MERT SAYAN – HABER MERKEZİ

Suriye, yıllardır süren çatışmaların ardından hâlâ istikrar arayışında. Ahmet Eş-Şera liderliğindeki yönetim, ekonomik sorunlar, mezhepsel ve etnik farklılıklar ile iç güç mücadelelerinin gölgesinde yol almaya çalışıyor. Şam gibi şehirlerde yüksek enflasyon ve işsizlik, halkı zorlarken, uluslararası yaptırımların kaldırılması gibi adımlar ülkeyi yeniden inşa etme çabasını destekliyor. Ancak, bu kırılgan dengede, Eş-Şera’nın pragmatik politikalarının başarısı, Suriye’nin geleceğini belirleyecek kritik bir unsur olarak öne çıkıyor.

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Murat Cingöz, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Suriye’ye ilişkin açıklamalarını Samimi Haber’e değerlendirdi. Uluslararası kamuoyunda dikkat çeken bu açıklamalarla Rubio, Suriye’de topyekûn bir iç savaşın ‘birkaç ay değil, birkaç hafta uzakta olabileceği’ uyarısında bulundu. Bakan, bu açıklamasıyla Suriye’deki mevcut durumun ciddiyetine işaret etti ve uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.

“BİR HAFTA İÇİNDE İÇ SAVAŞ ÇIKAR”

Rubio’nun sözleri, Suriye’deki mevcut durumu yansıtmaktan çok, ABD’nin Suriye politikasını meşrulaştırma çabası olarak değerlendiriliyor. Bakan, bu açıklamayla, ABD kamuoyunu Suriye politikası konusunda ikna etmeye çalışıyor. Özellikle, Suriye’nin mevcut lideri Ahmet Eş-Şera ile yakın zamanda görüşen ABD Başkanı Donald Trump’ın, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdığını açıklaması, bu bağlamda dikkat çekiyor. Rubio, bu adımı savunurken, Suriye ile iş birliğinin ABD’nin stratejik çıkarlarına hizmet edeceğini vurguladı.

Ancak Cingöz, Rubio’nun açıklamalarının, bir ikilemi de gözler önüne serdiğini ifade ederek, Ahmet Eş-Şera’nın, hem ABD’nin hem de Birleşmiş Milletler’in terör örgütleri listesinde yer aldığını hatırlattı. Bu durum, ABD’nin Suriye ile iş birliğini kendi kamuoyuna kabul ettirme çabasını zorlaştırdığını belirten Cingöz, Rubio’nun bu nedenle daha çarpıcı bir dil kullanarak, Suriye’de olası bir iç savaş riskine dikkat çekti ve ‘Bir hafta içinde iç savaş çıkar’ gibi ekstrem bir söylemle, politikanın aciliyetinin altını çizdi.

Cingöz, mevcut durumda Suriye’de sorunlar devam etse de Rubio’nun işaret ettiği kadar elzem ve uç bir krizin şu an için söz konusu olmadığını belirtti. Bakanın açıklamalarını kendi kamuoyuna kabul ettirme çabasını yansıttığına dikkat çeken Cingöz; “Özellikle ABD’nin Ahmet Eş-Şera ile iş birliği ve yaptırımların kaldırılması gibi tartışmalı adımları Suriye’de istikrar ve küresel güvenlik için vazgeçilmez” dedi.

Ayrıca Suriye’deki mevcut durumun, Rubio’nun ‘birkaç hafta içinde iç savaş’ uyarısının aksine, hemen o kadar uç bir kriz noktasında olmasa da kırılgan bir yapıda seyrettiğini ifade eden Cingöz; “Ülkedeki koşullar, özellikle ekonomik sorunlar nedeniyle hassas bir dengede duruyor. Kırılgan değil diyemeyiz, buna yakın bir durum var” ifadelerini kullandı.

“KIRILGANLIĞIN NEDENİ EKONOMİ”

Cingöz, öncelikle ekonomik sorunların ciddiyetine vurgu yaptı. Şam gibi büyük şehirlerde yüksek enflasyon, işsizlik ve maaşların yetersizliği gibi sorunların halkı zorladığını belirtti. “Suriye’nin ekonomisi hâlâ düzene girmiş değil ve bu kısa vadede kolay da görünmüyor” diyerek, ekonomik istikrarsızlığın ülkedeki temel meselelerden biri olduğunu altını çizdi.

Cingöz, ABD’nin ve Avrupa devletlerinin yaptırımları kaldırma adımlarını da bu bağlamda değerlendirdi. ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptırımları kaldırma kararının, Suriye’nin kırılgan yapısının daha da bozulmasını önlemeyi amaçladığını ifade etti. Bu politikada, Suudi Arabistan ve Katar’ın önemli bir rol oynadığını vurgulayan Cingöz; “Trump’ı bu konuda teşvik eden aktörler var. Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye gibi ülkeler, Ahmet Eş-Şera yönetimiyle yakın ilişkiler içinde ve Suriye’de süreli bir düzenin kurulmasını destekliyor” diye konuştu.

Cingöz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İsrailli iki diplomatı öldüren fail yakalandı... Radikal sol bir örgüte bağlı
İsrailli iki diplomatı öldüren fail yakalandı... Radikal sol bir örgüte bağlı
İçeriği Görüntüle

“Suriye’deki kırılganlığın en büyük nedeni ekonomik sorunlar. Enflasyon, işsizlik ve maaş yetersizliği, halkın günlük hayatını ciddi şekilde etkiliyor. Bu durum, ülkedeki istikrarsızlığı derinleştiriyor”.

Suriye’deki durumun hassas olduğu ve ekonomik sorunların bu kırılganlığın temelini oluşturduğu belirtilirken, uluslararası aktörlerin yaptırımları kaldırma gibi adımları, bu yapıyı stabilize etme çabası olarak değerlendiriliyor. Ancak Cingöz, bu çabaların kısa vadede köklü bir çözüm sunmasının zor olduğunu da sözlerine ekledi.

“ARKA PLANDA MÜCADELE DEVAM EDİYOR”

Suriye’deki durumun kırılganlığına dair değerlendirmelerde bulunan Cingöz, ülkedeki güç mücadelesine ve siyasi dinamiklere dikkat çekti. Cingöz, Beşar Esad rejimini deviren aktörlerin başında Ahmet Eş-Şera ve onun eski örgütü Colani’nin geldiğini belirtirken; “Esad’ı deviren sadece tek bir örgüt değil, bir koalisyondu. Basitçe söylemek gerekirse, farklı gruplardan oluşan bu koalisyon, Esad rejimini sona erdirdi” dedi.

Cingöz, bu koalisyon içinde ciddi görüş ayrılıklarının mevcut olduğunu vurguladı. İç dinamiklerdeki çatışmalara dikkat çeken Cingöz; “Suriye şu an Ahmet Eş-Şera liderliğinde yönetiliyor, ancak arka planda güç mücadelesi ve anlaşmazlıklar devam ediyor. Bu sorunlar henüz tam anlamıyla çözülebilmiş değil” şeklinde konuştu.

Cingöz, özellikle Esad karşıtı koalisyon içerisindeki bu anlaşmazlıkların, Suriye’nin istikrarını tehdit eden önemli bir unsur olduğunu altını çizdi.

Suriye’deki karmaşık durumun bir diğer boyutu olarak mezhepsel ve etnik farklılıkların ülkedeki istikrarsızlığı körüklediğine dikkat çeken Cingöz; “Nusayriler, Dürziler, PYD gibi farklı gruplar ve etnik yapılar arasında ciddi ayrışmalar var. Bu mezhepsel ve etnik farklılıklar, Suriye’nin altında oymaya devam ediyor” diye konuştu.

Cingöz, özellikle PYD meselesine değinerek, şunları söyledi:

“PYD şu an için özerklik talebinde bulunmadığını ifade etti, ancak silah bırakmış da değil. Bu, sorunun tam anlamıyla çözülmediğini gösteriyor. Etnik ve dinsel çıkar farklılıklarının, Suriye’nin istikrar arayışını zorlaştırıyor”.

“BİR HAFTA İÇİN ÇATIŞMA İHTİMALİ YOK”

Buna rağmen, Ahmet Eş-Şera’nın pragmatik bir politika izlediğini belirten Cingöz; “Eş-Şera, ABD ve Avrupa ile ilişkileri restore etti. Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye ile yakın iş birliği içinde. Yabancı yatırımcıları teşvik etmeye çalışıyor. Yabancı yatırımcılar şimdilik sadece ticaret için geliyor. Ülkenin baştan başa inşa edilmesi gereken bölgeleri için gereken büyük çaplı yatırımlar ise henüz başlamış değil” dedi.

Uluslararası İlişkiler Uzamanı Murat Cingöz, Ahmet Eş-Şera liderliğindeki Suriye yönetiminin mevcut durumunu değerlendirirken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Bir hafta içinde iç savaşa sürüklenecek kadar kırılgan bir durum söz konusu değil, ancak önemli noksanlar ve handikaplar mevcut. Uluslararası işlerde ‘hiç olmaz’ diyemeyiz, ama bir iki hafta içinde geniş çaplı bir savaşın çıkma ihtimali düşük”.