İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’ye yönelik kara saldırılarının genişletileceğini duyurması ve İsrail’i “modern Sparta” olarak tanımlaması sonrası, Tel Aviv Borsası’nda yaşanan sert düşüş nedeniyle kriz yönetimine geçti. Piyasaların sert tepkisi sonrası, Netanyahu apar topar kameraların karşısına geçerek açıklama yapmak zorunda kaldı.
Tel Aviv Borsası’ndaki kayıplar bazı endekslerde %3 seviyelerine kadar yaklaşırken, Netanyahu'nun sert askeri söylemlerinin yatırımcı güvenini sarstığı yorumları yapıldı.
"Yanlış anlaşıldım" savunması: Ekonomi iyi durumda iddiası
Düzenlenen basın toplantısında Netanyahu, dün yaptığı konuşmanın “yanlış anlaşıldığını” savundu. İsrail ekonomisinin “iyi durumda” olduğunu iddia eden Başbakan, uluslararası kamuoyundan gelen yoğun eleştirilere rağmen geri adım atmadı.
Netanyahu, Gazze’ye yönelik kara operasyonunun genişletilmesi ve “soykırım” suçlamalarının İsrail'in itibarını zedelediği yönündeki yorumlara karşı ise, "Askeri kararları ben alırım" diyerek kararlılığını yineledi.
Genelkurmay ile kriz mi var?
Netanyahu, açıklamasında İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir ile Gazze stratejisi konusunda yaşadıkları görüş ayrılıklarına da değindi. Kapalı kapılar ardında yapılan toplantıların medyaya sızdırılmasından rahatsızlık duyduğunu belirten Netanyahu, “Her zaman farklı düşünenler olur ama son sözü siyasi kadro söyler, kararı ben verdim” şeklinde konuştu.
Bu açıklama, İsrail’in siyasi ve askeri kanadı arasında çatlak olduğu yönündeki iddiaları da yeniden alevlendirdi.
Katar'a sert suçlama: “Tarafsız olduklarını hiç düşünmedim”
Netanyahu, konuşmasında yalnızca iç kamuoyuna değil, uluslararası aktörlere de mesaj gönderdi. Katar’ı Hamas’a destek vermekle suçlayan İsrail Başbakanı, “Onların ne tarafsız ne de İsrail yanlısı olduğunu düşündüm. Sadece bazı konularda geçici olarak iş birliği yapıldı” ifadelerini kullandı.
Netanyahu ayrıca, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın kendisini iki hafta sonra Beyaz Saray’a davet ettiğini açıkladı. Bu görüşmenin, Gazze’deki operasyonlar sonrası İsrail’in ABD ile ilişkilerinde yeni bir denge kurmaya yönelik adım olabileceği konuşuluyor.