Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sona erdi.
Yaklaşık 2,5 saat süren toplantı sonrası İletişim Başkanlığı tarafından 7 maddelik bir bildiri yayınlandı.
Bildiride şu ifadelere yer verildi:
1. PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ terör örgütleri başta olmak üzere millî birlik ve beraberliğimiz ile bekamıza yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı yurt içinde ve yurt dışında azim, kararlılık ve başarıyla sürdürülen operasyonlar ile son dönemdeki uluslararası gelişmeler hakkında kurula bilgi sunulmuştur.
Bu kapsamda; bölücü terör örgütünün kendisini feshi, silah bırakması ve silahsızlanması ile tüm uzantılarının tasfiyesi sürecinin yakından ve titizlikle takibine devam edileceğinin altı çizilmiştir.
3. Türkiye’nin, Suriye’de yeni yönetimin kalıcı huzur ve istikrarın sağlanması ile ülkenin tüm terör örgütlerinden arındırılması yönündeki gayretlerine destek vermeye devam edeceği belirtilmiş; istikrarı bozmak maksadıyla kurgulanan kışkırtmaların dikkatle izlendiği ve Suriye’nin toprak bütünlüğü, tüm dinî, mezhebî ve etnik kimlikleri ile üniter yapısının muhafazasına matuf yaklaşımın korunacağı vurgulanmıştır.
5. Rusya-Ukrayna Savaşı’nda müzakerelere ve diplomatik çabalara öncelik veren bir sürece girilmesinden memnuniyet duyulduğu vurgulanmış; ülkemizin, müteakip dönemde de sürecin adil ve onurlu bir anlaşma ile neticelenmesi ve kalıcı barışın tesisi için inisiyatif üstlenmeye devam edeceği ifade edilmiştir.
6. Bosna Hersek’in egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik sarsılmaz desteğimiz bir kez daha teyit edilmiş; Türkiye’nin, Balkanlar’daki huzur ortamına menfi tesir edebilecek tüm gelişmeleri yakından izleyerek bölgedeki barış ve istikrarın muhafazası için kuşatıcı ve kucaklayıcı bir anlayışla gayret sarf etmeyi sürdüreceği kaydedilmiştir.
7. Türkiye’nin; jeopolitik konumunun sunduğu imkânlar ile üstün askerî gücü ve yeteneklerine ilaveten gelişmiş ve üretken savunma sanayisinden istifadeyle içinde bulunduğu ittifaklara yaptığı katkıların yanı sıra güvenlik ve istikrar alanında iş birliği imkânı bulunan diğer ortaklarına da benzer katkılar sunarak tüm bölgemizin refah, barış ve huzuruna hizmet edeceği belirtilmiştir.
Bu süreçte, bilhassa Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin genelindeki canlanmaya ve Avrupa’nın güvenliğine yönelik planlamalarda Türkiye’nin vazgeçilmez rolüne işaret edilmiştir.