CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasıyla beraber başlayan ''Millet İradesine Sahip Çıkıyor'' mitinglerinin İstanbul'daki adresi Sancaktepe'ydi.
''KARŞIMIZDA TÜKENMİŞ BİR İKTİDAR VAR''
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, "Karşımızda tükenmiş bir iktidar var. Tüm muhalefeti susturmak istiyorlar, Ayşe Barım'ı tutukladılar, sanatçılar konuşmasın istiyorlar. Sözcü TV'yi kararttılar medyaya gözdağı veriyorlar. Öğrencileri tutukluyorlar, öğrenciler konuşmasın istiyorlar. Milletvekillerine, parti yöneticilerini susturmaya çalışıyorlar. Amaçları Türkiye'nin gerçek gündemlerinin üstünü örtmek. İstiyorlar ki bu ülkede gelir adaletsizliği konuşulmasın, çevre katliamları konuşulmasın, ekonomi, güvenlik konuşulmasın. Cumhuriyet Halk Partisi'ni 360 derece kuşatma altına alıyorlar. İstiyorlar ki CHP'siz bir muhalefet olsun, sandık sembolik olsun" diye konuştu. Çelik, "Sayın İmamoğlu Silivri'deki hücresinde gücünü sizlerden alıyor, dimdik ayakta duruyor" dedi.
Ekrem İmamoğlu'nun Silivri'den Sancaktepe'ye gönderdiği mesajını CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik okudu. İmamoğlu şu mesajları verdi:
Bütün bu çabalarımızın karşılığını, 2024 seçimlerinde aldık. Yalnız İstanbul’da değil, ülkenin dört bir yanında milletimiz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğine çok güçlü bir destek verdi. Milletimiz ülkeyi yönetmesini istediği yeni iktidarın adını o gün koydu. Türkiye, o günden, 31 Mart 2024’ten bu yana, millet desteğini yitirmiş bir iktidarın millete rağmen ayakta kalabilmek için yaptıklarının bedelini ödüyor.
Tamamen siyasi amaçlarla kurgulanmış, hukuki temelden yoksun, bin bir haksızlık ve zorbalıkla yürütülen bu soruşturmalarda, bizler, kendimizi aklamak zorunda değiliz. Asıl kendini aklaması gerekenler, yargıyı talimatla çalışır hale getirenler, iftiraların, gizli tanıkların arkasına gizlenerek kendileri için muhalefetsiz bir ülke yaratma hayali kuranlardır. Bizler değil, aylardır ortaya bir iddianame bile koyulamamışken bizleri suçlu ilan edenler, hiçbir sebep yokken bizleri tutuklayanlar kendilerini aklamak zorundadır. Milletin vicdanında şüpheli olanlar iktidardakilerdir. Baskıyla, zorbalıkla, kara propagandayla milletimize boyun eğdirmeye çalışanlar asla başaramayacaklar.
Milletin iradesine değil, ele geçirdikleri devletin gücüne güvenenler yine kaybedecekler. Çünkü karşılarında siz varsınız, millet var. Kendi iktidarlarını sürdürmekten daha önemli hiçbir derdi olmayanlar, milletin vicdanına, 86 milyonun kardeşliğine yenilecek. Bizler kazanacağız.
‘Herkes için, her yerde, önce adalet, önce hürriyet’ diyenler kazanacak. Hayatın her alanında adaletsizliğin kol gezdiği, hak ve hürriyetlerin güvence altında olmadığı bir ülkede kimse geleceğinden emin olamaz. Bizim davamız, bu ülkede yaşayan herkes için, her yerde, önce adaleti, önce hürriyeti sağlamaktır. Adalet ve hürriyet temeli üzerinde kuracağımız toplumsal birlik ve bütünlük, bütün dertlerimizin çaresi, geleceğimizin garantisidir.
Hücremden, demir parmaklıkların, duvarların, tel örgülerin ardından kendim ve ülkem için tek bir talebim var: ‘Herkes için, her yerde, önce adalet, önce hürriyet.’ Kalın sağlıcakla.
Ekrem İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından kürsüye CHP genel Başkanı Özgür Özel çıktı.
''EKREM BAŞKANI ALACAĞIZ''
Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
Adalet ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. 112 gündür bir darbeye karşı direnme hakkımızı kullanıyoruz. Karşımızdakiler milletten korkuyorlar, sandıktan korkuyorlar, meydanlardan, sokaklardan korkuyorlar.
Onlar sokağa çıkamıyorlar, pazara gidemiyorlar, hatrınızı soramıyorlar. Ülkenin kötü gidişine engel olamıyor.
Hesap vermeye gelince sizden bucak bucak kaçıyorlar. İşte biz, haklılar, güçlüler, hem sesi çıkanlar hem de yüreği aslan gibi yüreğiyle bu meydanlara koşanlar, onlara sesleniyoruz: Bu milletten kaçamazsınız. Bu darbeyi sürdüremezsiniz.
Adayımızı esir tutamazsınız. Ekrem Başkan'ı alacağız. İktidarı alacağız. Millet kazanacak. Halk kazanacak. Biz kazanacağız.
Ordumuzun envanterinde insansız araçlar, robotlar varken, oraya ölçüm cihazlarının çok önceden gitmesi gerekirken. Evlatlarımızda gaz maskesi, oksijen tüpü olması gerekirken, bunların bir kısmının ihmal edildiği, tedbir alınmadığı ve boşu boşuna 12 aslan parçasını kaybettiğimizi düşündükçe, bunu bir türlü içimize sindiremiyoruz. CHP bunu sonuna kadar araştıracak, milletimize söz veriyoruz, Mehmetçiğin canını hiçe sayanlardan mutlaka hesap soracağız!
Bugün uzun uzun Silivri'deki arkadaşlarla, Ekrem Başkan'la konuşurken bu seçimi, yaklaşan seçimi en çok arkadaşlarımızın özgürlüğü için değil, kendimiz için değil ama bu ülkenin yoksulları, işsizleri, gençleri için, yasaklardan, yoksulluktan, işsizlikten, bıkmış gençleri için, bu partinin bir an önce iktidar olması için, bu yolu yürümenin ne kadar önemli olduğunu konuştuk.
Buradan Türkiye'nin hangi görüşten olursa olsun, hangi mezhepten, inançtan, etnisiteden olursa olsun, Türkiye'nin bütün gençlerine söz veriyoruz. Sizi bu yasaklardan, yolsuzluktan, yoksulluktan, AK Parti'nin kaldıracağım deyip gelip iyice berbat ettiği bu Türkiye'deki tüm olumsuzluklardan kurtaracağız. Cumhuriyetin bundan sonraki dönemi, 100 yıl öncesinde olduğu gibi gençlerini kucaklayan ve gençleriyle birlikte yarınlara taşınan bir cumhuriyet olacak. Söz veriyoruz sizlere.
19 Mart darbesini yapmanın faturası iyice netleşti. 150 milyar dolarımız gitti ve sadece bunu Ekrem Başkan'dan kurtulmak için harcadılar. Bu öyle bir para ki, asgari ücretin 30 bin 250 lira olmasını söylüyoruz ya, bunun için lazım olan iş veren destek payının tam 120 katı, emekliye verdikleri zammın tam 150 katı, 6 Şubat Depremi'nin yarattığı tahribatın ekonomiye getirdiği yükün 1 buçuk katı. 86 milyonun cebinden 70'er bin lira alan bir darbe bu.
Bugün çıkmış CHP'ye baklava kutularından bahsediyor. Ben baklava kutusunu gördüm derhal harekete geçtim. Benim baklava kutusuna tahammülüm yok ama senin ayakkabı kutusundan sabıkan var. Hırsızını bile savunan, Yüce Divan'a yollamayan, hırsızına sahip çıkan sensin, ayakkabı kutusuyla bu devleti rezil eden, bu milleti soyan sensin Erdoğan!
Gün gelecek, o defterleri açacağız, Yüce Divan'da yargılayacağız.
Tutuksuz yargılama istiyoruz, TRT'den canlı yayın istiyoruz. Sayın Bahçeli canlı yayını kabul ettiğini söyledi.
Ben arkadaşlarıma güveniyorum, Erdoğan sen savcılarına güveniyorsan hodri meydan! Çık karşıma!
2 Kasım için açıkça çağrıda bulunuyoruz. Ey Erdoğan, sandığı getir, adayımı bırak! Sandığı önüme, adayımı yanımda istiyorum!
Hiç az değiliz, hiç moralsiz değiliz. Ekrem Başkan ve arkadaşlarımız hücrede içleri rahat. O korkudan yerin yedi kat dibinde. Biz haklıyız, biz kazanacağız!