ABD'de F-18 Dehşeti! Savaş Uçağı Okyanusa Çakıldı, Pilot Son Anda Kurtuldu
ABD'de F-18 Dehşeti! Savaş Uçağı Okyanusa Çakıldı, Pilot Son Anda Kurtuldu
İçeriği Görüntüle

MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

Ortadoğu'da İran ile İsrail arasındaki gerilim, bölgesel güvenliği ve küresel dengeleri tehdit edecek boyutlara ulaşmış durumda. Özellikle İran’ın askeri kapasitesi, vekil güçlere dayalı stratejisi ve balistik füze programı dikkat çekerken, İsrail’in teknolojik üstünlüğü ve istihbarat ağı sahadaki dengeleri belirliyor. ABD’nin sürece dolaylı müdahalesi ise denklemde önemli rol oynuyor.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Murat Cingöz, İran ve İsrail arasındaki gerilim ve olası gelişmeler hakkında Samimi Haber’e önemli değerlendirmelerde bulundu. Cingöz, İsrail’in bugüne kadar İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’e yönelik bir suikast girişimi düşünmediğini belirterek, bunun üç temel sebebi olabileceğini vurguladı.

Birincisi, böyle bir eylemin İran’da ve dünyada büyük bir infial yaratacağı; ikincisi, ABD’nin buna izin vermemesi; üçüncüsü ise Hamaney’in ölümü durumunda İran’da rejim değişikliği yerine daha otoriter, asker ağırlıklı bir yönetimin ortaya çıkma ihtimali olduğunu ifade etti. Cingöz, bu sebeplerle İsrail’in Hamaney’e yönelik bir hamlede bulunmaktan kaçındığını altını çizdi. Ancak, gelecekte neler olacağının belirsiz olduğunu da ekledi. Hamaney’in hayatta olduğu sürece İran İslam Cumhuriyeti rejiminin kolay kolay devrilmeyeceğini vurgulayan Cingöz; “Onun ölümünden sonra ise rejim karışıklığı veya daha baskıcı bir askeri yönetimin güçlenme ihtimali bulunuyor” dedi.

“İRAN’IN ELİNDE BALİSTİK FÜZE TEKNOLOJİSİ VAR”

İran-İsrail çatışmasının gidişatına dair değerlendirmelerde bulunan Cingöz, İran’ın askeri kapasitesinin zayıf yönlerine dikkat çekti. İran’ın hava filosu ve hava savunma sistemlerinin 1970’lerden kalma teknolojilere dayandığını belirterek, bu zayıflığın İran tarafından fark edildiğini ve buna karşı balistik füze programını geliştirme ile “direniş ekseni” stratejisi izlediğini ifade etti. Ancak, İsrail’in Hamas, Hizbullah, Esad rejimi ve Irak’taki Şii milisleri etkisiz hale getirerek İran’ın vekil güçler stratejisini büyük ölçüde çökerttiğini vurguladı. Cingöz, İran’ın elinde yalnızca balistik füze teknolojisi ve SİHA’ların kaldığını, ancak hava savunma ve radar sistemlerinin zayıflığı nedeniyle büyük sıkıntılar yaşadığını altını çizdi. İsrail’in ise teknolojik ve istihbarat üstünlüğü ile İran hava sahasını kontrol edebildiğini ve istediği gibi vurabildiğini belirtti.

“İSRAİL BİR YANIYORSA, İRAN ON YANIYOR”

Savaşın geleceğine dair senaryoları değerlendiren Cingöz; “ABD, arka planda zaten sürece dahil. Ancak, doğrudan saldırıya geçmesi de ihtimal dahilinde. Bununla birlikte, ABD ve İsrail’in İran’ı Irak gibi işgal etmeyeceğini, daha çok hava saldırılarıyla İran’ı masaya zorlamaya çalıştığını söyleyebilirim. İran’ın füze teknolojisiyle İsrail’e karşılık verebileceğini, ancak bu mücadelede İran’ın kayıplarının İsrail’den çok daha fazla olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
İran’ın genelkurmay başkanı, hava kuvvetleri komutanı ve Devrim Muhafızları komutanı gibi önemli isimlerinin öldürüldüğünü hatırlatan Cingöz, İsrail tarafında ise benzer çapta kayıplar olmadığını belirterek; “İsrail’in canı bir yanıyorsa, İran’ın canı on yanıyor” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, uzun vadede İran rejiminin ekonomik sorunlar ve halk nezdinde meşruiyet kaybı nedeniyle büyük zorluklarla karşılaşacağını altını çizdi.

“TÜRKİYE VE İSRAİL ARASINDA SURİYE KAYNAKLI GERİLİM VAR”

Türkiye’nin pozisyonuna da değinen Uluslararası İlişkiler Uzmanı Murat Cingöz, Türkiye’nin İsrail’in saldırılarından rahatsız olduğunu ve diplomatik tepkiler verdiğini belirtti. Ancak, Türkiye ile İsrail arasında Suriye kaynaklı bir gerilim yaşandığını, Türkiye’nin Suriye’de aktif rol oynamak istediğini, ancak İsrail’in buna karşı çıktığını vurguladı. Türkiye’nin İsrail’e karşı sahada net bir faaliyet yürütmek zorunda hissetmediğini, daha çok diplomatik karşılıklarla tutum sergilediğini ifade etti.