MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

İsrail-Hamas savaşı, Türkiye’de de toplumsal ve siyasal tartışmalara yol açıyor. Özellikle kamuoyunda bilindik isimlerin açıklamaları gündemde yerini bulurken, kamuoyunu da ikiye bölebiliyor. Savaşla ilgili tutum ve beyanatlar üzerinden sert tepkiler ve yargı süreçleri gündeme gelmeye başladı.

“SORUŞTURULMASINI TALEP ETTİM”

Musevi İş İnsanı Doğan Kasadolu, İsrail-Hamas savaşıyla ilgili son gümlerde kamuoyuna yansıyan şarkıcı Linet’in protesto edilmesi ve Gazeteci Fatih Altaylı’nın bu konudaki çıkışına ilişkin Samimi Haber’e sert açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin Hamas’ın yanında taraf olduğunu vurgulayan Kasadolu; “Devletimizin taraf olduğu bir savaşta İsrail lehine beyanat veremeyiz. Bu konudaki ifademi savcılığa verdim ve soruşturulmasını talep ettim” dedi.

Kasadolu, şarkıcı Linet’in şarkı söylemesini ve Hamas aleyhine beyanatlarda bulunmasını eleştirerek, ‘Linet’in Hamas’a karşı sözleri savaş suçu’ ifadesini kullandı. Vatandaşların Linet’i protesto etmesini haklı bulduğunu belirten Kasadolu, Fatih Altaylı’nın protestoculara ‘itler’ diyerek hakaret etmesine tepki gösterdi.

Altaylı’nın sözlerini sert bir dille kınayan Kasadolu, Türkiye’nin Hamas’ı desteklediği bir dönemde, protestoculara hakaret edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak; “Televizyonda utanmadan protestoculara itler diyor. Bunun cezası yok mu? Bu vatana ihanet suçu değil mi? Bu nedenle savcılığa soruşturulmasını talep edip, yazılı bir şekilde ifademi verdim” diye konuştu.

Kasadolu, Türkiye’nin savaşta Hamas’ın yanında taraf olduğunu vurgulayan Kasadolu; “Ülkemizin taraf olduğu bir savaşta aleyhimize beyanat verenler tutuklanmalı” ifadelerini kullandı.

Kasadolu, radyoda Fatih Altaylı’yı dinlediğini ve Altaylı’nın Linet’i protesto eden insanlara karşı ‘it oğlu itler’ diyerek halka hakaret ettiğini belirtti. Bu sözleri ‘vatana ihanet suçu’ olarak nitelendiren Kasadolu; “Hiç kimse demokrasi-memokrasi deyip geçemez. Amerika, 2. Dünya Savaşı’nda Japonya’yla savaşırken ülkesindeki Japonları kampa tıktı. Bugün Amerika, İsrail aleyhine konuşanı terör suçuyla kodese tıkıyor. Bizim ülkemizde de Hamas’tan yanayız, Hamas’a laf atıp tutamazsın” diyerek tepkisini dile getirdi.

“İŞTE O İSİMLER”

Samimi Haber’in ulaştığı Kasadolu’nun savcılık ifadesinde, eylem, beyanat ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle soruşturulmasını talep ettiği kişiler arasında savaşa katılan Mine Gümüşkaya, Umut Ataseven, Umut Akçay ve Avram Levi gibi isimler bulunuyor. Bu isimlerin arkasında farklı güçlerinde olabileceğini savunan Kasadolu, bu isimlerin bu tür eylem ve beyanatlarının vermesinin kolay olmadığını ifade etti.

3Fd67625 584E 4Ad4 8D34 Bc6E9B157932

Türk mallarına Rumlaştırma tuzağı!  Güney Kıbrıs’ta usulsüz kamulaştırma skandalı
Türk mallarına Rumlaştırma tuzağı! Güney Kıbrıs’ta usulsüz kamulaştırma skandalı
İçeriği Görüntüle

“İFADEMİN ANA UNSURU BUDUR”

Devletin yanında durmanın önemine vurgu yapan Kasadolu; “Devletim neredeyse ben oradayım. Çocuk öldürmüş, o ayrı bir mesele. Burada bir savaş var ve biz tarafız. 85 milyonun devletinin yanında olması lazım. Karşı çıkan vatana ihanet suçu işler” dedi.
Kasadolu, İsrail’le olası bir çatışmada bile devletin duruşuna aykırı hareket edenlerin suç işleyeceğini belirterek; “Demokrasi var deyip düşmanla savaşacağım diye bir şey yok. İhbarımın ana unsuru budur” şeklinde konuştu.

“PİSLİK VARSA TEMİZLENSİN”

Kasadolu, İsrail-Hamas savaşı ve çifte vatandaşlık meselesine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Uzun süredir gündemde olan, Türk Yahudilerinin İsrail ordusuna katılarak Filistin’de savaştığı ve ardından Türkiye’ye döndüğü iddialarına değinen Kasadolu, HÜDAPAR’ın bu konuda sunduğu kanun teklifinin Meclis’te bekletildiğini belirterek; “Niye çıkmıyor bu kanun? Kim uyutuyor bunu? Çıkarın efendim bu kanunu. Pislik varsa temizlensin” dedi.

Türk Yahudisi olarak bu kanunun çıkmasını istediğini vurgulayan Kasadolu; “Linet iki sene İsrail’de askerlik yapmış. Filistin’i öldürüp öldürmediğini bilemem, ama orada askerlik yapması benim için yeterli” diyerek, Türkiye’nin İsrail’le savaşta taraf olduğunu ve bu durumda çifte vatandaşların İsrail ordusunda görev yapmasının kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Kasadolu, Almanya, İsviçre veya Japonya gibi ülkelerde çifte vatandaşların askerlik yapmasının sorun olmadığını, çünkü Türkiye’nin bu ülkelerle savaşta olmadığını belirtti. Ancak, İsrail’le savaşta olduğumuzu ifade eden Kasadolu; “Savaştığım ülkede askerlik yapıyorsun, burada ince bir çizgi var. Bu kabul edilemez” diyerek konunun hassasiyetine dikkat çekti.
Demokrasi söylemlerini eleştiren Kasadolu; “Herkes işkembeden sallıyor. Böyle demokrasi yok dünyada. Neyin demokrasisi bu Allah aşkına?” diye sordu.

Kasadolu, İsrail’de askerlik yapıp ve savaşa katılanların yargılanması gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin İsrail-Hamas savaşında Hamas’tan yana taraf olduğunu belirten Kasadolu, İsrail’de askerlik yapıp da daha sonra tekrar Türkiye’ye dönmelerinin kabul edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bu konuda hukuki olarak yapılması gerekenlerin ivedi bir şekilde kayıtlara geçirilmesi için gereken adımları attığını ve bu konuda savcılığa ifade verip soruşturma açılmasını talep ettiğini dile getirdi.

“HALKI NEFRETE SÜRÜKLÜYORLAR”

Öte yandan Musevi İş İnsanı Doğan Kasadolu, Fatih Altaylı ve Avukat Rezan Epözdemir’in Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili yaptıkları bir televizyon programında dile getirdikleri iddialara sert tepki gösterdi. Kasadolu, Altaylı ve Epözdemir’in, cinayetin ‘Yahudi Mayasız Ayini’ gibi bir ritüelle ilişkilendirildiğini söyleyerek, Garipoğlu ailesinin Yahudi kökenli olduğu ve cinayetin bu nedenle işlendiği iddiasını ortaya attığını belirtti. Kasadolu bu iddiaları ‘ahlaksız bir iftira’ olduğunu belirterek; “Yahudiler kan içiyormuş, ninesi Yahudi’ymiş, bu yüzden kızı öldürmüş, utanmadan bunu televizyonda anlatıyorlar. Yahudilerde böyle bir şey yok. Bu tür iddia ve beyanatlar halkı yanıltıcı, kin ve düşmanlığa sevk ediyor. Bu suçtur. Daha sonra bu söylemlerinden dolayı özür diledi ancak bu yetersiz” şeklinde konuştu.
Kasadolu, Osmanlı döneminde bu tür iddiaların suç sayıldığını ve padişah fermanıyla zindana atıldığını hatırlatarak; “Türkiye Osmanlı’nın bile gerisinde, bu utanç verici” dedi.