Ünlü oyuncu Cem Uçan, yeni projelerini, aktörlük felsefesini ve toplumsal duyarlılığını anlattı. rol alacağı projelerden Gazze mesajına kadar samimi açıklamalarda bulundu.
Özel röportaj/ Ebru Okanlar
Kendisini “Hayatını mesleğine adamış, sanatını hayatının merkezine koymuş” biri olarak tanımlayan ünlü oyuncu Cem Uçan, hem kariyeri hem de hayata bakışıyla dikkat çeken açıklamalar yaptı. “Ülkemize faydalı, insanları düşündürecek, öncülük edebilecek projelerde rol alma şansı buldum. İnsanlar yaptığım işleri tanıyor. Ben bir aktör ve sanatçıyım; çok okuyup çok yazmaya çalışan biriyim” diyen Uçan, sanat anlayışını özetledi.
Yeni projelerine de değinen başarılı oyuncu, şu anda sezon arasında olduğunu belirtti: “Görüşmeler yaptığımız senaryolar ve yapımcı dostlarımızla içimize sinen projeler var. Yakın zamanda seyircimizle paylaşacağız. Yeni sezonda çok iyi bir ekiple, hem hikâye hem de çekim anlamında izleyiciyi etkileyecek işlerimiz olacak.”
Genç oyunculara tavsiyelerde bulunan Uçan, “Çok okuyun ve izleyin. Film okumayı öğrenin, karakterleri nasıl oynadıklarını analiz edin. Stanislavski, Eric Morris, Stella Adler’in metotlarını okuyun ve size uyanları kendi bünyenize adapte edin. Edebiyat, felsefe ve psikoloji çok kıymetli; bunlar aktörlük için büyük yatırım” dedi.
Komedi ve kötü karakter rolleriyle ilgili soruları da yanıtlayan oyuncu, “Bıçak Ali karakteriyle bunu göstermeye çalıştım. Dışarıdan sert görünebilirim ama aslında çok espirili biriyim. Komedi oynamak isterim; kötü karakterler de aktörlük kalibrasyonumu yukarı taşıyor. Ama izleyicim beni hep kahraman olarak görmek istiyor. Onlara hak veriyorum” ifadelerini kullandı.
Ailesiyle aynı projede rol almayı çok istediğini de dile getiren Cem Uçan, “Oğullarım Batın, Haktan ve Şems ile birlikte projelerde olmayı çok isterim. Komedi olabilir, her yaş döneminden oyuncularımız var. Bence çok eğlenceli olur” dedi.
Toplumsal duyarlılığıyla da bilinen oyuncu, Gazze ve Filistin’e ilişkin açıklamalarında ise şu sözleri sarf etti:
“1993’te Srebrenitsa’da yaşadıklarımızı çok iyi biliyorum. Oradaki çocuklar, kadınlar, yaşlılar… şehit edildiler ama kaybetmediler. Allah katında kazanan oldular. Temennim, zulmün bitmesi ve insanların huzurlu bir hayat kurabilmesi. Kesinlikle bu savaşı kaybetmeyecek Gazze, bundan çok eminim. Gazze bu savaşı çoktan kazandı, asla kaybetmeyecek. Kendi ekmeğini, kendi toprağını, kendi evladını, kendi ailesini imanla savunan bir insan nasıl kaybedebilir ya? Kaybetme ihtimali yok. Ölebilirler ama asla kaybetmeyecekler.”
Sözlerini, “Vatanıma, toprağıma, bayrağıma, milletime koşulsuz aşkla bağlıyım” diyerek bitiren Cem Uçan’ın röportajı, hem sanat felsefesine hem de toplumsal duyarlılığına ışık tuttu.
