Gündem

Ümit Özdağ: 'Karar bozulur, siyasi yasak beklemiyorum'

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Dava sürecine dair ise “Siyasi yasak beklemiyorum ama doğrusu bu cezanın da üst yargıda bozulacağını biliyorum" dedi.

Abone Ol

Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, tahliye edilmesinin hemen ardından Zafer Partisi Genel Merkezi’ne giderek siyasi çalışmalarına başladı. Nefes gazetesinden Mahir Bağış'ın haberine göre Özdağ, tutuklanma gerekçesi, yeni çözüm süreci, İran’da yaşanabilecek olaylar gibi konulara değildi

SİYASAL ELEŞTİRİ GERÇEKLEŞTİRDİM

Özdağ, gözaltına alınması ve hemen ardından tutuklanmasını “Öncelikle ben suçlu olduğum için, bir suç işlediğim için gözaltına alınmadım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir hakaret söz konusu değil, bir siyasal eleştiri gerçekleştirdim. O konuda beni gözaltına alınca, gözaltına alış şeklinden ben bunun bir tutuklama olduğunu düşündüm. İstanbul’a giderken kafamda hep şu vardı; “Beni tutuklayacaklar ama bu suç iddiasıyla tutuklama yapamazlar. Acaba nasıl bir başka dosya çıkaracaklar karşıma” dedim. Aslında daha ben yoldayken, yani Bolu’dayken bana bir bilgi geldi. Bilginin de doğru olduğu meydana çıktı. Vatan Emniyet’e gittiğimde ikinci kez aynı bilgiyi aldım. Yani Kayseri olayları bilgisini aldım. Ancak hala ortada, Vatan Emniyet’teki dosyada bir başka suçlama yoktu. Ertesi gün saat 10’da beni Vatan Emniyet’e götüreceklerini söylemişlerdi. Ama saat 09.00’da savcılık Kayseri Emniyet’ine yazı yazmış ve Zafer Partililerin Kayseri olaylarına bir dahlinin olup olmadığını sormuş. Onlar da olayların üzerinden 6,5 ay geçtikten sonra yazabilecekleri en suç niteliği taşıyan evrakı hazırlamışlar. Oradan evrak gelince beni savcı davet etmiş. Tutuklamaya sevk etti. Hakim de tutuklanmamın önünde engel olmadığını söyleyerek tutukladı." sözleri ile anlattı.


PKK TERÖR ÖRGÜTÜ İLE YAPILAN SÜRECE BENİM DE BİR İTİRAZIM VAR

Özdağ, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile yürütülen süreci şu sözler ile değerlendirdi:

“Ben hani suçsuzdum onun için çıktım değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Bunu bütün Türkiye biliyor. Bu düşman ceza hukuku uygulamasının bir pratik sonucu. Bir anlamda bir önleyici tutuklama yapıldı. Türkiye’de bir süreç devam ediyor. PKK terör örgütü ile yapılan bir süreç şekillendiriliyor. Buna benim de bir itirazım var. Çünkü ben 1989’dan beri terör çalışıyorum, PKK çalışıyorum. 1989’da bu konuyu çalışan PKK terörünü çalışanların, devlette çalışanların, MİT’te, Genelkurmay’da, Dışişleri’nde, emniyette çalışanların hepsi emekli oldu. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; 1989’dan beri PKK konusunu profesyonelce çalışan Türkiye’de bir tek Ümit Özdağ vardır. Onun için ben bu sürecin hangi mekanizmalarla ve nasıl başarısız olabileceğini biliyorum ve Türkiye’ye zarar vermesin diye itirazımı seslendiriyorum. Benim bu itirazım karşısında iki şey yapılabilirdi. Bir, bu süreci geliştirenler gelip benimle görüşebilirler. Derlerdi ki, ‘Tamam Sayın Genel Başkan’ım sizin bazı itirazlarınız var ama biz şöyle bir şey düşünüyoruz, bunun üzerinde siz de bir düşünün derlerdi.’ Yani aslında akıllı devletler böyle çalışıyorlar. Ümit Özdağ’ı tutukladılar ve cezaevine koydular.”

PKK İLE BARIŞ OLMAZ

Orta Doğu’da yaşanan gelişmeleri ve Türkiye’ye etkilerini de değerlendiren Özdağ, “Bakın Türkiye’nin iç cephesini Orta Doğu’da büyük bir parçalanma tehdidi zirveye çıkarken hızla güçlendirmesi lazım. Bunu yaşamsal olarak görüyorum. Ben hayata milli güvenlik gözümden bakarım. Milli güvenlikte tedbirlerinizi en kötü durum senaryosu çerçevesinde alırsınız. Eğer İran-İsrail Savaşı İran’da rejim değişikliğine giderse bu bir İran iç savaşı ve İran’dan kısmi parçalanmalar, mesela Belucistan’ın kopuşu ve böylece gelecek İran yönetiminin Hürmüz Boğazı’nı kontrol edebilir olmaktan çıkması, keza Kürt bölgelerinde PJAK’ın bir ayaklanma hazırlığı içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu Irak ve Suriye’nin de dağılması süresini tetikler. Onun için Türkiye’de iç cephenin mümkün olduğunca geniş olması lazım. Bu da şu anlama geliyor. CHP’yi, Zafer Partisi’ni, İYİ Parti’yi düşmanlaştırarak Türkiye’nin güvenliğini sağlamak mümkün değil. ‘Biz PKK ile barış yapalım’ deniyor. Hayır. PKK ile barış olmaz. Barış, PKK ile sadece terörünün sona ermesi olur.” diye konuştu.

KARAR BOZULUR, SİYASİ YASAK DA BEKLEMİYORUM

Özdağ, “Sizin yeni çözüm süreci önünde engel olduğunuzu mu düşündüler? O yüzden mi tutuklandınız?” sorusuna “Herhalde öyle düşündüler, başka bir şey yok çünkü, izahı yok. Örgüte yakın kaynaklardan gelen açıklamaları da görüyoruz. Örgüt kendi içinden itirazları, Türkiye’de kendi içinden itirazları susturacağız diye bir anlaşma yapmış. Sonunda 2 yıl 4 aylık bir ceza verdiler. Aslında yani iki ay yatarı olan bir ceza. Fakat benim şimdi çok merak ettiğim şey, yani İstanbul’a götürülürken beni neden tutuklarlar diye düşünüyordum. Şimdi de nasıl bir gerekçe yazacak hakim diye çok merak ediyorum. Çünkü hakimin beni Kennedy suikastından 2 yıl 4 aya mahkum etmesi Kayseri olaylarına kışkırtmamdan daha kolay.” yanıtını verdi.

Ümit Özdağ, hakkında istenilen siyasi yasak kararı üzerinden yürütülen tartışmalara ilişkin ise “Siyasi yasak beklemiyorum ama doğrusu bu cezanın da üst yargıda bozulacağını biliyorum. Neden? Çünkü Yargıtay’ın bu konuda alınmış çok güzel kararları var. Çok net emsalleri var. Ve bu emsaller yani Türkiye’de hukuk buna izin vermez.” açıklamasını yaptı.