Orhan Gencebay neden hedef gösteriliyor?

Abone Ol

Türkiye’de, kendileri gibi düşünmeyenleri, herhangi bir mesele ya da kişi karşısında kendileri gibi tavır almayanları, istedikleri gibi şekillendirip kendi kalıplarına sokamadıkları insanları linç etmeye, itibarsızlaştırmaya çalışan bir kitle var.  
Bu kitlenin ana sosyolojik durumu şöyle: 
-Tarifi zor bir azgınlık derecesinde milletin değerlerine ve evlatlarına pervasızca saldırırlar.
-Milletin seçtiği siyasetçilere (eğer kendilerinden değilse) düşmandırlar. 
-Herkesi kendileri gibi düşünmeye zorlayacak kadar faşizan ve jakobendirler. Her ne kadar kendilerini solcu, demokrat vs. değerlerle ifade etmeye kalksalar da…
-Kendileri dışındaki herkes son derece değersiz, kendileri son derece çağdaş, demokrat ve cumhuriyetçidirler!
-Onlara göre cumhuriyetçi çağdaş olma tekeli kendi ellerindedir. Mesela ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanının cumhuriyetçi ve demokrat olması mümkün değildir. 
-Sanatçıların her halükarda taraf olmasını, belli bir parti ya da görüşü desteklemesini isterler. Aksi olursa linç ederler. 
-Her sanatçı muhakkak, sosyalist, örgütçü, solcu, Marksist olmak zorundadır. Geri kalanlar yaşamasalar daha iyi… Solculuk sanatın şanındandır. 
-Bunlara göre alkol almayan, twerk dansı kursu açmayan hatta Balıkesir’deki gibi 23 Nisan Bayramında direk dansı yaptırmayanlar asla meşru ve muteber siyasetçi olamazlar. 
-Çoğunun Maddi imkânları yerindedir, beyaz Türkleri temsil ederler ama meydanlara çıktıklarında “açız, açız” diye bağıracak kadar onursuzdurlar çünkü gözleri doymaz…
-Seçilmiş iktidar kendilerinden olduğu müddetçe sorun yoktur, başka toplumsal katmandan geliyorlarsa gerekirse darbe yoluyla bunları alaşağı etmek farzdır. 
Daha sayılacak çok özellikleri var… Ancak uzun uzun anlatmaya da gerek yok, akil olan anlar….
Şimdi Orhan Gencebay’ı dillerine dolamışlar, sosyal medyadan oradan, buradan hücum ediyorlar…

NEDEN?

Orhan Baba’nın cumhurbaşkanıyla samimi görüntülerini, kucaklaşmalarını hazmedemiyorlar. Külliyede gözükmesinden rahatsızlar. 
Öyle ya bu ülkede cumhurbaşkanına hakaret eden, karşı duruş sergileyen muteber adam oluyor! 
Gencebay, devlet adamına saygısından onlar gibi yapmıyor, saydırıp durmuyor.
Kendisi de açıklama yaptı, “Ben hiçbir partili değilim. Geçmişten bu yana devlet büyükleri ile aram iyidir. Ecevit’e de saygı duyardık, Demirel ile baba oğul gibiydik, Özel ile abi kardeş gibiydik”
Bu onun tercihi, duruşu. Saygı duymak lazım. Bir makam, hele hele de milleti temsil eden, devletin başı olan bir makam sahibine saygı duymanın, iyi geçinmenin neresi kötü?
Elbette kendi özelinde Sayın Gencebay’ın da kendince iktidarı eleştirdiği ama kamuoyuna açıklamadığı fikirleri vardır. O da kendi tercihi… Adam sanata yıllarını vermiş bir isim, neden durup dururken bir devlet büyüğünü karşısına alsın?
Hele hele de telif konusuyla ilgili çok önemli çalışmalar yapılıyorken, yapılmaya devem edilirken.. 
Şimdi bunların derdi başka…
Şunu demek istiyorlar: Sen de bizim gibi cumhurbaşkanını karşına al, sen de bizim gibi küfret ki itibarın nezdimizde yükselsin!
Orhan Gencebay en kritik zamanlarda devletinin milletinin yanında olmuş bir isim. 
Barış süreci gelsin diye çırpınan isimlerden birisi idi. 
Milliyetçi kesimden de çok tepki almıştı. Senin orada ne işin var dediler. Ama aynı milliyetçi partinin genel başkanı ile Sırrı Süreyya Önder gibi siyasi karakterler arasında bu sürecin doğru yürütülmesi için aynı noktaya gelmeleri tesadüf mü?
Orhan Gencebay, geçmişte PKK’nın, FETÖ’nün önünü açan, bu örgütlere şirin gözükmeye çalışan gazeteci, siyasetçi, sanatçı tayfasından daha mı suçlu?
İnsanları linç etmek, hırpalamak ne kadar kolay! Oysa ki biraz sakin ve serinkanlı olmak lazım. 
Hepimizin zaman zaman keskin düşünceleri oluyor ama toplumun, devletin milletin yararı için bu keskinlikleri bir kenara bırakıyoruz. Umumun menfaati için. 
Şimdi bu ahlaksızların, dedim ya dertleri başka… 
Hayatlarını, fikirlerini, siyasi tavırlarını kişilere düşmanlık üzerine kuran bu insanlar memlekete kötülük ediyorlar. 
Hele hele halkın büyük çoğunluğunun sevgisini kazanmış, sağcının da solcunun da şarkılarını dinlediği, filmlerini izlediği, belki çok kritik toplumsal buhran anlarında derleyici, toparlayıcı fikirleriyle toplumun önüne geçebilecek insanları hırpalıyorsunuz. 
Evet, hem hırpalıyorsunuz, hem incitiyorsunuz. 
Ayrıca Gencebay’a bunu yapanlarla TRT’nin kapılarını senelerce Orhan Gencebay müziğine kapatanlar aynı zihniyetin ürünleridirler. 
Aynı zihniyet tek parti döneminde Türk Sanat Musikisi ile Türk Halk Müziği’ne de yıllarca radyolarda yasak koyanlardır. 
Orhan Gencebay bizim görebildiğimiz kadarıyla halk çocuğudur. Jakoben, elitist, seçkin zümrenin dalkavukluğunu yapan birisi değildir. 
Müziği de arabesk olarak (ne yazık ki) aşağılanan müzik türünün çok ötesinde farklı formlardan yola çıkarak nev’i şahsına münhasır özgün bir yapı arz eder. 
Gencebay müzik sahasında bence hiç de küçümsenmeyecek işler yapmıştır bu ülkede.  
Ama gel gör ki yukarıda sosyolojik kodlarını arz ettiğim kitle ıslah olmaz. 
Bu kafa adam olmaz. 
Bu kafa toplumun barışına, huzuruna katkı sağlayamaz. 
Çünkü gözlerini kin bürümüş. 
Düşmanlıkları aslında millete ve milletin değerlerine. 
Allah ıslah etsin diyelim.