22 Eylül’de yapılacak olan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu öncesi dünya sahnesinde kritik gelişmeler yaşanıyor. Fransa, İngiltere, Kanada ve Avustralya gibi ülkeler Filistin’i devlet olarak tanımaya hazırlanırken, Japonya’nın bu yönde bir adım atmayacağı iddiası dikkat çekti. Tokyo hükümetinin bu kararı almasında ise Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen uyarıların etkili olduğu öne sürülüyor.
Diplomatik kaynaklara göre, ABD’nin Japonya’ya “Filistin’i tanımayın” mesajı ilettiği, bu adımın hem ikili ilişkileri zedeleyebileceği, hem de Orta Doğu’daki gerilimi artırabileceği yönünde Tokyo'ya baskı yaptığı iddia edildi. Bu durum, Japonya'nın küresel dengelerde nasıl bir pozisyon almak istediği sorusunu da beraberinde getirdi.
İsrail Faktörü: Tokyo’nun Kararında Etkili mi?
Japon hükümeti, yalnızca ABD ile ilişkileri değil, aynı zamanda İsrail’in vereceği olası sert tepkiyi de gözetiyor. İddialara göre, bu nedenle Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, BM Genel Kurulu'ndaki kritik oturuma katılmama kararı aldı. Bu adım, Filistin meselesinin Japon dış politikasındaki kırılgan dengesini gözler önüne serdi.
206 Japon Milletvekili Hükümete Seslendi
Japonya içinde de hükümete yönelik ciddi bir baskı oluşmuş durumda. Gazze'de yaşanan insani kriz ve artan sivil ölümleri sonrasında, tam 206 Japon milletvekili, hükümete resmi bir mektup sunarak Filistin’i tanıma çağrısı yaptı. Bu çağrı, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, bu gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada, "Filistin’in tanınması konusunda uygun zaman ve yöntemleri içeren kapsamlı bir değerlendirme yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
Dünya İkiye Bölündü: Tanıyanlar ve Tanımayanlar
Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülkeden yaklaşık 140'ı Filistin’i devlet olarak tanımış durumda. Bu ülkeler arasında Çin, Hindistan, Endonezya, Brezilya, Güney Afrika, Türkiye ve Rusya gibi önemli aktörler yer alıyor. Ancak ABD, Japonya, Kanada, Avustralya, Güney Kore ve bazı Batı Avrupa ülkeleri, hâlâ Filistin’i resmen tanımış değil.
Buna rağmen, bu ülkelerin büyük çoğunluğu Filistin ile diplomatik ilişkiler sürdürüyor ve "iki devletli çözüm" ilkesini desteklediklerini açıklıyor. Bu durum, Filistin’in uluslararası statüsünü karmaşık hale getiriyor.
BM’de Yeni Bir Dönem mi Başlıyor?
Filistin, 2012 yılından bu yana Birleşmiş Milletler'de “üye olmayan gözlemci devlet” statüsüne sahip. UNESCO gibi bazı uluslararası kuruluşlarda ise tam üyelik statüsü bulunuyor. 2025 Eylül’ünde BM Genel Kurulu’nda alınacak olası tanıma kararları, Filistin’in küresel görünürlüğünü ve meşruiyetini ciddi ölçüde artırabilir.
Ancak Japonya’nın sessiz kalması, Asya’daki diplomatik dengeleri de etkileyebilir. ABD ile stratejik ittifakını korumak isteyen Tokyo yönetiminin bu tercihi, hem iç siyasette hem de uluslararası arenada uzun süre tartışılacağa benziyor.