Terör örgütü PKK'nın 5-7 Mayıs tarihlerinde 'Medya Savunma Alanları' adını verdiği bölgede düzenlediği fesih kongresinde yapılan konuşmalar ortaya çıktı. Toplantı aynı anda iki ayrı yerde yapıldı.
Terör örgütünün elebaşlarından Cemil Bayık, hiçbir şeyin bitmediğini, her şeyin yeni başladığını, demokratik konfederasyon aşamasına geçileceğini söyledi.
PKK'nın sözde elebaşları Murat Karayılan ve Duran Kalkan ile PKK'nın Suriye'deki sözde yapılanması DSG'nin elebaşı Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin, PKK'nın silah bırakmasına ilişkin konuştu. Öcalan'ın "demokratik konfederalizm" teorisine vurgu yapıldı.
Terör örgütü PKK'nın "12. Kongre" olarak isimlendirdiği toplantı, örgütün "Medya Savunma Alanları" olarak ifade ettiği bölgede gerçekleştirildi. İki ayrı yerde aynı anda gerçekleşen "kongrelere", örgütün sözde üst düzey kadroları dahil toplam 232 sözde delege katıldı.
PKK'dan yapılan açıklamada, 12. Kongre'nin 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlendiği ve kongrede silahlı mücadelenin sona erdiği kararı alındığı belirtildi.
PKK'nın sözde yürütme komitesi üyesi elebaşı Murat Karayılan’ın sözde başkanlığında gerçekleşen çifte kongrenin açılış konuşması örgüte yakın haber sitelerinde yer aldı.
Teröristbaşı Karayılan, konuşmasında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli çağrısına sık sık atıfta bulunarak, örgütün geleceği, silah bırakma olasılığı ve demokratik çözüm üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İ ANDI
Açılış konuşmasında PKK elebaşı Murat Karayılan, 3 Mayıs’ta hayatını kaybeden Sırrı Süreyya Önder’i özel olarak andı.
Önder’in, Abdullah Öcalan’a duyduğu derin bağlılık, çözüm sürecine katkı sunma isteği ve diyalog yeteneğiyle hareket içinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Türkmen kökenli olmasına rağmen Kürt halkının ve diğer ezilen toplulukların mücadelesine gönülden bağlı olduğunu belirten terörist Karayılan, onu “demokrasi, barış ve özgürlük şehidi” olarak tanımladı. Öcalan’ın da Önder için iki defa mesaj yayımladığını belirterek, kaybının büyük bir boşluk yarattığını ifade etti.
Elebaşı Karayılan “Kürt halkının davasına sahip çıktı, Ermeni, Asuri-Süryani halkının, işçilerin, emekçilerin davasına sahip çıktı. Çok önemli bir rolü vardı. Bizim için büyük bir kayıptır. Apo, Sırrı Süreyya Önder için iki defa mesaj yayınladı. İlk mesajı hastalandığında, ikinci mesajı ise şehit düştüğünde yayınladı. Demokrasi, barış ve özgürlük şehididir” dedi.
"ÖCALAN'IN YAKALANMASIYLA TASFİYE HEDEFLENDİ"
1999’dan Oslo ve çözüm sürecine kadar olan süreç Öcalan’ın yakalanması sonrası PKK’nın bitirilmesi ve çözüm süreçlerine değinen teröristbaşı Karayılan “1999 yılında Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla hareketin tasfiyesi hedeflendi. Buna rağmen örgüt devam etti. 2000’li yıllarda siyasi çözüm için çeşitli adımlar atıldı; 2009’daki Oslo görüşmeleri ve 2013-2015 çözüm süreci bunların başlıcalarıydı. Ancak tüm bu çabalar sonuçsuz kaldı” dedi.
Elebaşı Karayılan, sadece devlet değil, örgüt içindeki yetersizliğin de değişimin önünde engel olduğunu belirtti.
"DEMOKRATİK KONFEDERALİZM" TEORİSİ
Konuşmasına Abdullah Öcalan’ın son çağrısının tarihi bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan elebaşı Karayılan; “Devlet Bahçeli devlet adına ya da devletin bir kanadı adına bu çağrıyı yaptı. ‘Türkiye üzerinde bir tehlike var, bu yüzden içeride barış sağlamalıyız’ dedi. Öcalan'ın 27 Şubat’taki çağrısı tarihi bir çağrıdır ve bu çağrı yeni bir çağın gelişmesine ilişkindir. Yeni bir dönemdir. Ulus devlet sosyalizmin değişmesi, demokratik ulus ve toplumsal sosyalizmin gelişmesine, demokratik konfederalizm, demokratik sosyalizm hamlesine ilişkin bir çağrıdır. Bizim de Öcalan'ın çağrısını bu şekilde ele almamız gerekir. Yeni dönemin mücadelesini geliştirme çağrısıdır. Öcalan'ın 27 Şubat’taki çağrısı tarihi bir çağrıdır ve bu çağrı yeni bir çağın gelişmesine ilişkindir. Yeni bir dönemdir. Demokratik ulus ve toplumsal sosyalizmin gelişmesine, demokratik konfederalizm ve demokratik moderniteye yönelik bir çağrıdır. PKK’nın feshedilmesini de bu çerçevede anlamalıyız” dedi.
"DEMOKRATİK KONFEDERALİZM" NEDİR?
Kürt komünalizmi veya Apoculuk olarak da bilinen demokratik konfederalizm, elebaşı Öcalan tarafından teorize edilen ve devletsiz bir topluma dayanan siyasi paradigma. Özerklik, doğrudan demokrasi, siyasi ekoloji, feminizm, çok kültürlülük, öz savunma, öz yönetim kooperatif ekonomisi unsurlarına dayanan konfederasyon özelliklerine sahip bir demokratik öz örgütlenme sistemine ilişkin siyasi bir kavram.
SİLAH BIRAKMAK İÇİN YASAL DEĞİŞİKLİK ŞARTI
Teröristbaşı Karayılan, "Feshedilme kararı alınacaktır, en azından bu inançtayız. Silah bırakma kararının yerine getirilmesi için yasal değişikliklere ihtiyaç var. Değerli şehit Sırrı Süreyya Önder’in kendi eliyle yazdığı ve 27 Şubat’taki tarihi basın toplantısında okuduğu notta da belirtildiği gibi, hukuki ve demokratik siyaset haklarının olması gerekir.”
ÖCALAN'A FİZİKİ ÖZGÜRLÜK
Elebaşı Karayılan, örgütün silahlı mücadeleyi sonlandırmaya hazır olduğunu ancak bunun için devletin de güven vermesi gerektiğini vurguladı. Bu noktada Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün temel hedef olduğunu belirtti:
“Amaç Öcalan'ın fiziki özgürlüğüdür. Doğrudur, şu an Öcalan'ın bizden istekleri var, bizler Öcalan'a sonuna kadar güveniyoruz. Fakat silahları gerçekten devre dışı bırakmamız için devlete de güvenmemiz gerekiyor. Ama şu an Türk devletinin yaklaşımı fazla güven vermiyor. Biz düz, dar veya sürekli şüpheli bir yaklaşım sergilemiyoruz, hakiki bir yaklaşım sergiliyoruz. Her şeyden önce yasal değişiklikler olmalı.”
MEYDAN OKUDU: YENİLMEDİK
Elebaşı Karayılan, devlete meydan okumayı da ihmal etmedi: “Devlet savaşla sonuç almak istiyor ama bizi yenemez. Bizim de yeni savaş taktiklerimiz var, teknolojik kapasitemizi geliştirdik. Savaş yanlısı akıl çözüm aklı değildir. Fakat Öcalan'ın da dile getirdiği gibi artık bu dönemin aşılması gerekiyor. Bu nedenle biz değişime inanıyoruz.”
“BU BİR SON DEĞİL, BAŞLANGIÇ”
PKK elebaşı Karayılan, "kongrenin" Abdullah Öcalan’ın çizgisinde gerçekleştiğini ve alınacak kararların da bu doğrultuda şekilleneceğini söyledi. “Bu bir son değil, yeni bir başlangıç” diyerek konuşmasını şu ifadelerle tamamladı:
"Silahlı savaş stratejisini bitirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Ama eğer devlet bunu kabul etmezse, bunun için gereken yasal değişiklikleri yapmazsa pratikte bu mümkün olmaz. Bu bir son değil, başlangıçtır. Özgürlük için, Apocu hareket için, halkımız ve bölge halkı için yeni bir başlangıçtır. Yeni bir çağdır. Böyle ele almalı ve bu şekilde yaklaşmalıyız. Kongremizin Öcalan çizgisinde başarıya ulaşması için her arkadaş kendisini sorumlu görecektir. Öcalan hakikatine nasıl cevap oluruz, bu bizim için en büyük sorumluluktur. Kongremiz, Öcalan perspektifleri çerçevesinde başarıya ulaşacaktır."
DURAN KALKAN, SIRRI SÜREYYA ÖNDER'İ ANARAK BAŞLADI
Diğer toplantının açılış konuşmasını bir başka PKK elebaşı Duran Kalkan da konuşmasına “Haki Karer, Ali Haydar Kaytan (Fuat), Rıza Altun ve Sırrı Süreyya Önder’i anarak başladı. Kalkan, PKK'nın feshinin "bir son değil, yeni bir başlangıç olduğunu" ileri sürdü.
Elebaşı Kalkan, "Bu kongremiz diğer kongrelerden farklı tabii. Bir yönüyle biraz birinci kongre ile karşılaştırılabilir. PKK’yı tarihsel olarak sonlandırma ve tarihi yerine oturtma amacıyla gerçekleştirilmiş bir kongre oluyor. Tabii bu bir son değil, böyle bir sonuçlandırmayla yeni çıkışların önü açılmak isteniyor. Yeni çıkışlara imkan ve fırsat tanınmak isteniyor" dedi.
"KURULUŞLAR İÇİN ÖN AÇMA"
Terör örgütü elebaşlarından Duran Kalkan; "1978 sonunda da kendisini parti olarak örgütleme ihtiyacı duydu ve ‘Partiya Karkerên Kürdistan’ ismi böyle oluştu. PKK olarak doğmadı yani. Bir defa bu gerçekliği bilmekte fayda var. Ama PKK tabi ki Apocu çizginin örgütlenmesi oldu. O özü aldı ve onun biçimlenmesini geliştirmeye çalıştı. Apocu militanlık, PKK militanlığı bu esaslar üzerinde gelişti" dedi.
"Bu kongre birinci kongreye benziyor. Ama nasıl?" diye soran Kalkan, şöyle konuştu:
"Orada bir yeni başlangıç için büyük bir irade vardı, burada o başlangıcı tarihsel olarak sonlandırma temelinde büyük bir irade var. Fakat, sonlandırıp bitirme değildir bu. PKK’nın kuruluşundan çok daha güçlü ve iddialı bir biçimde yeni çıkışlar, kuruluşlar için ön açma, zemin oluşturmak üzere bir sona erdirme oluyor".
CEMİL BAYIK: "ÖCALAN'IN İSTEDİĞİ GİBİ OLMASA DA..."
PKK'nın sözde çatı kuruluşu KCK'nın elebaşı olan ve sürece mesafeli yaklaştığı iddia edilen Cemil Bayık, fesih toplantısında şunları dedi:
"Arkadaşların bildiği gibi bu hareketin başlangıcında yer aldım. Kemal Pir beni Öcalan ile tanıştırdı. Öcalan'ı tanıyana kadar ne Kürt halkını, ne de kendimi tanımıştım. Onu görüp konuştuktan sonra Kürt halkını ve kişiliğimi anlamaya başladım. Bu nedenle başlangıcından bu yana Öcalan'ı esas aldım. Belki yürüyüşüm Öcalan'ın istediği gibi bir yürüyüş olmasa da birçok eksiklik, yanlışlık olduysa da hiçbir zaman geri adım atmadım. Eksikliklerimi, hatalarımı kaldırmak için ona layık olmak istedim. Onunla yeni tanıştığımda bende nasıl büyük bir heyecan, büyük bir coşku yarattıysa, PKK kurulduğunda da aynı coşkuyu, morali yaşadım. Hatta diyebilirim ki daha fazla moral ve coşkuyu yaşadım. Çünkü Öcalan'ı çok iyi anlıyorum. Öcalan'ın bizim için attığı her adım zaferle sonuçlanmıştır. Bu nedenle Öcalan'a büyük bir inanç söz konusu. Bir daha dünyaya gelsem yine onu esas alırım".
BESE HOZAT: "YENİ SÜRECİN MİLİTANLARIYIZ"
PKK'nın sözde çatı kuruluşu KCK'nın bir diğer elebaşı Bese Hozat kod adlı Hülya Oran, fesih toplantısında şunları söyledi:
"Daha kapsamlı bir tartışma ve muhasebe elbet gerekiyor. Yeni bir tarih yazıyoruz. PKK gerçekten rolünü oynadı. Yeni sürecin militanlığını yapacağız. Bu büyük bir onurdur, gururdur."
SURİYE PKK'SININ ELEBAŞI: "SAYGIYA DEĞER KARAR"
PKK'nın sözde Suriye yapılanması DSG'nin elebaşı Mazlum Abdi kod adlı Ferhat Abdi Şahin, PKK’nın kendisini fesih kararını saygı ile karşıladıklarını belirterek, kongredeki konuşmasında; "PKK'nın, Öcalan'ın çağrısı üzerine örgütsel yapısını dağıtma, silahlı mücadele yöntemine son verme ve demokratik siyasi süreci başlatma kararları saygıya değerdir. PKK, geçmiş süreçte Orta Doğu'da tarihi ve kilit bir rol oynamıştır. Bu yeni adımın bölgede yeni bir siyasi ve barışçıl sürecin önünü açacağına inanıyoruz” dedi.
Elebaşı Şahin, ilgili tüm tarafların gerekli adımları atmasını beklediklerini kaydetti.