Dünya

Fransa'da Siyasi ve Ekonomik Deprem: Başbakan Lecornu'nun İstifası Krizi Derinleştirdi

Fransa, pazartesi günü Başbakan Sebastien Lecornu’nun ani istifasıyla bir kez daha siyasi bir krize sürüklendi. Modern Fransa tarihinde en kısa süre görev yapan başbakan unvanını alan Lecornu, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 2022’den bu yana görevlendirdiği beşinci başbakan oldu. Bir yıldan kısa sürede üçüncü başbakanın görevden ayrılması, ülkenin giderek yönetilemez hale geldiği ve yaklaşan mali krizi çözmekte aciz kaldığı yönündeki endişeleri derinleştirdi.

Abone Ol

Siyasi istikrarsızlık, halihazırda kritik seviyelere ulaşan ekonomik krizi de tetikleyerek piyasalarda sert düşüşlere yol açtı.

Lecornu ve Macron'un Siyasi Çıkmazı

Sebastien Lecornu, sadece bir aydan kısa sürede görevini bırakarak, ülkedeki siyasi çalkantının en somut örneği oldu.

Lecornu'nun istifası, Macron'un aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin yükselişini durdurmak amacıyla 2024 ortasında yaptığı erken parlamento seçimleri çağrısının ters tepmesi sonucu derin şekilde bölünmüş bir parlamentoya neden olan sürecin son halkası.

O seçimlerden bu yana üç başbakan görevden ayrıldı ve hepsi keskin harcama kısıntılarıyla açığı giderme girişimlerinde başarısız oldu.

Ekonomik Kriz Tehlikesi: Bütçe Açığı ve Borçlanma Maliyetleri Tırmanışta

Siyasi kriz, aynı zamanda ekonomik bir krize de dönüşmüş durumda. Fransa’nın bütçe açığı, GSYH’nin yaklaşık yüzde 6’sına ulaşarak AB'nin belirlediği sınırın iki katına çıktı. Kamu borçları ise AB genelinde en yüksek oranlardan biri. İstifanın piyasalara etkisi anında görüldü:

Fransa borsası pazartesi günü sert düştü. Paris’te gösterge CAC 40 endeksi %2 geriledi.

Euro, dolar karşısında %0,6 değer kaybetti.

Fransa’nın borçlanma maliyetleri rekor seviyelere yaklaştı. 10 yıllık tahvil faizi %3,57’ye yükselerek yaklaşık 14 yılın zirvesine çıktı.

Yatırımcıların Fransa’ya borç verme risk algısını yansıtan Fransız ve Alman devlet tahvili getirileri arasındaki makas da neredeyse rekor seviyeye çıktı.

Uzlaşmaz Parlamento ve Gelecek Seçim Baskısı

Geçen yazki seçimler sonrası Fransa’da hiçbir partinin çoğunluğu elde edemediği üç bloklu bir parlamento oluştu: Cumhurbaşkanı’nın merkez ittifakı, sol partilerin oluşturduğu koalisyon ve aşırı sağcı Ulusal Birlik.

Hiçbir blok parlamentoda çoğunluğu sağlayamazken, uzlaşmak yerine her biri 2027 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kendi siyasi gücünü artırmaya çalışıyor.

Berenberg Bank analisti Salomon Fiedler, "Bu durum, Fransa’nın mali sorunlarının çözülmeden kalma riskini daha da artırıyor ve ekonomik politikaların büyüme dostu olma ihtimalini azaltıyor" yorumunda bulundu ve "Fransız ekonomisi, üstün performans sergileyen konumdan euro bölgesinin geride kalan ana oyuncusu haline geldi" uyarısını yaptı.

Lecornu'nun istifası, salı günü Fransa’nın borç ve bütçe açığındaki tehlikeli artışı dizginlemek için sunmaya hazırlandığı bütçe çabalarını da sekteye uğrattı.

Macron, yeni bir parlamento seçimi yapmayacağını söylese de analistler hükümeti ayakta tutma konusundaki başarısızlığın onu bu yılın ilerleyen dönemlerinde ya da 2026 başlarında seçimlere zorlayabileceğini belirtiyor.