Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Timur Ortaokulu'nda, "2025 Eylül Dönemi Mesleki Çalışma Programı" dolayısıyla Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) canlı yayını üzerinden, 81 ildeki öğretmenlere hitap etti.
Tekin’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"2025-2026 eğitim ve öğretim yılına ilişkin iş ve işlemler" genelgesi doğrultusunda orman yangınları konusuna ağırlık verilecek.
Madem bunlar büyük oranda insan hatasından kaynaklanıyor, demek ki eğitim öğretim sistemlerimizde çocuklarımıza doğaya saygı duymasını, doğaya karşı olan sorumluluklarını yerine getirmesini ve korumasını öğretmek durumundayız. Bu yıl Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortaklaşa, ormanlarla, doğa sevgisiyle ilgili gündem yapalım istedik. Yıl içerisinde bu konuda hem okullarımızda hem de başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere ilgili STK'larla, kamu kurumlarıyla ortaklaşa yeşil vatanımıza sahip çıkacak, çıkma gerekliliğini çocuklarımıza hatırlatacak etkinlikler yapacağız.
Bu yıl bildiğiniz gibi Aile Yılı olarak ilan edildi, biz de MEB olarak bu konuya odaklanalım istedik. Bu konuyu geçtiğimiz yılki genelgemizde de farklı bir boyutuyla gündemimize taşımıştık. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında da hem aile kavramının toplumsal yaşamımızdaki önemiyle ilgili hem de aile kavramının toplumun devamlılığı açısından yeri ve önemiyle ilgili vurgulara yer vermek istiyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ilan ettiği, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın uhdesinde yürüyen aileyle ilgili etkinliklere, önümüzdeki eğitim öğretim döneminde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yer vereceğiz.
“Eleştireceksek…”
Herkes bu sorumluluk sürecinden kendi payına düşen hisseyi almalı. Eleştireceksek şöyle eleştirelim, 'Evet öğretmenimizin, okulların, Bakanlığın hatası var. Ama anne baba olarak benim de hatam var, ben de hatalarımı düzeltmeliyim' diye yaklaşmak durumundayız.
Geçtiğimiz yıl hem sonbaharda hem de ilkbahardaki veli toplantılarında, okullarda velilerle paylaşmanız için dünyada yapılan uluslararası araştırmalardan, uluslararası örgütlerin bu konudaki raporlarından ve Türkiye'deki akademisyenlerin yaptığı çalışmalardan hareketle bir sunum hazırladık. Velilere sunulmak üzere okul yöneticilerimize gönderdik. Bu yıl da arkadaşlarımız hazırlıyorlar, ekim ayı sonu itibarıyla yapacağınız veya ekim ayı içerisinde yapacağınız veli toplantılarında yine aynı şekilde velileri sürecin içerisine nasıl dahil edebileceğinize dair sizlerle paylaşımlarda bulunacağız.
Öğretmen arkadaşlarımıza 'Yeni dönem için bu diziye senaryo önerisinde bulunabilir misiniz?' demiştik. Yıl içerisinde bize öğretmen arkadaşlarımızdan 10 bine yakın öneri gelmişti. Onu arkadaşlar değerlendirdiler ve bu yıl 13 bölüm, 22-23 dakikalık yeni bir diziyi EBA platformlarına yükleyeceğiz. Aynı zamanda dizi platformları da geçtiğimiz yıl almışlardı. Çok fazla izlenme alınca bu yıl da talep ettiler. Oralara da yüklenecek. O da şu an devam ediyor. Bu da bizim açımızdan aile yılı kapsamında önemli bir düzenlemeydi.
“Her Arkadaşımız İşini Yapsın”
Kariyer Basamakları" sürecine değinerek, "Bu online eğitimleri sürekli hale getireceğiz ve yıl içerisinde süresiz olan ilgili hizmet süresini tamamlayan arkadaşlarımızın fırsat buldukça bu programlara dahil olacakları ve zamanını doldurduğunda da kariyer basamaklarında ilgili basamak için hemen sürecini yürüteceğimiz bir mekanizma oluşturduk.
Öğretmen ihtiyacı olan okullarımız varken norm fazlası oluşturarak bazı okullarımızda ihtiyaçtan fazla öğretmen bulunmasına sebep olacak bir şey de yapmayacağız. Biz hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız ve hepimiz sorumluluklarımızı yerine getirmek durumundayız. Bakın 1-2 norm fazlası öğretmen, ihtiyaç fazlası öğretmen bulunması durumunda bütün öğretmen arkadaşlarımız, yani 1 milyon 100 bin arkadaşımızın tamamı zan altında kalıyor.
Okulunda norm fazlası olan öğretmen arkadaşımızın kendisine boş normu olan okullarımıza başvuru yapması istendiğinde hem norm fazlası hem de 'Ben başvurmayacağım' demesi çok doğru değil arkadaşlar. Bütün arkadaşlarımızı zor durumda bırakan uygulamalar. Biz bu konuda ısrarcıyız arkadaşlar. Her arkadaşımız işini yapsın. Hiçbir çocuk da öğretmensiz kalmasın.
“Bu Konuda Hassas Davranırsak Mutlu Oluruz”
Hala bazı uygulamalarda, arma ya da baskılı okul kıyafetlerinin olduğunu, bundan dolayı velilere ilave külfetler geldiğini ve belirli yerlerin adresinin verildiğini görüyoruz. Bu yıl ilk uygulama olduğu için bu konuda belki biraz tolerans da yapabiliriz ama lütfen yıl içerisinde kıyafetlerin belirlenmesiyle ilgili yapacağınız toplantılarda, bu konuda biraz daha hassas olmanızı istiyorum. Biz velilerimize ilave bir külfet gelmesini istemiyoruz. Çocuklarımız arasında adaletsizlik ve eşitsizlik duygularını egemen kılacak veya çocuklarımızı bu tür bir algıya itecek uygulamaların olmasını istemiyoruz. Bu konuda hassas davranırsak mutlu oluruz.
Hep beraber güzel işler yapacağız inşallah. Bir milyon yüz bin kişi aynı hedefe yöneldiğinde, yapamayacağımız, altından kalkamayacağımız hiçbir sorumluluk, hiçbir problem yok. Yeter ki biz beraber hareket edebilelim. Ben de bir dostunuz, bir arkadaşınız olarak bu beraberliği sağlamak için sürekli sizlerle bir arada bulunmaya çaba sarf ediyorum. Bunu içtenlikle yapmak istiyorum. Sadece Bakan olarak değil, bu ülkenin çocuklarında sorumluluk sahibi olan bir birey olarak, bir eğitimci olarak bunun sorumluluğunu taşıyorum."