?
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da, özellikle Fransa’da ortaya çıkan, varlığın, varoluşun özden, içerikten önce geldiğini, yani insanın önce var olduğunu, daha sonra tutum ve davranışlarıyla, eylemleriyle kendini sürekli olarak yarattığını, biçimlendirdiğini öne süren, insan ne ise o değil, ne olmuşsa odur diyen felsefe ve yazın akımı, öğretisi.
