Uzun süredir polis teşkilatını dizayn etmek isteyen adımları planlayanlar var. İlk adım olarak vali yardımcısı ve kaymakamları emniyet müdürü olarak atama hazırlığı yaptılar. Ama kamuoyundan gelen tepkiler sonrası geri adım attılar. Ankara kulislerine yansıyan bilgilere göre şimdi Karayolları Trafik Kanunu tasarısına ek bir maddeyle teşkilatın DNA'sını bozacak bir adım planlıyorlarmış.
1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü’nü değersizleştirme
Çocukluğunda polis teşkilatına adım atan her gencin hayali bir gün 1. sınıf emniyet müdürü olup bir ilin en tepesinde görev yapmak. Terfi sistemi 1980’li yıllardan itibaren sık sık değişen polis teşkilatında şimdi kolej kalmadı, akademi eski özelliğini kaybetti. Bunda FETÖ’nün sistemi iğdiş etmesinin etkisi çok büyük. Ancak iktidar yeni dönem için hala etkili adımlar atmıyor. Teşkilat her geçen gün gücünü ve yetkinliğini kaybediyor.
Emniyet mensupları 15 Temmuz FETÖ Cuntası kalkışmasına direnmemiş olsaydı bugün farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık. O sıcak iki gün boyunca cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı isimler inisiyatif alıp darbeye direndi. Hemen hemen aynı isimler 17/25 Aralık darbe girişimine de direnmişti. Bu isimlerin büyük bir kısmı pasifize oldu. Bir kısmı müfettiş bir kısmı APK’da bir kısmı da Özel Güvenlik Dairesi’nde. Emekli olacakları güne kadar görevlerini yapıyor, bazıları aktif görev bekliyor.
Ancak birileri bu durumdan rahatsız gibi. Şöyle ki üç aşamalı bir plan yapılmış:
- Teftiş, APK ve ÖGD’nde görev yapan emniyet müdürlerinin sayısı azaltılacak.
- Bir iddiaya göre yaklaşık 150 ilçede 1.ci sınıf emniyet müdürlüğü kadrosu açılacak ve buralara atama yapılacak.
- Diğer 1.ci sınıf emniyet müdürleri polis okullarına “öğretmen” olarak atanacak.
Teşkilatla bakanlığın bağı koptu
Polis teşkilatıyla bakanlık arasındaki güven ve bağ uzun süre önce kırılmış durumda. Gözlemlerime göre teşkilatın hem bakana hem genel müdüre güveni yok. Atama-terfi ve görevlendirmeler teşkilatta büyük rahatsızlık yaratıyor. Kulislere yansıyan bilgilere göre İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız bu göreve, “bakan/genel müdürün isteği ve bilgisi dışında!” atandı.
Yakın dönemde emekli olan bazı emniyet mensupları yaşananları şöyle anlatıyor: Bakanlıkta mülkiye kökenliler bizim teşkilatımıza karşı tavır geliştirdiler. 1. Sınıf emniyet müdürü havuzunun geniş olması her zaman iktidara alternatif sunar. Şöyle anlatayım şu an aktif emniyet mensupları arasında her görüşten ve inançtan arkadaşlarımız var. MİT’e yönelik 2011’deki FETÖ operasyonundan bu yana tüm kritik süreçlerde bu insanlar mücadele etti. Ancak bu kanun çıkarsa emniyetin DNA'sı bozulur. Çoğu meslektaşımız verilen bu görevlere gitmez, emekli olur. Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı, ast-üst ilişkisinin sınır ve ölçüsünü bilen güvenlik bürokrasisi birden boşalır. Belki de istenen ve hedeflenen budur. Bilemem ama bunları konuşuyor olmamız bile teşkilatımız adına üzücü. İnşallah sağduyu devreye girer ve böyle bir hata yapılmaz.