Alişan Hayırlı
Malatya'nın Pütürge ilçesine bağlı Yaygın Puluşağı köyünde, Kubbe Dağı'nın eteklerindeki mütevazı bir evde yaşayan 72 yaşındaki Cumali Seyrek’in yaşam öyküsü, modern tıbbın çaresiz kaldığı noktada doğanın iyileştirici gücünü gözler önüne seriyor.
Cumali Seyrek, 14 yıl önce ağır bir kalp hastalığı geçirdi. Uzun süre hastane hastane dolaştı, birçok tedavi gördü. Son çare olarak kalbine pil takıldı. Doktorlar, yaşama şansının neredeyse kalmadığını belirterek umudu kesmişti. Ancak Seyrek’in hayatı, radikal bir kararla tamamen değişti.
Şehirden uzaklaşarak doğduğu köye, Pütürge Yaygın Puluşağı’na dönen Cumali Seyrek, eşiyle birlikte burada sade ve doğal bir yaşam kurdu. Doğal beslenmeye başladı, toprakla ilgilendi, inek besledi, kendi bahçesini kurdu. Market yüzü görmeden, temiz dağ havası ve doğal besinlerle geçen 1,5 yılın ardından kalbindeki pili çıkartarak hayatına kendi doğal ritmiyle devam etti.
Bugün, 72 yaşındaki Cumali Seyrek, yaşıtlarının aksine zorlu dağ yamaçlarında bahçe kuruyor, ava çıkıyor, günlük işlerini tek başına yürütüyor. Sağlığı ise, doktorların beklediğinden çok daha iyi durumda.
Seyrek’in hikâyesindeki bir diğer önemli unsur ise aile desteği. Eşiyle birlikte kurduğu huzurlu yaşam, iyileşme sürecinde en büyük güç olmuş. “Ailede mutluluk yoksa, dağın başına da çıksanız şifa bulamazsınız” diyen Seyrek, sağlıklı bir yaşamın yalnızca fiziksel değil, ruhsal huzurla da mümkün olduğunu vurguluyor.
Cumali Seyrek’in hikâyesi, modern yaşamın sunduğu imkânların her zaman sağlık getirmediğini, bazen çarenin en sade hayatlarda ve doğaya dönüşte saklı olabileceğini hatırlatıyor.