Moskova’nın Tereddüdü ve ABD’nin Hamlesi
2020’deki Karabağ Ateşkes Mutabakatı’nda koridorun güvenliğinin Rus askerleri tarafından sağlanması kararlaştırılmıştı. Ancak beş yıla yakın süre geçmesine rağmen Moskova, Ermenistan’ı koridoru açmaya ikna etmedi. Uzmanlara göre bu durum, Rusya’nın Hindistan’dan başlayıp kendi topraklarına uzanan Kuzey-Güney ulaşım hattına öncelik verme stratejisinden kaynaklanıyordu.
ABD’nin devreye girmesi ve koridorun işletmesinin Amerikan şirketine verilmesi, dengeleri bir anda değiştirdi. Washington, bu adımla Güney Kafkasya’da ekonomik ve stratejik varlığını pekiştirirken, Moskova açısından ciddi bir meydan okuma yaratmış oldu.
Rusya: “Aldatmaca” ve Güç Gösterisi
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’nin projesini “aldatmaca” olarak nitelendirerek, koridorun bölgedeki güvenlik mekanizmalarını zayıflatabileceğini söyledi. Valdai Kulübü Program Direktörü Timofey Bordachev ise, Rusya’nın komşularına mutlak hâkimiyet dayatmadığını, ancak ulusal çıkarlarını zedeleyecek bağımlılık ilişkilerine izin vermeyeceğini vurguluyor.
Moskova, sahadaki varlığını hissettirmek için Ermenistan’daki 102. Askeri Üssü’ne takviye yaptı. Bu adım, hem bölgedeki ana aktör konumunu göstermek hem de Erivan ve Bakü’ye “Rusya hâlâ burada” mesajı vermek olarak yorumlandı. Özellikle Ermenistan’ın Batı ile yakınlaşma çabaları, Kremlin’in Güney Kafkasya’daki “son kale” olarak gördüğü bu ülkedeki konumunu daha da hassas hale getiriyor.
Çin: Orta Koridor’un Geleceği Tehlikede
Zengezur Koridoru, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” girişiminin Orta Koridor rotasında kritik bir bağlantı noktası. Pekin açısından bu hattın ABD kontrolüne geçmesi, Avrupa’ya uzanan ticaret zincirinde stratejik bir kırılma anlamına geliyor. Bu nedenle Çin, Gürcistan ve İran üzerinden alternatif yollar geliştirme arayışında. Gürcistan’daki Anaklia Limanı projesine artan ilgi, Pekin’in bu stratejik önceliğini pekiştiriyor.
İran: “Burası Trump’ın Kiralayacağı Sahipsiz Toprak Değil”
ABD’nin koridor hamlesine en sert tepkilerden biri Tahran’dan geldi. İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Trump’ın “koridoru 99 yıllığına kiraladık” sözlerini şu ifadelerle hedef aldı:
“Güney Kafkasya, Trump’ın kiralayabileceği sahipsiz bir yer değil. Bu geçit onun mülkü değil, paralı askerleri için bir mezarlık olacaktır.”
Velayeti, koridorun Ermenistan’ı parçalama ve bölgenin sınırlarını değiştirme planının parçası olduğunu savundu. Geçmişte İran Silahlı Kuvvetleri’nin kuzeybatıda yaptığı geniş çaplı tatbikatların bu projeyi engelleme kararlılığının göstergesi olduğunu hatırlattı.
“Yanımızda Rusya olsun ya da olmasın, ABD koridorunu engelleyeceğiz” diyen Velayeti, koridorun hayata geçmesi halinde İran’ın kara bağlantısının Türkiye’ye bağımlı hale geleceğini ve bunun ülkenin güvenliği için kabul edilemez olduğunu söyledi.
Gürcistan’ın Sessiz Hesabı, Batı’nın Rahatsızlığı
Zengezur Koridoru’nun açılmaması, Gürcistan’ın uluslararası transit merkezi olarak önemini artırıyor. Ancak Tiflis’in Çin ve Rusya ile gelişen ilişkileri, Washington’un hoşuna gitmiyor. ABD’nin bu rahatsızlığı, “Yabancı Ajan Yasası” nedeniyle Batı ile gerilen ilişkiler yaşayan Gürcistan’da yeni iç siyasi baskılara yol açabilir.
Daha Kırılgan Bir Kafkasya
Bölgedeki güç dengeleri, Bordachev’in vurguladığı gibi zaten çok kutuplu rekabet ve küresel istikrarsızlık baskısı altındaydı. Zengezur üzerinden başlayan yeni nüfuz savaşı, yalnızca Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkileri değil, Orta Asya’dan Avrupa’ya uzanan ticaret ve enerji hatlarını da etkileme potansiyeline sahip.
Rusya, Çin ve İran’ın tepkileri, Zengezur Koridoru’nun artık yalnızca bir ulaşım projesi değil, küresel güç mücadelesinin yeni cephesi olduğunu ortaya koyuyor. ABD’nin bölgedeki etkisini artırma çabaları, Kafkasya’yı önümüzdeki yıllarda daha da kırılgan ve rekabetçi bir jeopolitik satranç tahtasına dönüştürebilir.