İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve ekibinde yer alan bakan yardımcısı Münir Karaloğlu, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ali Baştürk’le emniyet teşkilatında personel düzenlemesi getiren yasa tasarısı hazırladı. Tasarı yangından mal kaçırırcasına karayolları kanununa yapılan düzenlemelerin içine gizlendi. O andan itibaren bakanlık ile emniyet teşkilatı arasında gerilim başladı.
Emniyet teşkilatı kulis yaptı
Tasarıyı emniyet teşkilatının DNA’sını bozma girişimi olarak gören polis şefleri hem iktidar hem muhalefet kanadında kulis çalışması yaptı. Bu direniş sonrası İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın hazırlattığı yasa değişikliği TBMM’de bir türlü kabul edilmedi. Bakan ve emniyet genel müdürü teşkilatla aralarına duvar çekti. Rutin VKS toplantıları bile yapılamaz hale geldi. Emniyet teşkilatı personeli külliyeye bile ulaşarak tasarıyla ilgili rahatsızlıklarını iletti. Hatta külliyeye, “Bizi iktidarla kavga ettirme planı olarak görüyoruz. Bu yaklaşımı iyi niyetli görmüyoruz” ifadelerini kullandılar. Geçmiş dönemlerdeki iktidar/bakan-emniyet teşkilatı gerilimlerinin sonuçları hatırlanırsa bu uyarının ses getirdiğini söyleyebiliriz.
Şikayetlere bayram tatilindeki radar skandalı eklenince Yerlikaya’nın imajı büyük darbe yedi. Ali Yerlikaya bu yasayı TBMM kapanana kadar geçiremezse “gensoruyla düşürülen bakan muamelesi” görür. Ayrıca, Yerlikaya’nın belediyelere yönelik operasyonlara suskun kalması bazı mahfillerde “not edilmiş” durumda. Belki Kızılcahamam kampı sonrası kabine değişikliğinde koltuğunu kaybeder. Ali Yerlikaya’nın yerine gelmesi muhtemel bir isim zaten kulislerde dillendiriliyor. Bu isim yaş haddi nedeniyle MGK Genel Sekreterliği görevinden emekli olan eski vali Seyfullah Hacımüftüoğlu.
İstenmeyen olaylar önlendi
Emniyet teşkilatının genel müdür Mahmut Demirtaş’la yıldızı hiç barışmadı. Uygulama ve talepleri hep tartışma konusu oldu. Geçtiğimiz günlerde teşkilatta “istenmeyen olayların” önüne son dakikada geçildi. Olayın kahramanları genel müdür Demirtaş ile Özel Harekat Başkanı Süleyman Kardeniz. Kulislere yansıyan bilgilere göre, Demirtaş Konya’da özel harekata ait bir yerin büyükşehir belediyesine devrini ister. Edindiğim bilgilere göre bu talep daha önce de dile getirilmiş. Emniyet kanadı devrin ancak aynı değerde bir arazi tahsisiyle mümkün olacağını belirtip karşı çıkmış. Karadeniz aynı argümanla arazinin devrine hayır demiş. Konuşmanın devamında bazı “nahoş!” ifadeler kullanılınca gerilim başka boyuta taşınmış. Devreye giren bazı polis şefleri Karadeniz’i yatıştırıp istenmeyen olayların yaşanmasının önüne geçmiş. Ancak olayın izleri hala silinmiş değil.
Bakan gitmezse ne olacak?
Kulislere yansıyan bilgilere göre emniyetle bakanlık arasındaki kriz artık çözülemez noktada. Öyle ki emniyet teşkilatı, özlük haklarıyla ilgili istenen ve beklenen iyileştirmelerin bakanlık tarafından engellendiğini düşünüyor. Herkes şimdi bakanın değişimine odaklanmış durumda. Bakanın kalması durumunda ise farklı durumlar konuşuluyor. Bakan kalsa bile, bakan yardımcısı-genel müdür ve teşkilat dışından gelen genel müdür yardımcısının koltuklarını kaybetmesi kuvvetle muhtemel. Çünkü tansiyon başka türlü düşecek gibi görünmüyor.