Irak’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen ve PKK’nın 30 kişilik grubunun silahlarını bırakıp yaktığı tören, bölgeden gelen görüntüler ve detaylarla adeta bir medya şovuna dönüştü. Ancak törende en çok konuşulan detay, Bese Hozat’ın ön safta yer alması ve silahını sembolik olarak ilk yakan kişi olmasıydı.
Törende Sahneye Çıkan İsim: Bese Hozat Kimdir?
Bese Hozat ismi, terör örgütünün sözde üst düzey yapılanmasında uzun süredir bilinen bir figür. Gerçek adı Hülya Oran olarak bilinen Hozat, 1994'ten bu yana örgüt içinde aktif rol üstleniyor. Yıllardır hem ideolojik hem de askeri karar mekanizmasının merkezinde yer aldı.
Süleymaniye'de düzenlenen törende en önde durup silahını kazan şeklindeki metal hazneye atan ve ateşe veren de oydu. Bu jest, "silah bırakma" mesajının hem örgüt içi hem de dışarıya yönelik en sembolik vurgusu olarak değerlendirildi.
Yıllar Önce de Sahnedeydi! Çözüm Süreci Hatırlatması
Bu törende dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise Bese Hozat’ın yıllar önceki rolü. 11 Temmuz 2015’te çözüm sürecinin sona erdiğini duyuran da yine Hozat olmuştu. O dönem, diyalog masasının devrildiğini sert ifadelerle ilan eden isim, bu kez “barış ve demokratik siyaset” vurgusuyla sahne aldı.
Bu çarpıcı dönüş, güvenilirlik tartışmalarını da beraberinde getirdi. Hem güvenlik kaynakları hem siyasi yorumcular, bu isimlerin bir anda “barışçıl” bir kimliğe bürünmesinin geçmişle çelişkili olduğuna dikkat çekiyor.
Törenin Detayları: Silahlar Nasıl İmha Edildi?
Irak’ın Süleymaniye kentinde yer alan Casena Dağı eteklerindeki alanda gerçekleştirilen törende, PKK’lı 30 kişi – 15 kadın ve 15 erkek – sırayla silahlarını bırakıp metal kazan içine attı. Ardından bu silahlar ateşe verilerek imha edildi.
Görüntülerde geniş bir güvenlik çemberi kurulduğu görüldü. Helikopter desteğiyle havadan denetim sağlanırken, çevrede peşmerge güçleri ve Irak hükümeti temsilcileri de gözlemci olarak yer aldı.
Politik Mesaj ve DEM Parti Katılımı
Tören yalnızca sembolik bir silah bırakma değil, aynı zamanda politik bir mesaj gösterisi olarak kurgulandı. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, eski Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk ve çok sayıda milletvekili ile parti yöneticisi hazır bulundu.
Töreni uluslararası delegasyon ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de izledi. Toplamda yaklaşık 250 gözlemci olduğu belirtildi.
Açıklamalarıyla Gündeme Oturdu: "Öcalan’ın Çağrısına Yanıt"
Silah bırakan grup, törende yaptıkları açıklamada Abdullah Öcalan’ın çağrısına yanıt verdiklerini belirtti. 19 Haziran ve 27 Şubat’ta yapılan çağrıları referans göstererek bu adımın “barış ve demokratik toplum” süreci için bir niyet beyanı olduğunu savundular.
Haberin Burada'nın haberine göre, açıklamada "Silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz" gibi ifadeler yer aldı. Ancak güvenlik çevreleri bu çıkışın “samimiyet testi”nin ancak süreç boyunca atılacak somut adımlarla ortaya çıkacağını vurguluyor.
Sahada Sıkı Güvenlik: Helikopter ve Zırhlı Araçlar
Törende alınan güvenlik önlemleri de dikkat çekti. Casena Dağı bölgesine çıkan yollar, peşmerge güçleri tarafından zırhlı araçlarla kapatıldı. Helikopterler havadan sürekli devriye atarak alanın güvenliğini sağladı. Gazetecilerin ve izinsiz kişilerin bölgeye girmesi engellendi.
Bu kontrollü ortam, törende yaşanabilecek provokasyonların önüne geçmek için planlandı. Aynı zamanda törenden sonra çekilen görüntülerin KCK tarafından servis edileceği de duyuruldu.
MİT ve TSK'nın Yakın Takibi Altında
Sürecin tüm adımları MİT ve TSK tarafından detaylıca izleniyor. Silah bırakma aşamasının 3-4 ay gibi bir sürede tamamlanması öngörülüyor. Bu süre zarfında tüm hareketlilik kayıt altına alınacak ve şov unsurlarına dönüştürülmemesi için sıkı denetim uygulanacak.
Katılımcı Listesi ve İsimler
Törende silah bırakan isimlerin detaylı listesi de ortaya çıktı. Öne çıkanlar arasında Bese Hozat (Hülya Oran), Behzat Çarçel (Nedim Seven), Tekoşin Ozan (Esmen Ayaz) gibi örgütte uzun yıllardır yer alan kişiler var.
Ayrıca daha yeni katılım yapmış genç militanlar da listede yer alıyor. Bu da örgütün tüm kadrolarında sembolik bir katılım hedeflediğini gösteriyor.
Süreç Gerçekten Barış Mı Getirecek?
Gözlemciler, bu töreni PKK’nın kendini yeniden konumlandırma ve siyaset sahnesine entegre olma çabası olarak yorumluyor. Ancak terörün tamamen sonlanması için yalnızca törensel mesajların değil, somut ve kalıcı adımların atılması gerektiği vurgulanıyor.
Güvenlik kaynakları, örgütün Türkiye’deki yapılanmasının, finansman ağlarının ve gençlik kadrolarının nasıl hareket edeceğinin kritik olduğuna dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, Süleymaniye’deki törende Bese Hozat’ın öne çıkması, hem sembolik bir mesaj hem de kamuoyuna yönelik güçlü bir imaj yönetimi stratejisi olarak görülüyor. Ancak geçmişteki tecrübeler, bu tür şovların gerçek bir barışın garantisi olmadığını hatırlatıyor.
