MERT SAYAN – HABER MERKEZİ
Günümüzün en etkili iletişim araçlarından biri haline gelen sosyal medya, ne yazık ki kötü niyetli kişiler tarafından yasa dışı amaçlarla da kullanılabiliyor. İnsanların duygularını sömüren kişiler kimi zaman sağlık, eğitim ya da başka bir bahane ile insanları aldatıp yasa dışı bir şekilde para topluyor.
“LAPTOP_ALMAYACALİSİYORUM”
Hesap sahibi, sayfasında paylaştığı içeriklerde, ‘okul için’ bir dizüstü bilgisayara ihtiyacı olduğunu iddia ediyor ve takipçilerinden maddi destek talep ediyor. Ancak, bu yardım çağrılarının samimiyeti sorgulanıyor.
Hesap sahibi, gelen bağışları kendi sayfasında çeşitli video kurguları ile paylaşarak takipçilerini daha da etkilemeye çalışıyor. Özellikle ‘okul için’ gibi duygusal ifadelerle bağış toplayan bu hesap, aslında sosyal medyada etik olmayan bir şekilde insanları duygusal olarak manipüle ederek yasa dışı para topluyor.
Hesabın paylaştığı içeriklerde dikkat çeken bir diğer nokta ise Papara üzerinden para toplandığının ve para transferlerinin günlük bir limit ile sınırlı olması.
Geçmişte yaşanan benzer olaylar, bu tür yardım çağrılarının arkasında sahte bir niyet olabileceğini ve takipçilerin duygusal olarak sömürülebileceğini açıkça gösteriyor. Bu tür faaliyetler, hukuk çerçevesinde suç teşkil etmekte ve dolandırıcılık suçunun kapsamına girmektedir.
TOPLUMUN İYİLİK NİYETİ KÖTÜYE KULLANILIYOR
Söz konusu hesabın faaliyetleri, sosyal medya kullanıcılarının iyi niyetlerini suistimal etmek olarak yorumlanıyor. Hesabın paylaştığı banka hesap bilgileri üzerinden doğrudan para talep etmesi, bu eylemin yasal zeminden uzak olduğunu açıkça gösteriyor. Herhangi bir dernek, vakıf ya da resmi yardım kampanyasıyla ilişkisi bulunmayan hesap, bireysel bir mağduriyet algısı yaratarak insanlardan maddi yardım topluyor.
Bu durum, özellikle genç ve savunmasız kullanıcıların, internet ortamında ne kadar kolay manipüle edilebildiğini gözler önüne seriyor. Dijital dünyada sahte hikâyeler üzerinden para toplayanların sayısı her geçen gün artarken, bu tür içeriklere karşı dikkatli olunması gelen uyarılar arasında.
TCK 158. MADDE: NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇU İŞLENİYOR
Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre bu tür faaliyetler ‘nitelikli dolandırıcılık’ kapsamında değerlendiriliyor. TCK’nın 158. maddesinde, ‘bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması’ ve ‘kamu kurumlarının sağladığı kolaylıktan yararlanılarak’ işlenen dolandırıcılıklar ağır suçlar arasında yer alıyor.
Sosyal medya platformları da bu kapsamda değerlendirildiğinden, sahte bir hikâye ya da kimlik üzerinden maddi menfaat sağlamak ciddi cezai yaptırımlarla karşı karşıya bırakabiliyor. Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasını kapsıyor.
GEÇMİŞTEN BENZER DOLANDIRICILIK ÖRNEKLERİ
Sosyal medyada bu tür olaylar ilk kez yaşanmıyor. Geçmişte de benzer yöntemlerle binlerce kişi kandırılmıştı. Örneğin, 2020 yılında sahte bir kanser hastalığı hikâyesiyle ‘çocuğumun tedavisi için yardım edin’ diyen bir hesap, sosyal medyada viral olmuş, binlerce kişiden para toplamıştı. Daha sonra yapılan araştırmalarda bu hastalığın ve çocuğun var olmadığı ortaya çıkmıştı.
Bir başka vakada, sahte bir üniversite öğrencisi kimliğine bürünen bir kişi, Erasmus eğitimi için Avrupa’ya gitmek istediğini iddia etmiş, bu süreçte açtığı Instagram hesabı üzerinden ‘uçağa binmem için 3000 TL eksiğim kaldı’ gibi mesajlarla para toplamıştı. Hesap, gelen şikâyetler sonrası kapatıldı.
Bu örnekler, duygusal sömürü yoluyla para toplayan kişilerin taktiklerini net şekilde ortaya koyuyor.
İYİLİK YAPMAK İSTERKEN MAĞDUR OLMAYIN
‘laptop_almayacalisiyorum’ adlı hesabın durumu, dijital ortamda nasıl kolayca mağdur olunabileceğinin ve iyi niyetli insanların nasıl sömürüldüğünün açık bir göstergesi. Toplum olarak dijital farkındalığın artırılması, benzer olayların önüne geçilmesinde kritik önem taşıyor.
Sosyal medya üzerinden yürütülen bireysel yardım kampanyaları, resmi olarak denetlenmediğinden, kullanıcılar dolandırılma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Yetkili kurumlar, şüpheli hesapların Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na bildirilmesini öneriyor.
Ayrıca bağış yapılacaksa, yalnızca resmî ve güvenilir yardım kuruluşlarının tercih edilmesi gerektiği önemle belirtiliyor.