Özcan Deniz'in aile içindeki gerginlikleri bitmek bilmiyor. 22 yıllık iş birliğini sonlandırdığı ağabeyi Ercan Deniz ile yaşadığı hukuki sorunlar, son dönemde aileyi daha da derinden etkiledi.
Tapu devri, tehdit iddiaları ve banka borçlarıyla başlayan kriz, Özcan Deniz'in annesi ve ağabeyini hayatından çıkardığını açıklamasıyla büyüdü. Bu süreçte Ercan Deniz, kardeşine yönelik sert suçlamalarda bulunurken, ikili arasındaki gerginlik mahkemeye taşındı. Özcan Deniz, eşi Samar Dadgar'a hakaret edip kendisini ölümle tehdit ettiği iddiasıyla ağabeyini şikayet etti. Mahkeme, Ercan Deniz hakkında iki ay uzaklaştırma kararı verdi. Ercan Deniz ise kardeşinin "sosyal medya ve basın yoluyla psikolojik şiddet" uyguladığını iddia ederek karşı dava açtı. Taraflar hakkında karşılıklı olarak iletişim yasağı getirildi.
Akşam’ın haberine göre; bir magazin programına konuk olan Ercan Deniz, "Özcan'ı özlediniz mi?" sorusuna "Çok özlüyorum. Abi kardeş olarak sorunumuz yok, hukuki olarak var. Ailece çok yoksulluk çektik. Belki de paraya çok değer verdiğimiz için bilinç kıtlığı yaşıyoruz, bilmiyorum" yanıtını verdi. Ercan Deniz ayrıca, "Bütün aileyi karıştıran küçük kız kardeşim Melek'tir. Özcan ile anlaşma yapıp, bütün malları kendi tarafına alıyor" sözleriyle okları kız kardeşlerine çevirdi.
Yaşananların ardından aile bireylerinden Kadriye Deniz de sessizliğini bozarak bir televizyon programına bağlandı ve şunları söyledi:
"Biz mutlu bir aileydik. Uğursuz Samar, Özcan'a akıl veriyor. Seni Allah'a havale ettim. Yalvarıyorum Rabbim'e, iki oğlum bir araya gelsin. Ercan, Özcan'ı çok özledi. Ne zaman onunla ilgili konuşsa ağlıyor. Ercan, kendine hakim ol. İki oğlumun da barışmasını istiyorum. Gerekirse Cumhurbaşkanı'na gideceğim. Barışın yoksa o villaları yakarım. 3 villanın kurbanı olmayın. Artık taştı, yeter! Borçları beraber ödeyin. Sen ödemedin, ağabeyin ödemedi. O banka borcu 40 milyon TL'den 85 milyona çıktı. Günah. Sağlığınız elinizden gidecek"