İstanbul Esenler Otogarı’nda yaşanan kadınlar tuvaletindeki gizli kamera skandalı, hem hukuki hem toplumsal boyutlarıyla Türkiye gündemine oturdu. Mimar Kübra K., tuvaletteyken bir erkeğin cep telefonuyla kapının altından gizli çekim yaptığını fark etti. Olay sonrası yakalanan şahıs, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mesele bununla kapanmadı. Kübra K., yaşadığı travma ve ihmal zinciri nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve otogar işletmecisine 1 milyon TL'lik tazminat davası açtı.
Kabus dolu anlar tuvalette başladı
Olay, 13 Ekim 2024 tarihinde yaşandı. Esenler Otogarı'nda bulunan ücretli kadınlar tuvaletini kullanan 33 yaşındaki Kübra K., kabindeyken bir cep telefonunun kapı altından uzatıldığını fark etti. Hızla dışarı çıkan genç kadın, elinde telefonla cinsel davranışlarda bulunan Esat D.’yi yakalattı.
Şüpheli gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak mağdur kadın, yaşadığı travmanın bedelini yalnızca saldırgana yüklemekle kalmadı; kamu kurumlarını da sorumlu tuttu.
“Mahremiyetin en kutsal alanı ihlal edildi”
Kübra K.’nın avukatı tarafından İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde çarpıcı ifadelere yer verildi:
“Ücretli bir hizmette güvenlik sağlanmamıştır. Tuvaletlerde erkeklerin girişini engelleyecek sistem yok, kabin kapıları yerden oldukça açık. Kamera kör noktalarla dolu ve personel yetersiz. Bu durum, mahremiyetin en kutsal alanında geri dönülmez bir travmaya neden oldu.”
İBB ve Boğaziçi A.Ş.’ye 1 milyon TL'lik tazminat talebi
Kübra K.’nın avukatı, İBB ve iştiraki Boğaziçi Yönetim A.Ş.’nin hem tüketici güvenliğini sağlayamadığını hem de sorumluluklarını yerine getirmediğini savunarak, 1 milyon TL manevi tazminat ve 3 TL maddi tazminat talebinde bulundu. Dava öncesi arabuluculuk süreci başladı ancak taraflar anlaşma sağlayamadı. Dosya şimdi Tüketici Mahkemesi’ne taşındı.
Toplumsal güvenlik ve kadınların kamusal alandaki huzuru sorgulanıyor
Olay, sadece bir ceza dosyası olmanın ötesine geçerek, kadınların kamusal alandaki güvenliği, mahremiyeti ve hakları konusundaki tartışmaları da alevlendirdi. Esenler Otogarı gibi yüksek yoğunluklu bir kamu alanında, böylesine temel güvenlik önlemlerinin alınmaması hem kamuoyu hem de sosyal medya kullanıcıları tarafından sert şekilde eleştirildi.
