Türkiye’de bazı sosyal medya platformları, son dönemde adeta karanlık birer suç pazarına dönüşmüş durumda. Hırsızlık, gasp, uyuşturucu ticareti ve hatta adam öldürme gibi ağır suçlar, özel mesajlaşma gruplarında açık açık pazarlık konusu yapılıyor. Sadece bu da değil; bu kan donduran suç tekliflerinin fiyat tarifesi bile oluşmuş durumda.
10 bin liraya iş yeri kundaklama, 40 bin liraya mekân kurşunlama ve 200-300 bin liraya adam öldürme teklifleri, artık dijital dünyanın karanlık yüzü olarak karşılık buluyor.
Çeteler sosyal medyada örgütleniyor, çocukları tetikçi yapıyor
Söz konusu suç teklifleri, genellikle kapalı sosyal medya gruplarında ve şifreli uygulamalarda yapılıyor. Çocuklar ise bu korkunç sistemin ön saflarında yer alıyor. Suç örgütleri, kolay yönlendirilebilen ve cezai yaptırımı daha düşük olan çocukları hedef alıyor.
Suç analisti Gökhan Turan, durumun ne kadar vahim olduğunu şu sözlerle özetliyor:
“Sosyal medyadan devşirilen çocuklara suç işletiliyor. Onlara bol para, lüks arabalar ve sahte bir hayat vaadi sunuluyor.”
Çoğu zaman motosikletle gerçekleştirilen saldırılarda kullanılan bu gençlerin çeteyle organik bir bağı bile olmuyor. Sadece bir “iş” için kiralanan gençler, suçun ardından bir kenara atılıyor.
Türk Ceza Kanunu'ndaki boşluk çetelerin işine geliyor
Çetelerin çocukları tercih etmesinin en önemli nedenlerinden biri de ceza indirimi avantajı.
Türk Ceza Kanunu'na göre çocuk sayılan failler, aynı suçu işleyen yetişkinlere göre çok daha az ceza alıyor. Gökhan Turan bu konuda çarpıcı bir detaya dikkat çekiyor:
“Normalde 4 yıl hapis cezası gerektiren bir suç, çocuk fail için sadece 1 yıla iniyor. İnfaz sistemi nedeniyle bu sürenin de büyük bölümü cezaevinde geçirilmiyor.”
Bu durum, suç örgütlerinin çocukları adeta ‘cezasız suç makinesi’ gibi kullanmasına zemin hazırlıyor.
Sanal tetikçilik artık bir sektör gibi işliyor
Gizli gruplarda “tetikçilik ilanları” şeklinde yapılan paylaşımlar, sanal dünyanın karanlık tarafının nasıl organize çalıştığını da gözler önüne seriyor. Bazı kullanıcılar, suça talip olan kişilere doğrudan fiyat teklifinde bulunuyor. Hatta bazı gruplarda “referans” sistemiyle çalışan kişilerin profilleri oluşturuluyor.
NTV’den Osman Terkan’ın özel haberine göre, sadece Türkiye’de değil, uluslararası suç ağlarının da bu grupları izlediği ve kullandığı yönünde iddialar var.
Toplumsal alarm: Çocuklar hedefte, cezalar caydırıcı değil
Uzmanlara göre, yasal düzenlemelerdeki boşluklar, çocukların bu suç çarkına dahil edilmesinde başrol oynuyor. Caydırıcılığın zayıf olması, sosyal medyada özendirici içeriklerle birleşince, çocuklar için ölümcül bir tuzağa dönüşüyor.
Sadece 200-300 bin liraya adam öldürmeye teşebbüs edenlerin konuşulduğu bir ortamda, artık çocukların korunması için sosyal medya düzenlemeleri ve ceza kanunlarının yeniden ele alınması gerektiği açıkça görülüyor.