Oylama sonuçları, von der Leyen'in ilk dönemine kıyasla daha güçlü bir destekle karşılaştığını gösterirken, böylesine kısa sürede art arda gelen güvensizlik oylamaları, Komisyon Başkanı'nın ikinci dönemindeki iddialı gündemi üzerindeki kutuplaşma gölgesini derinleştiriyor.
Ursula von der Leyen liderliğindeki Avrupa Komisyonu, perşembe günü Avrupa Parlamentosu'nda oylanan ve aşırı sağ ile aşırı sol gruplar tarafından sunulan iki ayrı gensoru önergesinden başarıyla çıktı.
Önergeler, kabul edilmek için gereken çoğunluğa önemli bir farkla ulaşamadı.
Avrupa için Vatanseverler (PfE) tarafından sunulan metin 378 aleyhte, 179 lehte oy alırken; Sol grup tarafından sunulan metin 383 aleyhte, 133 lehte oyla reddedildi.
Bu sonuçlar, merkez partilerin Komisyon Başkanı'na olan desteğini koruduğunu ve hatta Temmuz ayındaki ilk güvensizlik oylamasına kıyasla biraz daha fazla milletvekilinin Von der Leyen'in arkasında toplandığını gösteriyor.
Temmuz ayında görevden alınmaya karşı 360 oy çıkmıştı.
Von der Leyen, Strazburg'daki oylamada bulunmamasına rağmen sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, "Bugün aldığım güçlü destek için derin şükranlarımı sunuyorum," diyerek, Komisyon'un zorlukların üstesinden gelmek için Avrupa Parlamentosu ile yakın çalışmaya devam edeceğini vurguladı.
Gensoru Önergelerinin Ortak Eleştirisi: Tartışmalı Ticaret Anlaşmaları
Siyasi yelpazenin karşıt uçlarında yer alan grupların eş zamanlı sunduğu önergeleri birbirine bağlayan temel eleştiri noktası, AB'nin ticaret politikaları oldu. Her iki grup da özellikle:
AB-ABD Ticaret Anlaşmasının Orantısız Koşulları: Önerge sahipleri, 750 milyar euro ABD yapımı enerjiye yatırım ve 600 milyar euro Amerikan pazarında harcama taahhüdü içeren bu bağlayıcı olmayan anlaşmanın, Avrupalı ihracatçılar için son derece elverişsiz koşullar dayattığına dikkat çekti.
Kısa süre önceki bir ankete katılanların %52'si anlaşmayı Avrupa için bir "aşağılanma" olarak nitelendirmişti. Von der Leyen, anlaşmanın "kusurlu" olduğunu kabul etse de, Amerikan pazarındaki ticari kargaşayı aşacak kadar "sağlam" olduğunu savunuyor.
AB-Mercosur Serbest Ticaret Anlaşması: Geçen yıl Aralık ayında imzalanan ve yasal metinleri kabul edilmek üzere olan bu anlaşma da eleştirilerin odağındaydı. Fransız siyasetinde de öne çıkan bir tema olan, anlaşmanın Avrupalı çiftçiler üzerindeki potansiyel zarar verici etkileri konusunda her iki siyasi grup da derin endişelerini dile getirdi.

Muhalefetin Diğer Şikâyet Konuları ve Kutuplaşma Gölgesi
Temel ticari eleştirilerin yanı sıra, Vatanseverler ve Sol gruplar von der Leyen'i şeffaflık eksikliği konusunda da eleştirdi. Ancak diğer konularda görüş ayrılıkları öne çıktı:
Vatanseverler (PfE): Komisyon'un düzensiz göç ve "yanlış yönlendirilmiş" yeşil politikalar konusundaki tutumundan şikayetçi oldu.
Sol Grup: Komisyon'un iklim ve sosyal kriz ile İsrail'in Gazze'deki saldırısını ele alma konusundaki "başarısızlığını" eleştirdi.
Üç güvensizlik oyuyla (Temmuz ve iki kez Perşembe) mücadele etmek zorunda kalması, von der Leyen'in iddialı ikinci dönem gündeminin artan siyasi kutuplaşma nedeniyle sekteye uğrama riskini gözler önüne seriyor.
Bu durum, gensoru önergesi verme ayrıcalığının önemsizleştirilmesinden şikâyet eden Avrupa yanlısı güçler arasında da bir yorgunluğu beraberinde getiriyor.