Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Donald Trump, CIA’in Venezuela’da operasyon yürüttüğü iddialarını doğruladı. Trump, bu yetkinin kendisi tarafından verildiğini ve gerekçesinin "ABD’ye Venezuela üzerinden gelen uyuşturucu akışının durdurulması" olduğunu belirtti. Ancak ABD’nin halihazırda bölgedeki yoğun askeri varlığı ve Trump’ın Venezuela yönetimine yönelik sert açıklamaları, yeni bir diplomatik ve askeri gerilimi tetikleyebilir.
"İki gerekçeyle onay verdim"
Başkan Trump, kararı iki temel sebebe dayandırdı:
Göçmen suçlular: Trump, Venezuela yönetiminin hapishanelerini boşaltarak suçluları ABD sınırına yönlendirdiğini öne sürdü.
Uyuşturucu trafiği: ABD’ye Venezuela üzerinden ciddi miktarda uyuşturucu geldiğini savundu. "Bu akışı sadece denizden değil, karadan da durduracağız" ifadelerini kullandı.
Trump’ın açıklamaları, Venezuela’ya yönelik ABD müdahalelerinin yalnızca diplomatik değil, doğrudan istihbarat ve askeri alanlarda da derinleştiğini gösteriyor.
Maduro sorusu yanıtsız kaldı
Trump, CIA’nin Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu hedef alıp almadığı yönündeki soruya doğrudan yanıt vermedi. “Böyle bir soruya cevap vermem saçma olmaz mıydı?” diyen Trump, spekülasyonları güçlendiren bir yaklaşım sergiledi.
Öte yandan Trump, Venezuela'nın ABD’yi düzensiz göçmenlerle “doldurduğunu” öne sürerek, artık buna izin vermeyeceklerini söyledi. “Venezuela baskı altında” ifadeleriyle dolaylı bir mesaj da verdi.
Karayipler’de ABD askeri yığınağı: 10 bin asker, savaş gemileri ve denizaltı
ABD’nin Porto Riko’daki üslerinde 10 bin asker, Karayipler’de ise 8 savaş gemisi ve bir denizaltı görev yapıyor. Ağustos ayı sonunda Venezuela açıklarına gönderilen bu güç, "uyuşturucu kartellerine karşı mücadele" gerekçesiyle bölgede konuşlandırılmıştı. Ancak uzmanlara göre bu adım, rejim değişikliği hazırlığının sinyali olabilir.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, kısa süre önce yaptığı açıklamada, "Venezuela’da rejim değişikliği dahil tüm senaryolara hazırız" demişti. Bu çıkış, Venezuela’da ciddi yankı uyandırmış, Devlet Başkanı Maduro, 4.5 milyon milisi seferber ettiğini açıklamıştı.
Uluslararası hukuk tartışması: “Saldırılar meşru değil”
ABD, son dönemde Venezuela açıklarında bazı tekneleri “uyuşturucu kaçakçılığı” gerekçesiyle hedef almıştı. Ancak bu saldırılar, hem Caracas yönetimi hem de bazı uluslararası hukukçular tarafından "egemenliğe müdahale" ve "uluslararası hukuka aykırı" olarak değerlendirilmişti.
Maduro yönetimi, Washington’un eylemlerini “örtülü savaş” olarak tanımlarken, Latin Amerika’daki bazı ülkeler de ABD’nin bölgedeki askeri faaliyetlerini gerilimi tırmandırıcı buluyor.
Uzman görüşü: “Venezuela ikinci Küba krizi mi olacak?”
Uluslararası ilişkiler uzmanları, yaşananların 1962 Küba Krizi'ni anımsatan bir tabloya dönüşebileceği uyarısında bulunuyor. ABD’nin CIA üzerinden yürüttüğü operasyonlar, istihbarat diplomasisinin sınırlarını zorlarken, askeri varlığın gölgesinde diplomasi giderek etkisizleşiyor.
Trump yönetiminin 2026 seçimlerine yaklaşırken güvenlik odaklı dış politika hamleleriyle oy toplama stratejisi izlediği yorumları da yapılıyor.