TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik ve Sözcü Gazetesi'nden Başak Kaya, Kemal Kılıçdaroğlu ile 30 Haziran'daki "kayyum" davasına ilişkin görüştüğünü açıkladı. Davetin Kılıçdaroğlu'ndan geldiğini ifade ederken, görüşmenin Kılıçdaroğlu'nun Ankara Mustafa Kemal Paşa Mahallesi'ndeki ofisinde yapıldığı ve 45 dakika sürdüğü öğrenildi.
CHP VESAYETİ KABUL ETMEZ
Başak Kaya, 30 Haziran’daki kurultayın iptali davasında ‘’hükümsüz’’ anlamına gelen ‘’mutlak butlan’’ kararı çıktığı takdirde Kılıçdaroğlu'nun, "Görevi kabul etmezsem o zaman kayyum riski var." diyerek görevi kabul edeceğini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun tekrar göreve gelmesi durumunda, yeni kurultay için bir yıllık zaman diliminin bulunduğunu aktaran Kaya, Kılıçdaroğlu'nun süreçle ilgili "Kayyum gelse daha mı iyi olur? Kayyuma sebep olsam bu kez bana ‘13 yıl partiyi yönettin şimdi de buna izin verdin’ diye tepki gösterirler. Şu an Özgür Bey ile konuşacak bir konu yok. Ne zaman isterse arar görüşürüz. CHP vesayeti kabul etmez. Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım ama şu anda karar almakta zorlanıyor. Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak görüyorum. İl başkanları ilçe başkanları örgütten arkadaşlar sürekli arıyorlar, ziyarete geliyorlar." ifadelerini kullandığını belirtti.
BEN KABUL ETMESEM KAYYUM GELİR
Atik ise Kılıçdaroğlu'nun, "Bu karar uygulanacak. Ben kabul etmesem kayyum gelir. Kayyum gelince de partiyi ne kadar yöneteceği belli değil. CHP'nin şu anda DNA'sıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem, izin veremeyiz. CHP kayyuma teslim edilemez" dediğini aktardı.
ZAMAN AYRILIK ZAMANI DEĞİL
Atik Kılıçdaroğlu’nun sözlerinicanlı yayında şöyle aktardı:
"Sayın Kılıçdaroğlu ile yarım saatten fazla görüşme imkanım oldu. TGRT Haber'deki yorumlarımızı çok beğenerek takip ettiğini söyledi ve objektif habercilik yaptığımız için teşekkür etti. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, ‘Mutlak butlan gelse bile Kemal Bey (Kemal Kılıçdaroğlu) partiyi yönetemez’ dedi. Kılıçdaroğlu, ‘Ne demek yönetemez 13 yıl boyunca kim yönetti partiyi. Ben yönettim. Asıl kayyum gelirse kim yönetecek’ dedi.
Kılıçdaroğlu çok sakin cevap verdi. ‘Kimseye karşı intikamla öfkeyle hareket etmeyeceğini’ söyledi. ‘CHP’nin kendi içinde barışması lazım. Zaman ayrılık zamanı değil. İnsanlar birbirine kinlenmiş olabilir. Bunu düzeltmemiz lazım.’ dedi. Disiplin sürecini işletmeyeceğini söyledi.
CHP'NİN DNA'SIYLA OYNANIYOR
Kılıçdaroğlu ‘Karar çıktıktan sonra Özgür Özel ile (Özgür Bey ile) oturur konuşuruz. Özgür Bey ne zaman isterse arar görüşürüz’ dedi. Özgür Özel ve diğer CHP sözcülerinin mahkeme kararını tanımayız açıklamalarını sordum Kemal Bey'e. Onlarla ilgili de şunu söyledi. Mahkeme iddiaları iyice inceleyip, delileri ortaya koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem, karar kadük kalır demek anlamsız. Bu karar uygulanacak. Ben kabul etmesem kayyum gelir. Kayyum gelince de partiyi ne kadar yöneteceği belli değil. CHP'nin şu anda DNA'sıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem, izin veremeyiz. CHP kayyuma teslim edilemez.
CHP'nin şu anda DNA'sıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem, izin veremeyiz dedi. Burası da önemli. CHP kayyuma teslim edilemez diyor. Kendisini zaten kayyuma olarak değerlendirmiyor. Ama bu sözü, şu sözü daha önemli. CHP'nin DNA'larıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem dedi. Yani mevcut yönetime hitaben söylüyor bunları. CHP'nin çok daha farklı bir parti olduğunu ama buna rağmen iç yapısının değiştirilmeye çalışıldığını vurguladığını ben anladım. Çok enterasan geldi.
VAHAP SEÇER'DEN KILIÇDAROĞLU'NA DESTEK
Bir de Vahap Bey'le görüşmeliydim. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı. Hatta Silivri çıkışında açıklama da yapmıştı. Şöyle dedi Kemal Bey. Mansur Yavaş, Mansur Bey ve Vahap Bey görüşmede çok yorum yapmamışlar. Onu anlattı. Engin Özkoç daha çok konuşmuş. Ancak kayyumla ilgili açıklamalarıyla alakalı olarak, yani kayyumu gelsin ben yöneteyim kayyum gelmesine izin vermem dediği zaman Kemal Kılıçdaroğlu, Vahap Seçer bu konuda Kemal Bey'e destek vermiş.
Doğru söylüyor Sayın Genel Başkan demiş. Kayyum yerine Kemal Bey'in yönetmesi daha iyi olur şeklinde bir değerlendirme yapmış. Ya da buna benzer bir değerlendirme yapmış. Mansur Bey ise Özgür Özer'le bir araya gelip konuşmalarının bu problemlerin çözümünde etkili olacağı şeklinde bir görüş bildirmiş. Bu şekilde tamamlanmış görüşmüş."
