MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Terör örgütü PKK (Kürdistan İşçi Partisi), 27 Kasım 1978 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Fis köyünde Abdullah Öcalan liderliğinde kurulmuştu. Marksist-Leninist ideolojiye dayanan örgüt, başlangıçta Türkiye’nin doğu ve güneydoğu bölgelerinde bağımsız bir Kürt devleti kurmayı hedefledi.
Ancak PKK, 1984’ten itibaren silahlı eylemlere başlamasıyla, Türkiye’de ve bölgede derin izler bırakan bir çatışma sürecinin aktörü oldu. Avrupa Birliği, ABD, NATO ve Türkiye dahil birçok ülke tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK’nın 47 yıllık tarihindeki büyük eylemler, on binlerce can kaybına, maddi yıkıma ve toplumsal travmalara yol açtı.
FESİH SÜRECİNİN BAŞLAMASI
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim 2024'te partisinin grup toplantısında yaptığı çağrıyla başlayan “terörsüz Türkiye” süreci, DEM Parti İmralı heyetinin Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmelerle devam etmişti.
Bu sürecin ardından PKK, 9 Mayıs’ta yayınladığı bir bildiriyle bazı kararlar aldığını duyurdu. Ancak bildiride, alınan kesin kararların daha sonra açıklanacağı ifade edilmişti.
Bugün yapılan yeni açıklamayla terör örgütü PKK, silahlı mücadelesine son verdiğini ve kendisini feshettiğini kamuoyuna ilan etmesinin ardından PKK’nın kuruluşundan bugüne gerçekleştirdiği en önemli eylemlerin detaylı kronolojisi:
PKK’NIN KURULUŞU VE İLK YILLARI
PKK, temelleri 1978 yılında Diyarbakır’da Öcalan liderliğinde kuruldu. Marksist bir ideolojiye dayanan örgüt, başlangıçta bağımsız bir Kürt devleti kurma hedefiyle yola çıktı. 1980 askeri darbesi sonrası yurtdışına kaçan Öcalan, örgütü Lübnan’daki Filistin kamplarında yeniden yapılandırdı. 1982’deki 2. Kongre’de silahlı mücadele kararı alındı.
1984: SİLAHLI EYLEMLERİN BAŞLANGICI
PKK’nın Türkiye’ye yönelik ilk büyük eylemleri 15 Ağustos 1984’te Hakkâri’nin Şemdinli ve Siirt’in Eruh ilçelerinde düzenlenen eş zamanlı saldırılar oldu. Şemdinli’deki jandarma karakoluna düzenlenen baskında bir asker şehit olurken, Eruh’ta karakola yönelik saldırıda propaganda bildirileri dağıtıldı. Bu saldırılar, PKK’nın devlet hedeflerine yönelik ilk büyük eylemleri olarak tarihe geçti ve örgütün adını geniş kitlelere duyurdu. Bu tarihten itibaren Türkiye’de silahlı çatışmalar ve terörle mücadele dönemi başladı.
1980’LERİN SONU: KÖY BASKINLARI VE SİVİL KAYIPLAR
PKK, 1986’dan itibaren köy korucularını ve işbirlikçi olarak gördüğü sivilleri hedef alan saldırılar düzenlemeye başladı. Mardin, Şırnak ve Hakkâri gibi illerde çok sayıda köy baskını yaşandı. Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından gerçekleştirilen katliam da 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu şehit oldu.
Aynı yıl Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde gerçekleşen başka bir saldırıda, 6’sı çocuk 8 kişi öldürüldü. Bu eylemler, PKK’nın sivil kayıplara yol açan stratejisi nedeniyle uluslararası alanda eleştirilmesine neden oldu.
Uluslararası Af Örgütü, 1980’lerin sonlarında PKK’nın Kürt köylülerine işkence yaptığı, rehin aldığı ve öldürdüğünü raporladı. Örgüt, korucuları “hain” olarak damgalayarak bu kesime yönelik tehdit ve saldırıları sistematik hale getirdi.
1990’LAR: KENTLERE YÖNELEN TERÖR VE BÜYÜK ÇATIŞMALAR
PKK, 1990’lara gelindiğinde kırsaldaki çatışmalardan kent merkezlerine yönelik bombalı saldırılara yöneldi. 1990’da Cizre, Silopi ve Nusaybin’de düzenlenen gösteriler, örgütün kitle tabanını genişletme çabasını gösterdi. Aynı yıl, PKK’nın “Şehir Talimnamesi” ile yasal kitle örgütleriyle ilişkileri artırma ve basın-yayın faaliyetlerini hızlandırma kararı aldığı da biliniyor.
1993 Bingöl Saldırısı: 24 Mayıs 1993’te Bingöl-Elazığ karayolunda silahsız 33 askerin otobüsüne düzenlenen saldırıda, askerler şehit edildi. Bu olay, PKK’nın en kanlı eylemlerinden biri olarak kayıtlara geçti ve Türkiye’de büyük infiale yol açtı.
1995 Gazi Mahallesi Olayları: İstanbul’un Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995’te Alevi yurttaşların yoğunlukta olduğu bir kahvehaneye düzenlenen saldırı, PKK ile ilişkilendirildi. Saldırıda 1 kişi öldü, 20 kişi yaralandı. Ardından başlayan protestolar sırasında polisle çatışmalar yaşandı ve 17 kişi hayatını kaybetti. Olaylar, PKK’nın kentlerdeki etkisini artırma çabasının bir yansıması olarak değerlendirildi.
1998 Öcalan’ın Yakalanması Öncesi Saldırılar: PKK, 1990’ların sonlarına gelindiğinde güvenlik güçlerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı. 1997’de Şırnak’ta bir askeri konvoya düzenlenen roketatarlı saldırıda 11 asker şehit oldu. Bu dönemde örgüt, intihar saldırılarına da başvurdu. 1996’da Adana’da bir askeri tören sırasında gerçekleştirilen intihar saldırısında 3 asker hayatını kaybetti.
1999: ÖCALAN’IN YAKALANMASI VE ATEŞKES
PKK’nın elebaşı Öcalan, 15 Şubat 1999’da Kenya’daki Yunanistan Büyükelçiliği’nde yakalanarak Türkiye’ye getirilmesi, PKK için dönüm noktası oldu. Eylül 1999’da örgüt, tek taraflı ateşkes ilan ederek güçlerini Türkiye sınırları dışına çekeceğini ve Kandil Dağları’na üsleneceğini duyurdu. Şubat 2000’de PKK, savaşın sona erdiğini ve görüşmelerle çözüm arayacağını açıkladı. Ancak bu dönemde örgüt, KADEK ve Kongra-Gel gibi isim değişiklikleriyle varlığını sürdürdü.
2004-2011: ATEŞKESİN BOZULMASI VE YENİDEN ÇATIŞMA
PKK 2004’te, ateşkesin sona erdiğini duyurarak yeniden silahlı eylemlere başladı. 2007’de Hakkâri’nin Dağlıca bölgesinde düzenlenen baskında 12 asker şehit oldu, 16 asker yaralandı. Bu saldırı, Türkiye’nin Irak’ın kuzeyine yönelik sınır ötesi operasyonlarını hızlandırdı.
Takvimler 3 Ekim 2008 tarihini gösterdiğinde ise terör örgütü PKK o yıllardaki en kanlı eylemlerinden birini daha gerçekleştirdi. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi yakınlarındaki Aktütün Jandarma Sınır Karakolu’na ağır silahlarla saldırı düzenledi. Yaklaşık 350 kişilik bir PKK’lı grup tarafından gece saatlerinde başlatılan saldırı sonucunda 17 asker şehit olurken, 20'den fazla asker yaralandı. Çatışma saatlerce sürerken, karakol havan topları ve roketatarlarla hedef alındı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesiyle çıkan çatışmada çok sayıda PKK’lı da etkisiz hale getirildi. Saldırı, kamuoyunda ve siyasi arenada geniş yankı uyandırırken, güvenlik zafiyetleri tartışma konusu oldu.
93’TEN BERİ EN KANLI SALDIRI
Terör örgütü PKK, 19 Ekim 2011 sabahı Hakkâri'nin Çukurca ilçesindeki askeri noktalara eş zamanlı saldırılar düzenledi. Ağır silahlarla gerçekleştirilen baskınlarda 24 asker şehit oldu, 18 asker yaralandı. Saldırılar sonrası bölgede geniş çaplı operasyon başlatılırken, olay Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Çukurca saldırısı, PKK’nın 1990’lı yıllardan bu yana gerçekleştirdiği en kanlı eylemlerden biri olarak kayıtlara geçti ve güvenlik politikalarında sertleşmeye yol açtı.
2015: ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÇÖKÜŞÜ VE KENT ÇATIŞMALARI
Öte yandan, 2013-2015 yılları arasında 2 yıllık dönemde Çözüm Süreci, PKK’nın silah bırakacağı umudunu doğurmuş olsa da Temmuz 2015’te ateşkes bozuldu. PKK, saldırılarını artırarak ve kent merkezlerinde hendek kazarak “özyönetim” ilan etme stratejisine geçti. Şırnak, Cizre, Silopi ve Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yaşanan çatışmalar, ağır yıkıma neden oldu.
BAŞKENTTE KANLI SALDIRI
O yıllarda Türkiye’nin kalbi Ankara, terörün karanlık yüzünü bir kez daha en ağır şekilde hissettirmişti. 13 Mart 2016'da Kızılay’daki Güvenpark’ta, akşam saatlerinde sivillerin yoğun olarak bulunduğu otobüs duraklarının hedef alındığı bombalı araç saldırısı, ülkeyi yasa boğdu.
Patlamayla birlikte çevredeki araçlar alev aldı, binalar sarsıldı. 37 masum insan hayatını kaybetmiş, 125 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı PKK’nın şehir yapılanması olan TAK (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) üstlendi.
Olay, başkentte şimdiye dek yaşanan en kanlı terör eylemlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Patlamanın yarattığı şok dalgası sadece Ankara’da değil, tüm Türkiye’de güvenlik tartışmalarını alevlendirdi.
2020’LER: SINIR ÖTESİ OPERASYONLAR VE FESİH SÜRECİ
Türkiye’nin Irak ve Suriye’deki operasyonları, 2020’lerden itibaren PKK’nın hareket alanını daralttı. Pençe-Kilit Operasyonu kapsamında 2022-2025 arasında yüzlerce PKK militanı etkisiz hale getirildi. Örgüt, bu dönemde daha çok sınır ötesi kamplarda faaliyetlerini sürdürdü.
2025’te Silah Bırakma Süreci: Abdullah Öcalan 27 Şubat 2025’te, İmralı’dan yaptığı çağrıyla PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme talimatı verdi. 5-7 Mayıs 2025’te toplanan PKK’nın 12. Kongresi’nde, örgütün silahlı mücadeleyi sonlandırdığı ve fesih kararı aldığı açıklandı. DEM Parti ve Kandil’den gelen destek açıklamaları, sürecin kalıcı bir barışa evrilebileceği umudunu artırdı.
Terör örgütü PKK’nın 47 yıllık eylemleri, Türkiye’ye milyarlarca dolarlık maddi zarar, on binlerce can kaybı ve toplumsal yaralar bıraktı. Örgüt, askeri hedeflerin yanı sıra sivilleri, kamu kurumlarını ve ekonomik altyapıyı da hedef aldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, PKK’nın temel hizmetlere zarar verdiğini ve sivillere yönelik ihlaller işlediğini raporladı. 2025’teki fesih kararı, Türkiye’de barış umutlarını yeşertse de sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu.