Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden Kathimerini, Türkiye’nin savunma sanayiinde son yıllarda kaydettiği büyük sıçramayı ve bu durumun Atina üzerinde yarattığı etkileri masaya yatırdı.
“Türkiye'nin silahlanmada yaşadığı patlama, Yunanistan için baş ağrısı oluşturuyor” başlığıyla yayımlanan analizde, Ankara'nın kendi kendine yetebilen askeri üretim altyapısı ve büyüyen uluslararası iş birlikleri, Atina’nın karşılaştığı stratejik zorluklar olarak gösterildi.
“Savunma ambargosuna karşı artık daha dirençliler”
Haberde, Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılığı neredeyse sıfıra indirmesi, Yunanistan’ın en büyük endişelerinden biri olarak öne çıkarıldı.
Gazete şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye, silah ithalatına olan bağımlılığını azaltarak, olası ambargo risklerine karşı direnç kazandı. Kendi mühimmatını, İHA’sını, füze sistemini üretebiliyor. Olası bir çatışmada NATO ambargosu bile artık caydırıcı değil.”
“Yunanistan cephane üretiminde bile yetersiz”
Kathimerini'nin analizine göre, Yunanistan savunma sanayisi, ekonomik kriz yıllarında neredeyse çökme noktasına geldi.
“Cephane üretimi dahil olmak üzere Yunanistan’ın kendine yetmesi söz konusu değil” denilen haberde, dış alıma dayalı silahlanma hamlelerinin de yerli üretimi canlandırmaya yetmediği vurgulandı.
Türkiye'nin Avrupa ile artan iş birliği Atina'yı daha da zorluyor
Haberde asıl dikkat çeken nokta ise Türkiye’nin yalnızca askeri değil, diplomatik gücünü de savunma sanayi üzerinden artırdığı yönündeki ifadeler oldu.
“İspanya ve İtalya, Türkiye ile uzun vadeli savunma ortaklıkları kurdu. Ankara, Baykar gibi şirketlerle Avrupa’nın savunma pazarında ciddi bir aktör konumunda. Türk SİHA’ları, Ukrayna başta olmak üzere pek çok ülkenin tercihi oldu.”
Bu gelişmelerin, Atina’nın Brüksel’deki diplomatik girişimlerini de zora soktuğu belirtilirken, Yunan diplomatların sık sık Avrupa başkentlerinde bu sorunla yüzleştiği aktarıldı.
“Yunanistan, Türkiye’nin gerisinde kaldı” itirafı
Kathimerini, haberde yer verdiği analizde “Yunanistan, Türkiye karşısında askeri teknoloji ve üretim kapasitesi açısından ciddi şekilde geride kaldı” yorumunda bulundu.
“Bazı yeni yatırımlar – özellikle savaş uçakları ve fırkateyn alımları – kısa vadede caydırıcılığı artırmış olsa da, bu adımlar yerli sanayiyi ayağa kaldırmada yetersiz kalıyor.”
“Türkiye, artık yalnızca bir askeri güç değil, diplomasi aktörü”
Haberde, Türkiye'nin savunma teknolojilerindeki başarısının sadece savaş alanı için değil, uluslararası ilişkilerde de bir pazarlık gücü olarak kullanıldığına dikkat çekildi.
“Ankara, Avrupa savunma şirketlerinin ilgisini çeken bir ortak. Bu durum Atina’nın yalnızca askeri değil, diplomatik reflekslerini de zorluyor.”
