Japon otomotiv devi Nissan, küresel elektrikli araç pazarında yaşanan zorluklara karşı köklü bir yeniden yapılanma sürecine girdi. Batarya tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar ve Çinli üreticilerin düşük maliyetli rekabeti nedeniyle Nissan, üretim kapasitesini yüzde 50 azaltma kararı aldı. Bu kapsamda 7 fabrikanın kapatılacağı ve yaklaşık 20 bin çalışanın işten çıkarılacağı bildirildi.
Uzmanlar, Nissan’ın aldığı bu kararın yalnızca şirket içinde değil, genel olarak küresel otomotiv sektöründe de ciddi dalgalanmalara yol açabileceğini belirtiyor.
Batarya krizi, LEAF üretimini sekteye uğrattı
Nissan’ın elektrikli mobilite alanındaki öncü modeli LEAF, yaşanan batarya krizi nedeniyle ciddi üretim sorunları yaşadı. Japonya’nın Tochigi kentindeki fabrikada üretilen yeni nesil LEAF, Eylül-Kasım döneminde sadece yarı kapasiteyle üretilebildi.
Bu durum, şirketin elektrikli araç stratejisinin sürdürülebilirliği açısından alarm zilleri çalmasına neden oldu. LEAF’in yaşadığı bu üretim kesintisi, Nissan'ın uzun vadeli elektrikli dönüşüm planlarında kritik bir zayıf halka olarak değerlendiriliyor.
Çinli rakiplerin baskısı artıyor
Nissan’ın aldığı kararda, Çin merkezli elektrikli araç üreticilerinin agresif fiyat politikaları da etkili oldu. BYD, NIO ve XPeng gibi markaların uygun fiyatlı ve teknolojik olarak donanımlı modellerle pazarda güçlü bir yer edinmesi, Japon üreticiyi yeni stratejiler geliştirmeye zorladı.
Toyota’nın Tayland’daki üretim tesislerinde Çin menşeli parçalarla üretime geçmesi, Nissan’ın da benzer bir yolu izlemeye hazırlandığını gösteriyor. Hâlihazırda Volkswagen, BMW, Mercedes-Benz, Audi ve Ford gibi birçok büyük marka, maliyetleri dengeleyebilmek için Çin merkezli tedarik ağlarını genişletiyor.
Strateji değişiyor: Yeni nesil modeller ve tedarik ağı
Nissan, 2010 yılında piyasaya sunduğu ilk nesil LEAF ile elektrikli araç dünyasında öncü markalardan biri olmuştu. Ancak özellikle son 3 yılda Çinli üreticilerin sunduğu erişilebilir modeller karşısında ciddi pazar kaybı yaşadı.
Şirketin gelecek planlarında; batarya üretiminde daha esnek ve düşük maliyetli çözümlere yönelmek, Çin gibi düşük maliyetli bölgelerde üretim kapasitesini artırmak ve yeni nesil elektrikli modelleri daha hızlı pazara sunmak bulunuyor.
Bu dönüşüm sürecinin merkezinde, tedarik zincirini yeniden kurgulamak ve Ar-Ge yatırımlarını daha verimli hale getirmek yer alacak.
Otomotivde kırılma anı mı?
Nissan’ın aldığı bu radikal karar, küresel otomotiv sektöründe daha büyük bir dönüşümün sinyali olabilir. Elektrikli araç pazarında kâr marjlarının düşmesi, ham madde tedarikindeki belirsizlikler ve Çin merkezli rekabet, sektörün dinamiklerini yeniden şekillendiriyor.
Uzmanlara göre, bu gelişme diğer Japon üreticiler üzerinde de baskı oluşturabilir. Özellikle Honda, Mazda ve Subaru gibi markaların da benzer zorluklarla karşılaşması, sektörde zincirleme kararları beraberinde getirebilir.