İsrail Saldırısı ve Artan Gerilim
Katar Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, zirve 14-15 Eylül tarihlerinde Doha'da gerçekleşecek. Zirveden önce, dışişleri bakanları pazar günü hazırlık toplantısı yapacak. Bu toplantıların zamanlaması, İsrail'in Hamas'ın üst düzey isimlerine yönelik düzenlediği suikast girişimi sonrasında bölgede patlak veren krizin bir sonucu. Saldırı, İsrail'in Orta Doğu'daki askeri operasyonlarını tırmandırırken, uluslararası alanda geniş yankı uyandırdı ve gerilimli söylemlerin sertleşmesine neden oldu.
Katar'dan İsrail'e Sert Yanıt
Saldırının ardından Katar ile İsrail arasındaki diplomatik dil de keskinleşti. İsrail Başbakanı'nın, Katar'ı "Hamas yetkililerini sınır dışı edin ya da adalete teslim edin, yoksa biz ederiz" şeklindeki sözleri Katar tarafından "devlet egemenliğine yönelik açık bir tehdit" olarak kınandı. Katar Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Hamas ofisinin Doha'da bulunmasının, ABD ve İsrail'in talebiyle başlatılan arabuluculuk çabalarının bir parçası olduğunu vurguladı. Açıklamada, İsrail'in suçlamalarının, uluslararası alanda kınanan bir saldırıyı meşrulaştırma girişimi olduğu belirtildi.
Katar-ABD İlişkileri Güçleniyor
İsrail saldırısının ardından çıkan, Katar'ın ABD ile güvenlik ilişkilerini gözden geçireceği yönündeki iddialar da yalanlandı. Katar Uluslararası Medya Ofisi, ABD ile olan güvenlik ve savunma ortaklığının "her zamankinden daha güçlü olduğunu" ve bu iddiaların "ABD ile Katar arasına nifak sokmaya yönelik başarısız bir girişim" olduğunu açıkladı. Bu açıklama, iki ülke arasındaki stratejik bağların devam ettiğini gösteriyor. Katar, Ortadoğu'daki en büyük Amerikan askeri üssü olan Al Udeid Hava Üssü'ne ev sahipliği yapıyor ve bu üs, yaklaşık 10 bin Amerikan askerine ev sahipliği yaparak bölge güvenliğinde kritik bir rol oynuyor.
Bölgedeki Gerilim Tırmanıyor
İsrail'in saldırısı, bölgedeki istikrarsızlığı daha da artırdı. Bu olay, İran'ın aylar önce Katar'daki Al Udeid üssüne füze atmasından sonra bölgedeki ikinci büyük gerilim dalgasını tetikledi. Zirve, hem Arap ülkelerinin hem de İslam dünyasının bu yeni duruma karşı ortak bir pozisyon belirlemesi açısından büyük önem taşıyor. Katar'ın ev sahipliği yapacağı toplantılar, diplomasi yoluyla krizin tırmanmasını engellemeye yönelik önemli bir çaba olarak öne çıkıyor.