Filistinli direniş grupları, İsrail’in Gazze şehrini işgal planı hakkında ayrı ayrı açıklamalarda bulundu.
Hamas, İsrail’in işgal kararına verdiği cevapta, "Netanyahu'nun Gazze planı müzakere sürecine indirilmiş bir darbe, Gazze'yi kontrol altına alma soykırım ve zorla göç ettirme politikasının devamı" ifadelerine yer verdi
“ Bu Öyle Kolay Gerçekleşmeyecek, Ağır Bir Bedele Mal Olacak”
Hamas’tan yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı;
“Siyonist Bakanlar Kurulu, Gazze şehrini işgal etmeyi ve sakinlerini tahliye etmeyi öngören planı onayladı. Bu, işgal ordusunun şehirdeki yaklaşık bir milyon sivil Filistinliye karşı işlemeye hazırlandığı yeni bir savaş suçudur.
Siyonist Bakanlar Kurulu’nun Gazze’yi işgal ve tüm sakinlerini zorla tahliye etme planını onaylaması; işgalci, faşist hükümetin uygulamayı hedeflediği tam teşekküllü bir savaş suçu olup, aynı zamanda soykırım, zorunlu göç ve etnik temizlik politikalarının da devamıdır.
İşgalcinin “işgal” terimini “kontrol” ile değiştirmesi, sivillere karşı işlenen vahşi suçların hukuki sorumluluğundan kaçma çabasından başka bir şey değildir. Bu tutum, Cenevre Sözleşmeleri’nin açıkça ihlal edildiğinin ve şehirdeki yaklaşık bir milyon Filistinlinin hayatının doğrudan tehdit altında olduğunun üstü kapalı bir itirafıdır.
Gazze’nin işgaline yönelik alınan karar, suçlu Netanyahu ve Nazi zihniyetine sahip hükümetin esirlerin akıbetine önem vermediğini; bu saldırının genişletilmesinin, esirlerin feda edilmesi anlamına geldiğini göstermektedir. Bu, başarısız siyasi hayaller uğruna esirlerin hayatını hiçe sayan bir anlayışın ürünüdür.
Söz konusu karar, işgalcinin son müzakere turundan —ateşkes ve esir değişimi anlaşmasına varılmak üzereyken— ani şekilde çekilmesinin nedenini de açıkça ortaya koymaktadır.
Mısır ve Katar’ın yürüttüğü arabuluculuk sürecinde, hareketimizin ateşkes çabalarının başarıya ulaşması için gereken tüm esneklik ve olumlu yaklaşımı sergilediğini; savaşın durdurulması ve işgal güçlerinin çekilmesi için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu, ayrıca tüm esirlerin topluca serbest bırakılmasını içeren kapsamlı bir anlaşmaya doğru ilerleme kararlılığını tekrar vurguluyoruz.
Suçlu işgalciyi, bu yeni suç girişiminin ağır bedelleri olacağı konusunda uyarıyoruz. Halkımız ve direnişimiz ne kırılacak ne de teslim olacaktır. Netanyahu’nun planları, hırsları ve hayalleri büyük bir başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
ABD yönetimini, işgalin suçlarına verdiği siyasi koruma ve doğrudan askeri destek nedeniyle tam sorumlulukla yükümlü tutuyoruz.
Birleşmiş Milletler’i, Uluslararası Adalet Divanı’nı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye; bu planı durdurmak için acilen harekete geçmeye ve işgalcileri Filistin halkına karşı işledikleri suçlardan dolayı hesap vermeye çağırıyoruz.”
“Bu Tırmanışın Durdurulmasından Arap Ve Batı Hükümetlerini Sorumlu”
Filistin İslami Cihad Hareketi de İsrail Kabinesi’nin kararını kınayan bir bildiri yayımladı.
Bildiride, Filistin halkını yok etme savaşında yeni bir tırmanışa zemin hazırlandığı vurgulandı.
ABD yönetiminin, Gazze halkını zorla yerinden etmek amacıyla alınan kararı desteklediğini belirten hareket, bu tırmanışın durdurulmasından Arap ve Batı hükümetlerini sorumlu tuttu.
Gazze’ye Ayak Basan Düşman Güç Olarak Muamele Görecek
Filistin Direniş Komiteleri ise “İsrail Güvenlik Kabinesi’nin kararlarını krizin derinliğini ve işgalin siyasi ve operasyonel beceriksizliğini yansıtıyor`` dedi.
İsrail işgalinin, tüm katliamlarına rağmen Gazze Şeridi’ndeki savaş hedeflerine ulaşamadığını vurgulayan Direniş Komiteleri, Gazze topraklarına ayak basan herhangi bir yabancı güç veya ülkenin düşman bir güç olarak muamele göreceğini vurguladı.