Etkinlik Rusya KGT Başkanlığı tarafından düzenlendi. Birçok önde gelen katılımcı dikkat çekti. Kamu diplomasisinin ön plana çıktığı etkinlikte, devletler arası ilişkilerin protokol sınırlarını aşarak toplumsal ve kültürel derinlik kazandığı vurgulandı. Katılımcı profili ise dikkat çekiciydi; Belarus ve Azerbaycan’ın askeri ateşeleri, İran ve Güney Osetya diplomatik misyonları, Rusya’nın seçkin üniversite rektörleri, Türk ve Rus iş dünyası temsilcileri, bilim insanları ve sanatçılar bir araya geldi.
Toplantının öne çıkan isimleri arasında T.C. Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı (E) Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ve Türk-Rus İş İnsanları İstişare Kurulu Genel Başkanı Maksut Konyar, ilişkilerin stratejik boyutlarını ele aldı. Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Hakkı Alma ise eğitim ve bilim iş birliğinin geleceğine ışık tuttu. Rusya’nın farklı bölgelerinden Valilik resmi temsilcilerinin katılımı ise etkinliğe verilen değeri ortaya koydu. Ünlü sanatçı Yuri Anatolyevich Baturin’in kültürel etkileşim vurgusu da toplumlar arası bağların güçlendirilmesine dikkat çekti.
Ekonomi, enerji, turizm, kültür ve eğitim gibi kritik alanların masaya yatırıldığı toplantıda, katılımcılar ikili ilişkilerin tarihi ve mevcut durumunu samimiyetle değerlendirdi. Türkiye-Rusya enerjide iş birliği başlığında ise Ekonomi Doktoru ve Dünya Dönüşümleri Enstitüsü Müdürü Dr. Nikitenkova Maria Aleksandrovna, Akkuyu NGS projesinden elde edilen deneyimleri içeren kapsamlı çalışmasını paylaştı. Rusya Sosyologlar Derneği Birinci Federal Başkan Yardımcısı Prof. Irina Aleksandrovna Sosunova ise iki ülkenin ortak geleceğinde kültür ve sanatın dönüştürücü rolüne dikkat çekti.
Etkinliğin organizasyonunu üstlenen Rusya’da yaşayan Türk asıllı Rusya KGT Başkanı Hasan Enes Karahan ise konuşmasında, halkların ortak dilinin ve kamu diplomasisinin birleştirici gücünün önemini şu sözlerle vurguladı: “Gelin, halkların dilinden asla vazgeçmeyelim ve kamu diplomasisinin samimi ve birleştirici gücünü koruyalım. Çünkü kamu, yani ‘halk’ diplomasisi, insanın kendi köküne, kendi halkına seslenmesidir! Umuyorum ki önümüzdeki yıllarda ortak değerlerimiz ve iş birliğimiz insanlık yararına daha da güçlenecek ve yeni bir şekil alacaktır.”
Toplantının sonunda farklı ülkelerden gelen konukların dostane diyalogları ve paylaşımları, kamu diplomasisinin sıcaklığını ve iletişimin gücünü bir kez daha ortaya koydu. Katkı sağlayanlara plaketlerin takdim edildiği tören ise ortak geleceğe duyulan inancın sembolü oldu.
Türkiye ve Rusya arasında kamu diplomasisinin rolü giderek daha fazla önem kazanırken, bu tür etkinliklerin devletlerin yanı sıra halkları da yakınlaştırdığı, önyargıları kırdığı ve çok yönlü iş birliklerinin önünü açtığı vurgulandı. Moskova’daki tarihi buluşma, iki ülke arasında dostluk köprülerinin güçlenmesine ve gelecekte daha yakın ilişkilerin kurulmasına zemin hazırladı.