AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk TV'de gazeteci Mehmet Akif Ersoy'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Terörün sonlandırılmasıyla ilgili konuşan Çelik, "Kim bu işi çözmeye kalktıysa, o yolda ilerlediyse, mutlaka başına bir şey gelmiştir, gelir." algısının yaygın olduğuna ilişkin yöneltilen soruya Çelik, "Bugün sivil siyaset konsolide halde. Demokratik siyasetin meşruiyetine gölge düşürecek herhangi bir vesayetçi odak yok. Cumhurbaşkanımızın başbakanlığı döneminde teşebbüs edildiğini söylüyorum" dedi.

AK Parti'nin konuya mesafeli durduğuna dair söylemlere ilişkin Çelik, "AK Parti bu meseleye mesafeliydi.' denmesini çürüten bir şey var. Daha öncesinde, başbakanlığı döneminde demokratik çözüm sürecini AK Parti yapmış. Bu sürecin, devletin yumuşak güç unsurlarının kullanılması konusu AK Parti politikalarının zaten bir parçası. Bunun zamanlamasıyla, ritmiyle, diliyle ilgili bir tecrübemiz var. Bu meseleye hangi uluslararası odakların ne zaman, ne şekilde müdahale edebileceğini, karşımızdaki yapının çeşitli unsurlarının bunu nasıl başka yerlere çekebileceğini görüyoruz. Bu meselede her zaman hassasiyetle durduğumuzu Cumhurbaşkanımız da Devlet Bahçeli de ifade ediyor. Siyasi sabotaja maalesef açık bir mesele. Siyasi sabotajlar konusunda son derece hassas davranmak lazım." ifadelerini kullandı.

''TÜRKİYE'YE SİLAH ÇEKİLMESİ HALİNDE OPERASYON YAPILIR''

Çelik, "Dünyanın tamamı iyileşse, Orta Doğu iyileşmeyebiliyor. Dünyanın tamamı kötüleşse, Orta Doğu'da bazen iyi gelişmeler olabiliyor. Türkiye'yle son yıllarda doğrudan karşı karşıya gelemeyenlerin bu tip unsurları kullandığını görüyoruz. Onun için odağımızı terör örgütünün silah bırakması ve kendisini feshetmesi noktasında, bu siyasi sabotajları da engelleyecek şekilde tutmalıyız." değerlendirmesini yaptı. Cumhur İttifakı'nın bu konuda ortak fikriyatı, duruşu olduğunu söyleyen Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de sürecin önünü açtığını, doğru yönlendirmelerle müdahale ederek diri tutulmasını sağladığını aktardı.

Çelik, "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) operasyon yapmaz mı?" sorusuna, "Türkiye'ye silah çekilmesi halinde operasyon yapılır. Türkiye'ye karşı silah bırakma eğiliminde, somutlaşmasında olana karşı silah çekilmez ama Türkiye'ye, milletimize silah çekilirse kim olursa olsun, bu süreçten bağımsız olarak da söylüyorum." yanıtını verdi. Terörsüz Türkiye'nin bir devlet politikası olduğunu vurgulayan Çelik, terör örgütünün silah bırakmasına ilişkin, "Silah bırakma meselesi pasif duruma geçme gibi anlaşılabilir. Bu, silahların teslim edilmesi anlamındadır. Buradaki mevzu, örgütün feshetmesi ve silahlarını teslim etmesidir. Bizim anladığımız, anlaşılması gereken budur" dedi.

''LOZAN TÜRKİYE'NİN TAPUSUDUR''

Çelik, "Bu sürecin bütün boyutlarını, bağlantılarını görebiliyoruz. İyimserliğimiz şudur ki kararlılığımızdan vazgeçmiyoruz. Bu silah bırakma sürecinin var olmasıyla ilgili şunu görmek lazım. Bir süreci yönetmeliyiz, bir de sabotajların olmamasını sağlayıp, sabotajlar vasıtasıyla fesih ve silah bırakma sürecini rayından çıkarmaya çalışanlara dikkat etmek zorundayız. Bu, binlerce detayı olan bir konu ama bizim zihnimiz berrak. 'Silah bıraktım' meselesinin söz olarak ifade edilmesi değil, sahada bunun somut olarak görülmesi lazım. Bunun ayları geçmeyen bir süre içerisinde gerçekleşmesi lazım, öbür türlü sabotaja açık hale gelir. Öbür türlüsü bizim açımızdan sözlerin tutulmasına dönük gri alanlar oluşturma olarak değerlendirilir" diye konuştu.

Lozan Antlaşması'yla ilgili, yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına bakılması gerektiğini belirten Çelik, "Bizim Lozan konusunda ne düşündüğümüz ortadadır. Lozan Türkiye'nin tapusudur ve bir kazanımdır. Entelektüel düzeyde, siyaset bilimciler düzeyinde, tarihte tartışılmayan olay, siyasi figür yoktur. Lozan'a böyle bakan da var, öbür türlü bakanlar da var" diye konuştu. Çelik, soykırım ifadesini de hiçbir şekilde kabul etmediklerini söyledi.

"GENEL OLARAK DEM PARTİ'NİN YÜRÜTTÜĞÜ SİYASİ İSTİŞARE SÜRECİ ÖNEMLİDİR"

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'ın korucularla ilgili açıklamasının sorulması üzerine Çelik, "Bu süreçte çift taraflı yanlış anlaşılabilecek kötü manalı açıklamalardan kaçınmak lazım. Bizim odaklandığımız yer silah bırakma ve fesih meselesidir" dedi.

İmamoğlu'nun tutukluluğuna devam kararı
İmamoğlu'nun tutukluluğuna devam kararı
İçeriği Görüntüle

Ömer Çelik, "Şehit ailelerimizi incitecek hiçbir adım atmayız. Canlarını feda eden askerlerimiz, polislerimiz, jandarmalarımız, güvenlik korucularımız ve gazilerimiz, bu ülke bölünmesin, dünyanın şerefli ve bağımsız milletlerinden biri olarak yaşayalım diye bu mücadeleyi verdiler" şeklinde konuştu.

"Geçmişte şu partiyle sert polemikleriniz oldu, şimdi yumuşak dille gidiyorsunuz" gibi söylemlerin olduğunu belirten Çelik, "Buradaki ölçümüz belli; terör örgütünün desteklenmesi, terörist faaliyetlerle mesafe koyulmaması durumunda burada siyasi bir muhataplık üretmiyoruz. Terör örgütünün feshedilmesi ve silah bırakılması gibi demokrasiye, ortak geleceğimize katkı sağlayan bir yaklaşım olduğu zaman burada bütün siyasi kanalları açıyoruz. 'Silah bırakılsın, terör Türkiye'nin gündeminden çıksın' dendiğinde oturulur konuşulur. Genel olarak DEM Parti'nin yürüttüğü siyasi istişare süreci, bu konuya dönük hassasiyet üretme titizliği önemlidir. Birkaç açıklama haricinde ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını görüyorum" dedi.

"ÖZGÜR BEY'İN ŞİMDİYE KADAR OLAYIN ÇATISI İLE İLGİLİ YAKLAŞIMLARI POZİTİF"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yorumlarına ilişkin Çelik, "Özgür Bey'in şimdiye kadar olayın çatısı ile ilgili yaklaşımları pozitif. 'Terör Türkiye'nin gündeminden çıkacaksa destek veririz.' cümlesi tabii ki takdir edilmesi gereken bir cümle. Bu yüksek siyaset meselesidir. Özgür Bey'in bu ifadesini değerli bulurum. Bu sürece ne kadar çok katkı verilirse o kadar değerlidir. Sayın Cumhurbaşkanımız Özgür Bey'e de grup konuşmasında teşekkür etti. Sayın Özel'in bu teşekküre karşılığı pek hoş olmadı ama biz sonuç olarak şunu görüyoruz, bu Terörsüz Türkiye konusundaki odağımızı kaybetmeyelim" değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, CHP'yle ilgili bir temas olup olmayacağına ilişkin, "Tabii ki temas olur, Meclis'teki mekanizmalar çalışır" dedi.

Terör meselesinin vicdan, izan, akıl ve hikmetle yönetilmesi gerektiğini aktaran Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti gündemine hakimdir, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Devlet Bahçeli ne yaptığını biliyor. Onların vatanseverliği sorgulanamaz" ifadesini kullandı.

Çelik, kayyum atanan belediyelerle ilgili, "Yargısal süreç hakkında takdir ve yorumda bulunamam. Terör örgütünün terör örgütü olduğu zamanda bir işbirliği, bir iltisak varsa bu tabii ki değerlendirilecek. Tarihi ne olursa olsun zaman aşımına uğramamışsa terörle işbirliğidir. Terör örgütünün varlığı ortadan kalktıktan sonra pek çok şeyin yerli yerine oturmasını sağlayacak" diye konuştu.

Özgür Özel'in, "Bu meseleyi Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan kendi siyasi çıkarları için kullanacaktır." sözünü de eleştiren Çelik, "Ne siyasi çıkarı? Bütün o sürecin sonucunda 'Seni Başkan yaptırmayacağız.' kampanyasıyla karşılaştı. Burada siyasi bir çıkar yok. Buradan doğacak bir siyasi çıkar varsa CHP de tutsun, Terörsüz Türkiye'ye tam destek versin, o da siyasi çıkarını elde edecek zaten. Bunu bu tip polemiklerin içinde boğmamak lazım. Burada Cumhur İttifakı'nın dili kadar CHP'nin verdiği, DEM Parti'nin ve diğer verilen destekler Terörsüz Türkiye süreci açısından kıymetlidir" dedi.