ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in gündemdeki “Gazze Şeridi’ni tamamen işgal etme planı” hakkında ilk kez konuştu. Beyaz Saray’da katıldığı bir imza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, “Bu tamamen İsrail'e kalmış bir durum” diyerek herhangi bir destek ya da eleştiri içeren yorum yapmaktan kaçındı. ABD Başkanı, odak noktalarının şu an Gazze halkına insani yardım ulaştırmak olduğunu belirtti.

“Önceliğimiz Gazze’ye gıda ulaştırmak”

İsrail’in olası kara harekâtı ve tam işgal planlarıyla ilgili konuşmaktan kaçınan Trump, “İsrail’in bu konudaki önerisinin ne olduğunu bilmiyorum. Bu, tamamen İsrail’e kalmış bir durum. Şu anda oradaki insanlara yiyecek sağlamak için çabalıyoruz. Gazze halkı açıkça gıda konusunda iyi durumda değil. Ben buna odaklandım,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Trump, Gazze’ye yönelik gıda yardımlarının ulaştırılmasında İsrail ile koordineli çalıştıklarını, bazı Arap ülkelerinin de maddi katkıda bulunduğunu açıkladı. Ancak askeri operasyonlara dair yorum yapmaktan özellikle kaçındı.

Bakanlık da sessiz kaldı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce da konuyla ilgili gelen sorular karşısında yorum yapmadı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze'nin tamamını işgal etme planı kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, Amerikan yönetiminin bu konuda net bir pozisyon açıklamaması dikkat çekiyor.

İsrail içinde de çatlak var

Öte yandan, İsrail'de de bu plan tartışma yaratıyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in, Gazze’nin tamamının işgal edilmesine karşı olduğu öne sürülürken, Netanyahu'nun ofisinden Zamir'e, “Bu plan size uymuyorsa istifa etmelisiniz” mesajı gönderildiği iddia edilmişti.

İngiltere ve Fransa Arasında Göçmen Takası: Uygulama Yürürlükte
İngiltere ve Fransa Arasında Göçmen Takası: Uygulama Yürürlükte
İçeriği Görüntüle

ABD yönetimi sessizliğini koruyor

Gelişmeler ışığında, ABD yönetimi bir yandan insani yardım faaliyetlerine öncelik verirken, diğer yandan İsrail’in askeri stratejilerine açık destek vermekten kaçınıyor. Trump’ın temkinli açıklamaları, Washington’un bölgedeki dengeleri gözeten politik yaklaşımını sürdürdüğünü ortaya koyuyor.