ABD Başkanı Donald Trump döneminde rehinelerden sorumlu özel temsilci olarak görev yapan Adam Boehler, İsrailli-Amerikalı asker Edan Alexander’ın Gazze’den serbest bırakılmasına giden süreçte kritik bir rol oynadı. Ancak bu diplomatik hamle, beraberinde ciddi siyasi sarsıntılar getirdi.
"HAMAS ÜYELERİ DE BİZİM GİBİ İYİ İNSANLAR"
Boehler’in Hamas ile doğrudan yürüttüğü müzakereler, ABD'nin bu örgütle ilk açık teması olarak kayıtlara geçti. Sürecin kamuoyuna yansımasıyla birlikte Boehler’in, “Hamas üyelerinin kafasında boynuz yok, onlar da bizim gibi iyi insanlar” şeklindeki açıklaması, İsrail hükümeti ve ABD Kongresi’ndeki İsrail yanlısı isimlerin sert tepkisine neden oldu.
Boehler, yaptığı açıklamalarda, ABD’nin İsrail’in “ajanı” olmadığını vurgulayarak, “Bizim kendi çıkarlarımız var” ifadelerini kullandı. Bu çıkış, Washington’daki dengeyi sarstı; Cumhuriyetçi ve Demokrat isimlerden tepki yağdı.
ADAYLIKTAN GERİ ÇEKİLDİ, ANCAK GÖREVDE KALDI
Artan baskıların ardından Boehler, resmi elçi adaylığını geri çekmek zorunda kaldı. Ancak Beyaz Saray, onun görevden alınmadığını sessizce duyurdu. Trump, Kongre'ye gönderdiği bilgi notunda, Boehler’in rehine meselelerini koordine etmeye Senato onayı gerektirmeyen bir pozisyonda devam edeceğini bildirdi. Boehler, bu süreçte doğrudan Başkan Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya bağlı olarak çalıştı.
EDAN ALEXANDER’I KARŞILADI
Boehler, geçtiğimiz pazartesi günü serbest bırakılan Edan Alexander’ı karşılamak üzere ailesiyle birlikte İsrail’e gitti. CNN’e yaptığı kısa açıklamada, “Bu, başkanın liderliğinde yürütülen bir ekip çalışmasıydı” dedi. Hamas’la görüşmelerin detaylarına girmeyen Boehler, yalnızca “sinyaller çok olumlu” diyerek yorum yapmaktan kaçındı.
ESKİ DÖNEMDEN GELEN GÜÇLÜ BAĞLAR
51 yaşındaki Boehler, üniversite yıllarında Jared Kushner ile aynı odayı paylaşmıştı. Trump’ın ilk döneminde sağlık ve dış politika alanlarında çeşitli görevler üstlenen Boehler, özellikle İsrail ile Arap ülkeleri arasında imzalanan İbrahim Anlaşmaları sürecinde Kushner’le birlikte aktif rol almıştı.
WASHİNGTON’DA SESSİZ DİPLOMASİ, TEL AVİV’DE RAHATSIZLIK
Boehler’in Hamas ile görüşmeleri ve yapıcı söylemleri, İsrail kamuoyunda hoşnutsuzlukla karşılandı. İsrail basınında yer alan yorumlarda, Boehler’in “fazla insani” yaklaşımının, Hamas’a meşruiyet kazandırma riski taşıdığı öne sürüldü. Ancak ABD cephesinde, rehinelerin serbest kalması hedefiyle yürütülen bu diplomasi, sessiz ama etkili bir başarı olarak değerlendiriliyor.